Ülkemizde Sivil Anayasa istekleri sık sık dile getirilir.. Halbuki darbelerin arkasından da anayasaları yapanlar hep siviller ve üniversite hocaları olduğu unutulur. Darbecilerin isteği doğrultusunda özgürlükleri sınırlayan anayasaları yapan kafalar aradan geçen zaman içinde sivilleşmiş, daha doğrusu özgürlükleri hazmedebilmiş midir
Peki "Sivil Anayasa"dan kasıt nedir
Elbette "Sivil Anayasa"dan kasıt sivillerin hazırladığı bir anayasa olamaz. Biliyoruz ki ülkemizde pek çok sivil şu ya da bu gerekçe ile özgürlüklerin sınırlandırılmasından yana tavır sergilemektedir... Darbeleri teşvik eden, onlara zemin hazırlayanlar siviller değil mi Öyle siviller ve üniversite hocaları ile siyaset erbabı var ki, ülkemizde darbe yapanlar bile onlardan çoğu zaman özgürlükçü olmuştur. Sözüm ona bu sivillerden gelen isteklere darbeciler karşı çıkmışlardır. Bu bakımdan olayı sivil anayasa olarak takdim etmek yanlıştır. Siviller demokrat ve özgürlükçü, askerler demokrasi ve özgürlük karşıtıdır gibi çağrışıma sebep olan nitelendirmelerden kaçınmak durumundayız. Olay toplum olarak ne noktada bulunduğumuzla yakından ilgilidir.
Ülkemizde özgürlüklerin hazımsızlığı yaşanmaktadır. Bir başka ifade ile bu ülkede her ideoloji ve siyasi düşüncenin mensubunun özgürlük anlayışı farklıdır.. Diyebiliriz ki her kesim özgürlüğü kendisine istemektedir. Kendisi nasıl düşünüyor ve yaşıyor ise özgürlüğü sonuna kadar kullanma hakkına sahip olduğunu ileri sürerken, buna karşılık karşı görüşlülerin özgürlük hakkı yoktur. Eğer onlara özgürlük verilecek olursa ülkenin bölüneceği, parçalanacağı, rejimin tehlikeye düşeceği gibi iddialar gündeme gelmektedir. Hatta bir adım daha ileri gidilerek ülkemizde benim gibi düşünmeyenler haindir anlayışı hakim. Böyle bir anlayışın mensuplarının sivil anayasa, daha doğrusu özgürlükçü bir anayasa hazırlaması mümkün olabilir mi Birileri kendilerini bu memleketin asli unsuru görmeye ve rejimin çerçevesini çizmeye ve tarif etmeye sadece kendilerini yetkili ve ehil görmeye devam ediyorlarsa nasıl olacak sivil anayasa
Bu ülkede bazılarına göre hâlâ halkın verdiği oyların bir anlamı yoksa, halkın kendi istekleri istikametinde oy vermesi halinde doğru, aksi ortaya çıkarsa yanlış yaptığı ileri sürülüyorsa hazırlanacak sivil anayasada özgürlüklerin çerçevesi kime ve neye göre belirlenecek
Bu bakımdan diyorum ki, anayasa ve yasalar ne kadar önemli olursa olsun kafalar demokratlaşmadan istenen sonucun alınması mümkün olmayacaktır. Bir siyasi kadro seçimlerden ne kadar oy alarak çıkarsa çıksın bir diğer siyasi partinin yönetimi, "Devletin zirvesine üç Milli Görüşçünün gelmesine izin veremeyiz" demek suretiyle halk iradesini hiçe sayabiliyorsa kimler neye göre sivil anayasa yapacaktır Özgürlüklerin kullanılmasından rahatsızlık duyan bu anlayış ile özgürlükçü anayasa hazırlanabilir mi Ya da bu anlayış değişmeden Anayasanın darbeciler ya da siviller tarafından hazırlanması ne fark edecek
Peki özgürlükleri genişletecek bir anayasa yapılmasın mı
Elbette yapılmalıdır, hatta bu hususta geç bile kalınmıştır. Ancak, öncelikli olarak ülkemizdeki özgürlükleri hiçe sayan, komünist yönetimlerde olduğu gibi herkesi aynı kalıba ve kılığa sokmaya çalışan anlayışın yıkılması gerekir. Toplumda farlılıklara rağmen bir arada yaşama kültürünün yerleşmesi gerekiyor. Bu anlayış yıkılabildiği taktirde sivil anayasa yapılabilir. Hatta, mevcut anayasadaki özgürlüklerin kullanılması gündeme gelebilir. Aslında mevcut anayasada temel hak ve öz gürlükler teminat altına alınmış olmasına rağmen bazı kesimlerin yanlış anlayış ve saplantıları sebebiyle var olan özgürlükler kullanılamaz olmaktan kurtarılmış olur.
Kısacası, özgürlük önce beyinde gelişmeli ve yerleşmelidir. Ondan sonra anayasa ve yasalarla teminat altına alınması bir anlam ifade eder. Yoksa kullanılamayan özgürlüklerin ülkesi olmaya devam ederiz.