Kadın - Erkek birbirini tamamlar

Abone Ol

Kadınlarla erkeklerin birlikte zikredildiği ayetlere

bakıldığında, Kur an-ı Kerim in kadın ile erkeği birbirlerini tamamlayan iki

insan olarak bakmakta, böyle beyan buyurulmaktadır. Örnek olarak Ahzab Suresi

35 inci ayetini verebiliriz.

Günümüzde kadın erkek mücadelesi maganda erkeklerle

feminist kadınların birbirlerini alt etmeye çalışması hokkabazlığıdır. Bu

mücadelenin içinde onların, İslâm ı, didişmelerine bulaştırma gayretleri

tamamen şahsiyetsizliklerinin ürünüdür.

Ecdadımız kadına layık olduğu en büyük itibarı vermiştir.

Alman Sosyolog Dr. Hermann Starck, İstanbul günlüğünde çok enteresan

tespitlerde bulunur. Der ki:

Tarihî mekânları dolaşırken tercümana sordum:

Neden padişah eşlerinin ve kızlarının ismi söylenirken

sonuna Sultan kelimesi ekleniyor

Verdiği cevaptan anladım ki, Osmanlı feminizmin çok

ötesinde bambaşka bir kadın anlayışını sahip olduğunu gördüm. Muhteşem

Süleyman ın karısına Sultanım diye hitâbetmesi emsalsiz bir medeniyet

örneğidir.

Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz.

Akka da 80 lik ihtiyar Cezzar Ahmet Paşa ya mağlup olan

Napolyon Borabart ın şu sözüne bakın:

- Türkler in bütün şecaat ve kahramanlıkları; güzel

huyları analarının iffetinden kaynaklanmaktadır.

Milletlere tarih yazdıran da budur.

Asaletli kadın, toplumu daima ileri seviyelere götürür.

Bu Müslüman olmakla kazanılan bir meziyettir.

Tarihî örneklerden birkaç tanesini zikredelim:

Hanımların İslâm a hizmetleri, dinin doğduğu ilk günde başlamıştır.

Hz. Peygamber Efendimiz ilk vahyi aldığı günde Hz.

Hatice nin olumlu ve akıllı tutumu son derece önemlidir.

İlk Müslüman kişi bir kadındır, Hz. Hatice (r.anha)

Hz. Peygamber Efendimiz ve Hz. Ebu Bekir in kızlarının

Mekke döneminde iman etmek suretiyle İslâm a verdikleri desteğin büyüklüğü

tartışılamaz.

Hz. Sümeyye işkence ile şehid düşen ilk Müslümandır.

İslâm ın ilk döneminde kocasından önce Müslüman olup

müşrik aileyi terk eden hanımlar tanıyoruz.

Hz. Ömer in Müslüman olmasına kız kardeşinin dinine bağlı

oluşu sebep olmuştur.

Peygamber Efendimize Mekke döneminde halalarının desteği

son derece faydalı görülmüştür.

Peygamber Efendimiz in halasının kızı Erva bint Kureyz,

Ebu Talib in hanımı Fatma bint Esed,

Hz. Abbas ın hanımı Ümmü l Fadl

Peygamber Efendimizin desteğini gördüğü ve ömrü boyunca

bu hanımları takdirle andığı kaynaklarda zikrediliyor.

Habeşistan a ilk hicret edenlerin % 25 i hanım

sahabiyelerdir.

Medine ye hicretle de kadınların tavrı ne kadar önemli

olmuştur.

Medine döneminde Müslüman kadınlar savaşlara katılıp

yaralıların imdadına yetişmişlerdir.

İbadette erkeklerle aynı olmanın yanında sosyal bir

niteliği olan beş vakit namaza, Cuma ve bayram namazlarına da katılmışlardır.

Peygamber Efendimiz erkeklerin yanında kadınlardan da

biat almıştır.

Kur an-ı Kerim incelendiğinde kadın ile erkeğin birbirini

tamamlayan, inanan iki insan olarak beyan edildiği görülmektedir.

Neslin devamında kadının rolü erkekten fazladır.

İlim öğrenmek açısından kadın erkek eşittir.

Kadın için erkek, erkek için kadın bir nimettir.

Kadın, erkeğin eşi yuvanın güneşidir.

Kadının şerefi zevcelikte, zevceliğin şerefi

anneliktedir.

Kadın bir ölçüdür. Bir milletin hâl ve istikbâlini onunla

takdir edebilirsiniz.

Kadın erkeği yuvaya bağlayan bağdır.

Kadın eve nizamı, intizamı ve ahengi verendir.

Kadın ve yetimin hakkına riayet, İslâm ın şiarıdır.

Hülâsa, kadın erkek birbirlerini tamamlar