Biden ın gidişinden sonra bilgiler sızmaya ve kokuları
çıkmaya başladı. Yaptığı görüşmeler, bir araya getirilenler bizi
ikirciklendirdi. Özellikle bu gibi durumlarda İsrail e ve onlara destek veren,
sözcülüğünü yapan odaklara dikkat kesilirim. Bu bir yöntem oldu benim için.
Bugüne değin, gerek sezgilerimiz ve gerekse dikkatimiz ile şükürler olsun ki
yanıldığımız pek olmadı. Her zaman için ihtiyatlı davrandık. Olması gereken de
budur bizim için.
Türkiye de yayın yapan, Yahudi vatandaşlarımıza ait bir
yayın organı var: Şalom. Doğal olarak kendi cemaatleri ve dindaşlarıyla ilgili
yayın yapar. Ancak İsrail söz konusu olunca pek nesnel olamıyor. Bir Filistinli
bir Yahudi yi bıçaklamış ya da bir taş atmışsa bu önemli bir haberdir. Ama
Filistinlilerin evleri başlarına yıkılıyor, binlerce insan ölüyorsa bu asla
haber konusu değildir o yayın organına göre. Şalom da Türkiye İsrail ilişkileri
ile ilgili zaman zaman önemli haberler yar alır. Biden ın gidişinden sonra,
kaygı duyduğumuz konularla ilgili önemli ipuçları veriyor. Biden ın Sayın
Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililer ile ilgili yaptığı görüşmelerin ardından:
Açıklamada Suriye, IŞİD le mücadele, İsrail ile
normalleşme, Kıbrıs konularına vurgu yapılırken, Güneydoğu daki yükselen
çatışma ortamına yönelik de diyalog çağrısı vardı.
Beyaz Saray açıklamasında Erdoğan-Biden görüşmesinde, IŞİD le mücadelede işbirliği
teyit edildi şeklinde bir ifade yer aldı. Türkiye ve Irak arasında meydana
gelen sınır olaylarında tansiyonun
düşmesi gerektiği belirtilen açıklamada, Irak ın toprak bütünlüğüne de atıf
yapıldı. İki lider Kıbrıs ta devam eden müzakerelere desteklerini dile getirdiler denen açıklamada, isim verilmeden
olası Türkiye-İsrail anlaşması da yer aldı ve Türkiye nin Doğu Akdeniz deki enerji işbirliklerini arttırmasına destek
verilmeli şeklinde bir ifade yer aldı.
Beyaz Saray, PKK ve Güneydoğu daki operasyonlar konusunda
ise şöyle yazdı: PKK nın terör örgütü
olduğunu bir kez daha yinelemekle birlikte, Başkan Yardımcısı Biden,
Güneydoğu daki artan şiddet ortamından endişesini iletmiş ve Türkiye
yönetiminin, barışçıl çözüm isteyen bütün taraflarla diyalog kurması gereğini
dile getirmiştir Pazarlıkların arka
planı burada. Zaten bilgi kaynakları, istihbaratın merkez uçları belli
odakların elinde. Türkiye bunları yoğun yaşadı. Ergenekon, Balyoz diğer darbe
süreçlerinde bu kadar önemli ve gizli bilgiler nasıl sızabilir ki
Kıbrıs ile ilgili bir diğer önemli bilgi de İngiltere
medyasında uç verdi. Financial Times gazetesinde Tony Barber imzalı bir haber
geçti. Bu da önemli: En önemli soru, şimdi Irak, Suriye ve Rusya da dış
politika ve güvenlik açısından büyük zorluklarla karşı karşıya olan Erdoğan ın
Kıbrıs ta çözümü kabul ederek bir kanatta barışı sağlamayı Türkiye nin çıkarına
görüp görmeyeceği. Bu kesinlikle AB ve ABD nezdinde Erdoğan a itibar
kazandıracak. Kıbrıslı Türk devletine yardımın azaltılması ve sonunda tamamen
kesilmesi, Türkiye bütçesi üzerindeki baskıyı azaltacak. Türkiye buradan
çekeceği askerleri başka yerlerde konuşlandırabilecek.
Öyle anlaşılıyor ki Biden bir taş ile birçok kuş avlayıp
gitti buradan. Bizi bizimle baş başa bıraktı. Ufaktan ufağa konuyla ilgili
ülkemizde kimi yorumlar yapılmaya başlandı. Ama geç ama az. Buna da şükür
diyelim. Yüreğimize su serpecek demeyelim ama IŞİD ile ilgili olarak terör bir
süreliğine askıya alınabilir gibi. Ya da IŞİD yedekte tutulabilir.
Başımıza belâ olan terör örgütleri kimin korumasında ve
beslemesinde. Son dönemde içerideki patlamalar öyle sıradan bir örgütün eseri
olmasa gerek.
Yahudi (İsrail)-İngiliz-Amerikan üçlemesi birbirinin
tamamlayıcıları. Onları asla birbirinden ayrı düşünmemek gerekir. Konuyla
ilgili Prof. Dr. Teoman Duralı Hoca nın önemli bir bilimsel çalışması da
bulunuyor.