Kadına dair - 1

Abone Ol

Büyük bir yarış bu. Yarışmacılar kadın ve erkekler. Sınırsız özgürlüğe koşmaktalar. Sınırsız özgürlüğün peşindeler. Ab-ı hayat gibi. Ölümsüzlük gibi. Herkesin özgürlük anlayışı farklı. Kimi üzerindeki kıyafetleri çıkarıp atmakta özgürlük adına, kimi de giyinmekte onları özgürlük adına! Dünyanın bile sınırları çizilmişken, özgürlüğün sınırları çizilememekte. Sınırsız özgürlük, ilerici olma adına, modernlik adına!

Sınırsız özgürlük var dünyada sınırsız! Nereye baksanız özgür insanlar. Başınızı çevirin hele bir bakın o yuvarlak küreye! Playboy dergileri, ondan aşağı kalmayan diziler, bir onlarla yarışan sinemalar, gazeteler, reklamlar, internet siteleri... Bu sınırsız özgürlüğü tatmak isteyen kadınlar, erkekler. Bu özgürlüğe koşanlar! Nihayet bir gazetede karşı karşıya geldiler. Ortada kırmızı bir çizgi. Özgürlük çizgisi! Bir tarafta "Çıplak gel, giydiğini götür" kampanyasına katılıp, iç çamaşırıyla görüntülenenler, diğer tarafta İsrailin Tel Aviv kentindeki bir otobüs hattında kadınlar ile erkeklerin birbirinden ayrı oturmaları uygulamasını isteyen kadınlar, erkekler. Bu uygulamaya karşı çıkan bazı kadın örgütleri özgürlük çizgisinin yanında, "Çıplak gel, giydiğini götür" kampanyasını destekleyenlerin hemen yanında yerlerini aldılar. Özgürlük çizgisinin diğer tarafında da Japonyada metrolarda erkeklerin tacizine uğrayıp, bu tacizden korunmak ve özgürce, orası burası ellenmeden seyahat etmek isteyen Japon kadınlar yer aldı. Onların yanına onlarla aynı gerekçelerle rahatsız olmuş Milanolu kadınlar geldi. Onlar da özgürlük adına buradaydılar. Salvini, Corriere Della isimli bir siyasetçi desteklemekte bu kadınları. Ve Sera Gazetesine yaptığı açıklamada, "Milanolu kadınlar metroda yabancılar tarafından rahatsız ediliyor, korkutuluyor. Bu böyle devam edemez. Milanolu kadınlara metro trenlerinde önden iki vagonun ayrılması ve bu vagonlara yabancıların alınmaması talebimizi ulaştırma şirketine ilettik." diyor. Onun bu haberini eleştiren bir başka kişi de: "Bunların amacı kaç- göç, haremlik selamlık, bunlar teokratik uygulamalar, kaçıncı yüzyıldayız " diye fikir beyan edip, çizginin karşısında yer aldı özgürlük adına. Özgürlük adına koşu devam etmekteydi. Dünyanın iki ucundan yola çıkarak koşup gelen özgürlük isteyenler bir bir bu çizginin iki yanında buluşuyorlardı. Şimdi bir grup daha katıldı bunlara: Ukraynanın Donetsk Demir Yolları, kuşetli yolcu vagonlarında haremlik ve selamlık uygulaması başlatmıştı. Bu uygulamaya katılanlardı gelenler. İşin garibi bütün bu saydıklarımın hiç biri Müslüman değildi. Eğer Müslüman olsalar deyivereceklerdi İRTİCA; GERİ KAFALILAR, ÖRÜMCEK KAFALILAR. Ama hiç biri Müslüman değildi. Henüz Müslümanlar bu çizgiye ulaşamamışlardı. Ama onlar da koşmaktaydılar özgürlük adına! Özgürlük çizgisinin diğer yanında da kalabalık gitgide artmaktaydı. Burada özgürlük isteyenlerin içinde de Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler, hatta ateistler vardı. Hani Müslümanlar olmasa deyivereceğiz gâvur, ya da başka hakaretler. Ama orada da her dinden insan var. Bir tarafta sınırsız özgürlük, sınırsız cinsellik, sınırsız açılıp saçılma. Diğerlerine bize karışmayın, gözünüzü kapatın hatta bizim göz zevkimizi bozacak şekilde de kapalı giyinmeyin diye bağırmaktalar, özgürlükleri adına! Zaten onların bu hallerini görünce gözlerini çevirmekten başka bir şey yapamayan dindarlar da "tamam dilediğinizi giyin ama benim ibadetime de karışmayın!" diyecek oldular, yaygara koptu. "Yobazlar, gericiler!" Üstlerine üstlerine gittiler. Onlar kaçındıkça onları rahatsız ettiler, İkna odalarında, sınırsız özgürlüğe davet ettiler onları özgürlük adına, modernlik adına! O da ne, eğitim camiası da ikiye ayrılmış koşmakta özgürlük çizgisine doğru. İngilterede liseyi tamamlama sınavı olan A level ve GCSE sonuçlarına göre ilk üçe giren okulların hepsi kaç- göç yapan okullar yani karma eğitim yerine kız okulları, erkek okulları diye ayrı ayrı eğitim yapan okullar. St. Pauls Girls Schoolun birinci, Perse School for Girlsün ikinci olması, özel kız okullarının fark attığının da kanıtı. Genel olarak kızların başarısı göze çarpıyor: İlk 50ye giren liseden, 27si kız, 14ü erkek okulu. Sadece yedi tanesi karma eğitim yapıyor! Şimdi bunlardan karma eğitim görenler çizginin diğer yanına geçti. Ayrı ayrı eğitim diyen öğrenciler de beri tarafta yerlerini aldılar. Üstelik başarılarını da kanıtlayarak. Dünyanın dört bir yanından insanlar koşmaktaydılar özgürlük adına, özgürlük sınırını zorlayarak, özgürlük çizgisini çiğneyerek! Türkiyede kızlar, kadınlar başını örttü, tokalaşmadı erkeklerle, özgürlük adına. İsrailde Ortodoks Yahudiler otobüslerde kadın- erkek ayrı ayrı oturmak istediler, özgürlük adına. İzin çıktı. Kıyamet koptu. Böyle bir uygulama üzerine kadın hakları örgütleri ayağa kalkıp ve Anayasa Mahkemesine şikâyette bulundu. Engellemek, böyle bir uygulamayı kaldırtmak için. Özgürlük için. Kime göre özgürlük Kadınlar için, erkekler için. İyi de bunu isteyenler de kadınlar ve erkekler. Onlar da özgürlük istemekteler. Bu da bir başka boyutu özgürlüğün. Bir kısım hanımlar ve beyler özgürlük için diğer kesimin özgürlüğüne müdahil olabiliyorlar özgürlük adına! Öyleyse nedir özgürlük Amerikadaki içi taş, betonlaşmış bir heykel mi Beyinlere oturtulmuş kocaman bir kaya mı, dünyayı babalarının çiftliği gibi görüp, çılgınca, dilediği gibi gezebileceklerini sananların -özgürlüklerinin sınırları hatırlatıldığında ağızlarından etraflarına savurdukları taşlar mı

Haremlik- Selamlık ya da Kaç-göç. Kısaca özgürlük... Kimilerine göre de Yasaklama, kısıtlanma, esaret, kadın özgürlüğünü, kadın haklarını ihlal, zincire vurulma gibi düşünülen, bağnazca (!), yobazca(!) bir uygulama. Kime göre

Hz. Âdem ile Hz. Havvayla başladı özgürlük anlayışı

Hz. Âdem ile Hz. Havvayla başladı özgürlük anlayışı. Ancak sınırsız değildi bu, belli çerçevesi, belli sınırları olan bir özgürlüktü. Sınırları Allah tarafından çizilen, çerçevesi Allah tarafından belirlenmiş bir özgürlük. Allah buyurdu ki: "Ey Âdem! Sen ve eşin cennette yerleşip dilediğiniz yerden yiyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın! Sonra zalimlerden olursunuz." (Araf, VII/ 19) Şeytan onları kandırdı ebedilik vaadiyle özgürlük adına... O günden bu güne devam ede geldi insanlar nefisleriyle ve şeytanla mücadeleye, Allah adına, özgürlük adına! Lût kavmi, Nuh kavmi, Âd kavmi helak oldu, sınırsız özgürlük adına! Onlar gibi helak olmamak için dindarlar sınırladılar özgürlüklerini, çerçevesini çizdiler ve o çerçeveden dünyaya baktılar. Özgürdüler, özgür olanlara da saygılı!