Birkaç gündür Ankara’dayım…
Saadet Partisi Büyük Aday Tanıtım Şöleni’ne katıldım.
Genel Başkan Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ın yaptığı konuşma son derece iyi hazırlanmış, önemli kavram ve argümanların titizlikle işlendiği bir metindi.
Akıcı, rakamlara boğmadan gerçekleri ortaya koyan, yerinde teşbihlerle sorunları can damarından yakalayan ve çözümü de ifade eden bir konuşmaydı.
Kamalak, Genel İdare Kurulu üyesi, Manisa milletvekili adayı merhum Cemil Bağcı ile Bolu’daki bir gençlik programından dönerken şehit olan Abdullah Şahin’i rahmetle andı.
13 yıldır Türkiye’yi yönetenleri tatlı-sert bir üslupla eleştirdi, çıkış yolunun sadece Milli Görüş’te olduğunu hatırlattı.
***
Peki, 1 Kasım seçimlerine çok az bir süre kala coşkulu kalabalığa hitap eden Kamalak hangi mesajları verdi Mustafa beyin konuşmasından aldığım notlar şunlar;
* Hakkın ve adaletin tesisi için gece gündüz çalışan dava kardeşlerim, hoş geldiniz. Makama, mevkiye, şan ve şöhrete esir olmayanlar, hoş geldiniz.
* Kutlu yürüyüş devam ediyor. Ekim ayı Milli Görüş tarihi açısından hep bir milat, hep bir başlangıç olmuştur. Ekim ayı, Milli Görüş hareketinin ilk tohumlarının ruhlara düştüğü, ilk çiçeklerinin gönüllerde açtığı, ilk filizlerinin kalplerde yeşerdiği aydır.
* Her gün ocaklarımıza ateş, yüreklerimize acı düşerken, gencecik fidanlarımızı toprağa verirken, koskoca bir ülke, taht oyunlarına kurban edildi.
* İman varsa imkân vardır. Hatırlayın, biz 1974 yılında MSP olarak parlamentoya girdiğimizde oyumuz sadece yüzde 11’di. O yüzde 11 oyla hükümeti kurduk, Cumhuriyet tarihinin en büyük zaferini gerçekleştirdik, Kıbrıs Barış Harekâtı’nı yaptık. Türkiye’de ağır sanayi hamlesini başlattık. Anadolu’yu fabrikalarla donattık. Yıllardır sata sata bitiremedikleri fabrikalar bizim eserimizdir.
* Biz, 1996’da, Refah-Yol Hükümeti’ni kurduğumuzda da oyumuz yüzde 21’di. O yüzde 21 oyla yine hükümeti kurduk. Türkiye’nin son 100 yıldaki en büyük dış politika hamlesi olan D-8’leri gerçekleştirdik.
* Kamu gelirlerini bir tek hesapta topladık. Havuz sistemini oluşturduk. İşçiye, memura ve emekliye ilk çırpıda %50 zam verdik. Esnafın yüzünü güldürdük. Denk bütçe yaptık. Eşel-mobil sistemini uyguladık.
* Milli Görüş’ün yer almadığı hiçbir Meclis bu ülkenin sorunlarına çare olamaz. Saadet Partisi’nin içinde yer almadığı bir Meclis milletin hiçbir derdine deva bulamaz.
* “Çözüm süreci” diyenler “Oslo’da masalar” kuranlar, “Dolmabahçe mutabakatları” imzalayanlar AK Parti iktidarı değil mi Keza ülkeyi çözülmenin eşiğine getiren AK Parti iktidarı değil mi
* Ama asıl dertleri bizimle. Bu yüzden, idealini terk etmiş, davasını satmış, mide düşkünü bir kısım zavallılar, yakalarına Saadet Partisi rozeti takarak size gelecekler, yine “İstikrar”dan bahsedip, “Biz de Saadetçiyiz ama bu defa sakın ha oyunu Saadet’e verme, oyun CHP’ye, HDP’ye veya boşa gider” diyecekler.
* Anayasa Mahkemesi’nden 50’den fazla iptal kararı çıkartmış bir adamım. Merhum Erbakan hocamız âcizane bendenizi, “Hükümet deviren, parti başkanı düşüren adam” diye tanıtırdı. 1996 yılında Anayasa’ya aykırı olduğu için, hukuk yoluyla Ana-Yol Hükümeti’nin güven oylamasını iptal ettirmiş, Refah kadroları olarak, önümüze konan engeli el birliği ile aşmış, Ana-Yol Hükümeti’ni düşürmüştük. Böylece merhum Hoca’mız için Başbakanlık yolunu açmıştık.
* Şimdi milletime sesleniyorum. Siz, ilinizde, bölgenizde Saadet Partili adaylara seçilecek kadar oy verin, Allah’ın izniyle seçim barajını bize bırakın. Bakın, o barajlar nasıl yıkılıyor.
* Burası son kaledir. Türkiye son sığınaktır. Bu vatan bölünürse, bu topraklar parçalanırsa, kardeş kavgasına tutuşursa, bizim gidebilecek hiçbir yerimiz yok.
* Türkler olarak kaybediyoruz. Kürtler olarak kaybediyoruz. Millet olarak kaybediyoruz, ülke olarak kaybediyoruz. Kürt’üyle, Türkü’yle, Arap’ıyla, Acem’iyle, Alevi’si, Sünni’siyle topyekûn İslam âlemi olarak kaybediyoruz. Peki, kazanan kim Bunu anlamak için sadece İsrail’in haritasına bakmak yeterlidir.
* Keşke biz haksız çıksaydık da, hayatları Akdeniz’in, Ege’nin sularında son bulan o bebekler ölmeseydi. Keşke biz haksız çıksaydık da, Libya paramparça edilmeseydi.
* Zaten bölünmüş bir coğrafya daha da bölünerek, “mikro devletçikler”, “kabile devletçikleri” kurulmak isteniyor.
* Bu birliği Allah’ın izniyle Saadet Partisi olarak biz sağlarız. Çünkü sadece biz “yerli” ve “millîyiz.”
* Bundan 32 yıl önce, 1 Kasım 1983 tarihinde, Avrupa Birliği’nin kuruluşu resmen ilan edilmişti. İnşallah sizlerin gayret ve çabalarıyla, 1 Kasım 2015 tarihi de İslam Birliği’nin kuruluş tarihi, kuruluş müjdesi olacak.
KAMALAK’IN MUZDARİP OLDUĞU KONU!
Önceki gün akşam saatleri…
Akşam namazını Balgat/Hamidiye’de kıldıktan sonra Mustafa Yılmaz’ın daveti üzerine Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’la bir süre sohbet ettik.
Ankara dışındaki bir programdan gelmesine karşılık konuşmasının hazırlıklarını yapıyordu. Dinçti ve hiçbir yorgunluk belirtisi de yoktu.
Sevgili Mustafa Yılmaz’ın Kamalak’ın basınla ilişkiler noktasında başından bu yana büyük çabalarını ve gayretlerini yakından biliyorum. Kamalak “genel basın”ın, Saadet Partisi’nin çalışmalarını ve mesajlarını yeteri kadar yansıtmadığından yakındı. “Bizi her nedense görmek istemiyorlar” cümlesini sarf etti. Yıllardır bu camiaya uygulanan “ambargo” neden, sahi!
Mustafa beyin, sohbette terör sorunu hakkında bir ifadesi de dikkatimi çekti: “Kurtuluş Savaşı sırasında ve sonrasında bölgedeki sorunların aşılmasında ‘İslam Kardeşliği’ ilkesini en iyi uygulayanlar Kürt kardeşlerimizdi…”
***
Kamalak’ın bu yaklaşımının ardından zihnimde şu sorular canlandı; “Peki, ne oldu da bugünlere geldik Hangi değerlerimizi yitirdik de birbirimizi neredeyse tanıyamaz hale taşındık ”
Verimli bir sohbetti…
SAADET OYLARINI 2 KAT ARTIRAN GENÇ BAŞKAN ADAYI KİM
Adı; Talha Kayaoğulları.
Aydın/Bozdoğanlı. Esnaf. Gıda üzerine ticaret yapıyor.
Pırıl pırıl, gelecek vadeden, gözlerinden ümitler saçan Saadetli bir genç.
Ankara’da bulunma nedeni, tahmin edileceği üzere Saadet Partisi’nin Büyük Aday Tanıtım Şöleni’ndeki heyecana ortak olmak.
***
Önemli bir özelliğini da buradan duyurayım Talha Kayaoğulları’nın; Talha, son mahalli seçimlerde Bozdoğan’da Saadet Partisi’nin Belediye Başkan Adayı oldu ve bu ilçedeki Saadet oylarını 2 kat artırdı.
“Bazen 1 kişiye, bazen 2 kişiye, bazen daha kalabalıklara Milli Görüş belediyeciliğini anlattım. Yılgınlık yok!..” sözleri bu genç Saadetliye ait.
Israrla Bozdoğan’a davet etti bizi sevgili Talha. “İnşallah” diyelim…
NOT: Bugün, 5 Ekim 2015 Pazartesi. 1) Emekliler yılda 15–20 TL zamla, hâlâ sürünmeye devam ediyor. 2) An itibariyle asgari ücretli “nasıl geçineceğim ” diye feryat ediyor. 3) Bu parlamento ve mevcut AKP iktidarı, 2011’den bu yana verdiği yeni ve sivil anayasa sözünü yerine getiremedi. 4) 28 Şubat darbesi döneminde kapatılan, yoksul-zeki Anadolu çocuklarının barındığı Başbakanlığa bağlı Vakıf Öğrenci Yurtları hâlen kilitli. Otur, sıfır!