Fizikteki genleşme kanununa göre bütün maddeler hele hele
madenler ısındıkça uzar ve genişler, hacimleri büyür; soğudukça da kısalır ve
daralırlar, yani hacimleri küçülür. Bu nedenle postacılar sıcak havalarda
taktıkları telgraf ve telefon tellerini genleşme oranlarına göre gevşek ve
sarkık bırakırlar. Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.) genleşmenin toprak için de
bahis konusu olduğunu bildiği için Size sabahleyin erkenden yola çıkmayı
tavsiye ederim; çünkü yer geceleyin dürülür buyurmuştur. Yani sabahleyin yola
çıkarsanız yol kısalmışken varacağınız yere daha az adım atarak ulaşırsınız
demek istemiştir.
Ancak genleşme kanununun bir istisnası vardır. O da suyun
sıfır dereceye kadar soğurken diğer maddeler gibi hacminin küçülmesi, ama sıfır
derecede küçülmek yerine donarak genleşmesi -4 derecede maksimum olarak daha
çok genişlemesidir. İşte bu bir mucizedir. Bu mucize (harika) sayesinde bir
çeşit buzlaşan su demek olan kar bir nimet haline gelmektedir. Şöyle ki:
Buhar olarak atmosfere yükselen su tam suya dönüşeceği
bir sırada havanın soğumasıyla donarak adeta kristalleşerek kar haline
gelmektedir. Eğer havadaki buhar suya dönüşürken sıfır derecede soğuyup da
genleşmeyerek kar haline gelmeseydi, normal havalarda tesbih taneleri halinde
yere düşen yağmur, bu defa hacmi küçülerek cıva haline gelecek ağırlığı ve
kütlesi aynı olduğu halde hacminin küçük olması onun daha süratli bir şekilde
yere düşmesine sebep olacaktı. İnsanlar başlık, şapka vs. ile kendilerini
korusa bile bitkiler hele de geniş yapraklı sebzeler (ıspanak ve lahana gibi)
delik deşik olacaktı. Ama genleşme kanununda suyun sıfır dereceye gelince bir
ayrıcalığa sahip olması -kar-ı meydana getirerek onun nimet olmasını
sağlamaktadır. Şüphesiz bu istisna külli bir aklın yani Allah ın işidir. Suyun
kar veya -buz-a dönüşmesi beş türlü bir nimet olarak önümüze çıkmaktadır:
1- Kar adeta pamuk parçaları halinde yavaş yavaş inmekte,
bizler de onu seyrederek eğlenmekte ve stres atmaktayız.
2- Kar yeryüzünü ve dolayısıyla yeni ekinlerin üzerini
örterek onları -4 derecede veya daha yukarı sıcaklıkta tutmakta, dışarıdaki dondurucu
soğuktan korumaktadır. (Geceleri -18 dereceye kadar havanın soğuyup ekinleri
dondurduğu bilinmektedir)
3- Kar yamaçlı arazide tutunduğu için yağmur suyu gibi
hızlı akmamakta, erozyona sebep olmamakta, aşınma yapmamaktadır.
4- Kar havalar ısınmaya başladığında yavaşça eridiğinden
suyu yavaş aktığı için yine erozyon yapmadığı gibi toprağın suyun çoğunu
emmesine ve beslenmesine imkân vermektedir.
5- Buz haline gelen su genleşerek hacmine göre
hafiflediği için su üzerinde kalmakta veya su üzerine çıkmakta, gölet, göl
hatta düzenli akan ırmaklarda suyun alt kısımları su olarak kalmakta, balık ve
diğer canlıların yaşamasına fırsat vermektedir. Eğer su diğer maden ve maddeler
gibi sıfır derecenin altında soğuyarak daha küçülseydi donan su molekülleri hacim
olarak da küçülecek ve gölet, göl veya nehirler dipten itibaren buzlarla
dolacak, oradaki canlılara hareket imkânı vermeyecekti. Böylece insanlar için
büyük önemi olan balıklar ölecekti.
Görüldüğü gibi suyun diğer maddelerin tersine sıfır
derecede donması buz ve kar haline gelmesi 5 büyük nimet olarak önümüze
çıkıyor. Adeta su durum diliyle Beni bu hale getiren Allah a şükredin diyor.
Öyleyse kış gören bölgeler kar ın mucizevi bu manzarası
karşısında ona bu özelliği veren Allah a daha da bağlanmalı ve kulluk
görevlerini aksatmadan yerine getirmelidir
Tüm olaylardan olumlu dersler çıkarmak dileğiyle