Kahramanca esneklik, çekici saldırı

Abone Ol

Şu günlerde Amerikan hariciyesinin meşgul olduğu üç

mesele var. Bunlardan ilki, İsrail-Filistin görüşmeleri üzerinden İsrail in

güvenliğine teminat altına almak. Esasen iki devlet formülü de tek devlet

formülü de İsrail tarafından çökertilmiştir. İsrail, Filistin için şimdi

devletsizlik formülünü öngörmektedir. Ürdün Kralı Abdullah ve Sisi gibi

darbeciler sayesinde bu planını da tutturabilir. Amerikan hariciyesinin

odaklandığı iki diğer husustan birisi Suriye nin kimyasal silahları diğeri de

İran ın tartışmalı nükleer programıdır. ABD Suriye meselesinin askeri veya

siyasi çözümden ziyade bu ülkedeki kimyasal silahlara odaklanmış durumdadır.

Daha doğrusu, üç mesele de İsrail in bekası ve geleceğiyle alakalıdır. Bununla

birlikte, Suriye rejimi bu silahları en azından BM raporlarının ortaya koyduğu

doğrultuda, bugüne kadar İsrail e değil de kendi halkına karşı kullanmıştır.

Kendi bekası için bu silahları pazarlık masasına koymuş ve bu pazarlık

üzerinden siyasi ömrünü uzatmak istemektedir. Peki! İran ın nükleer

faaliyetlerini durdurma veya şeffaf hale getirme ya da tam denetime açma

karşılığında beklentisi nedir Elbette İran ekonomisi tıkanmıştır. Türkiye

yılda 60 milyar dolarlık enerji ithal etmektedir. İran ın dış satışı ise bunun

altına düşmüş ve 40-50 milyar dolar seviyesinde seyreder hale gelmiştir. Petrol

fiyatlarının tavan yaptığı bir sırada İran bu gelirlerden mahrumdur. Suudi

Arabistan ise neredeyse günde uluslararası piyasalara bir milyar dolarlık

petrol pompalamaktadır. Kabaca bir hesapla Suudi Arabistan yılda 350 milyar

dolar civarında petrol gelirine ulaşmıştır.

*

Petrol gelirleri azalan İran aynı zamanda Suriye de

savaşı finanse etmektedir. Kerim Seccadpur gibi uzmanlara göre, İran ayda Şam

rejimine 700 milyon dolar civarında bir ödeme yapmaktadır. İran zaten kısmen

pazarlık aracı olarak tasarladığı nükleer programını kendisine göre mükemmel

bir zamanlama ile pazarlık masasına sürmüştür. Karşılığında hem ambargodan

kurtulmak hem de bölgesel nüfuz dağılımı için pazarlığa oturmak veya en azından

kaybedenler tarafında yer almaktan kurtulmak istiyor. Nükleer programı masaya

koyarak safralarından bir kısmından kurtulmak istemektedir.

Buna mukabil, Suriye konusunda masada yer almak ve

geleceği şekillendirmek istemektedir. İsrail ve ABD nin İran la ilgili

çekinceleri Suriye konusunda değil. ABD Türk sınırını Irak sınırından daha

fazla kollamaktadır. Bu şu demektedir: Gözleri rejime gidecek silahtan ziyade

muhaliflere gidecek silaha odaklanmıştır. Kimyasal silahların önceliği de

bundandır. Suriye nin yeni sahipleri Esat tan daha çılgın olabilir! 11

Eylül den sonra Amerikan işgalinin girdiği yerlere İran nüfuzu da girmiştir!

Suriye de bir pazarlık olmazsa ve savaş Suriye den taşarsa ve muhaliflerin

zafer kazanmasıyla Irak a yansıyacak olursa; İran ın 10 yıllık kazanımları

berhava olacaktır. İran savaşta kazanamadığını masada kazanmıştır.

*

Ruhani nin cumhurbaşkanı olması da rejimin kanatları

arasındaki mutabakatla olmuştur. En azından Hamaney in destek verdiği bir

devlet projesidir. Ruhani ABD ile pazarlığı kotarmak istiyor. ABD ile İran

birbirine doğru o kadar hızlı koşuyor ki, sanırsınız ki 34 yıllık mesafeyi bir

anda kapatmak istiyorlar. Ruhani nükleer programla alakalı olarak yıllardan

değil aylardan bahsediyor. Rus tarafı Şam rejiminin kimyasal silahlarını 9 ayda

tasfiye etme sözünü verirken Ruhani İran cephesindeki pazarlığın da üç ay

içinde sonuçlanmasını istiyor. Genel Kurul toplantıları nedeniyle New York ta

Obama-Ruhani tokalaşması veya buluşması olmasa bile Hollande ile Ruhani bir

araya gelmiş ve onun ötesinde 1979 yılından beri ilk defa bir Amerikan Başkanı

(Obama) ile İran Cumhurbaşkanı (Ruhani) telefon konuşması teati etti. Buzları

kırdılar. İran Batı ya koşu maratonu konusunda iç kamuoyunu yatıştırmak veya

zevahiri kurtarmak için Fars Haber Ajansı, Ruhani nin Christiane Amanpour ile

konuşmasında Holokost ile ilgili bölümün uydurma ve imalat olduğunu iddia etti.

Halbuki bu konularda sabıkalı olan Fars Haber Ajansı dır. Amanpour ise

konuşmanın kayıtlarını delil olarak gösteriyor. Mürsi ilk seçildiğinde söz

konusu Fars haber Ajansı Mürsi ile hayali olduğu ifade edilen bir konuşma

yayınlamıştı. Mürsi nin Tahran da Bağlantısızlar zirvesindeki konuşması da İran

resmi kanalı tarafından tahrif edilmişti. Dolayısıyla İran yaptığı görüşmeleri

veya pazarlıkları iç kamuoyuna süzgeçten geçirerek ve ayıklama yaparak sunuyor.

Ruhani aynı zamanda Filistinlilerin kabulü bizim de kabulümüzdür diyor. Lakin

bu sözler de ortada duruyor. Hangi Filistinliler Fetih mi Hamas mı yoksa

İslami Cihad mı Yine de Hasan Ruhani BM Genel Kurulu nda İsrail in nükleer

silahların yayılmasına önleme anlaşmasını imzalamadığını hatırlattı. Buna

mukabil, İsrail basını Obama nın Suriye de çuvallamasından sonra İran

dosyasında güveni kaybettiğini yazıyor. İran ın Obama nın zayıf şahsiyetini

istismar ettiğini ileri sürüyor. İran bu sürece kahramanca esneklik (heroic

flexibility) derken İsrail çekici saldırı (charm offensive) demektedir. Arafat

da bir zamanlar İsrail ile cesurlar diyalogu yürütmekten (hivar eş şüc an)

bahsederdi. Sonuçta İsrail in karamanlığı Arafat ı ortadan kaldırmak oldu!