Bismillâhirrahmanirrahîm!
VATİKAN Devlet Başkanı Papa 14. Leo, 27-30 Kasım tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret edeceğini duyurdu. Ziyaretin İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümü münasebetiyle yapılacağını açıkladı. Papa 14. Leo’nun ilk ziyaretini Türkiye’ye yapacak olmasının bazı sebepleri olmalı, değil mi? Ziyarette ABD Başkan Yardımcısı James David Vance’in de bulunacağının duyurulması, konunun küresel bir proje olduğunu hatırlatıyor; toplantıların önem ve ciddiyetini artırıyor.
Vatikan nüfus ve yüzölçümü bakımından dünyanın en küçük bağımsız ülkesidir. Şehir devleti olarak anılır. Başkenti de Vatikan’dır. Yüzölçümü 0.49 kilometrekare; nüfusu ise 900-1000 kadardır. Nüfusunun çoğu çeşitli ülkelerden gelen papazlar ve İsviçreli muhafızlardan oluşur. Ülkenin asıl önem ve etkisi Hristiyanlık dinindeki Katolik mezhebinin merkezi oluşundandır.
Tarihte Hristiyanlar İslâm dünyasına karşı 19 Haçlı Seferi düzenledi. Aziz milletimiz göğsündeki iman ve azimle hepsini geri püskürttü. Haçlılar, özellikle bütün imkânsızlıklarımıza rağmen Çanakkale’de hezimete uğradıktan sonra, Müslümanları savaş meydanlarında yenemeyeceklerini anladılar. Bundan sonra farklı yöntemler denemeye giriştiler. Siyasi, ekonomik, kültürel yöntemlerle İslâm dünyasını çökertmeye çalıştılar.
ABD’nin de içinde olup başını çektiği Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyaretini biraz da bu açıdan ele almalıyız. Amerika’nın da Türkiye ve İslâm dünyası üzerinde hesapları olduğunu biliyoruz. Dinler arası diyalog planı ABD’nin İslâm ülkelerine pazarlamaya giriştiği Siyonist bir tuzaktır. Bu yüzden Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyaretinin her adımı büyük bir dikkat ve titizlikle izlenmelidir.
NEDEN İZNİK?
İZNİK, Bursa’nın İznik Gölü kenarındaki şirin ve sakin bir ilçesidir. Selçuklu ve Osmanlı hükümdarları önemli kararlarını İznik’te almıştır. Osmanlı Devleti’nin temelleri de burada atıldı. İlk medrese, ilk aşevi burada açıldı. Marmara Denizi’nin de etkisiyle dünyaya açılan önemli bir sanat, kültür ve ticaret merkezidir.
İznik, Hristiyanlar için de önemlidir. Kudüs ve Vatikan’dan sonra üçüncü derecede önemli bir merkez kabul ederler. Hristiyanlar Allah’ın gönderdiği kutsal kitap İncil’i tahrif ettiler. O kadar ileri gittiler ki, ortalıkta pek çok İncil nüshası dolaşır oldu. 325 yılında “İznik Konsili” olarak 2048 papaz toplandı. Onca İncil arasından Matta, Markoz, Luka, Yuhanna isimli papazların yazdığı 4 İncil’i kabul ettiler. Bugün Hristiyanların elinde bu 4 kitap vardır.
Allah, Hristiyanlara 1 kitap göndermişti. Onlar aslı bozulmuş olarak bunu 4’e çıkardılar. Hz. İsa’ya (A.S.) -hâşâ-, “Allah’ın oğlu” denilmesi bu kitaplarda anlatılır. İşte, bu sene İznik Konsili’nin 1700. yılı olduğundan İznik’te toplanıyorlar. Hristiyanlık’taki Ortodoks mezhebi İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’ni merkez kabul ediyor. Türkiye, Hristiyan mezheplerinin “çatışma alanı” haline getirilmemelidir.
Görünen odur ki, bu iş yalnız bir toplantı ve ayinle bırakılmayacak. Papa 14. Leo bu ziyaretini “hac” olarak kabul ediyor. İznik’i turizm merkezi haline getirip seyahatler üzerinden Hristiyanları buraya çekerek yerleştirmek istiyorlar. Bu da işgalin farklı bir türüdür.
YENİ VATİKAN MI?
PAPA 14. Leo, Cumhurbaşkanı’nın daveti üzerine Türkiye’ye geliyor. Gezi heyetinde Trump’ın yardımcısının da bulunması bizi endişelendiriyor. Bugüne kadar gördük ki, bir projede Amerika varsa; o işten hayır gelmiyor. Dinler arası diyalog projesi ABD’nin ürünü! Turizm ve ticaret potansiyeli yüksek bir bölgemiz bazı bahanelerin arkasına saklanılarak yabancılara açılabilir mi?
Papa’nın Türkiye ziyaretine en sert tepki, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan’dan geldi. 12 Kasım 2025 günü TBMM Grubu’nda, “ziyaretin siyasi boyutu olduğuna” vurgu yaptı. Olayın, “İznik’te büyük bir haç organizasyonuna yol açacak bir dini turizm yatırımı” olduğunu söyleyerek, “egemenliğimizi tehlikeye sokacak olmasını” şöyle açıkladı:
“İznik’te yeni bir Vatikan mı kuruluyor? ABD Başkan Yardımcısı Vance’in bu sürece dâhil olması, konunun uluslararası bir nitelik kazandığını gösteriyor. Bu ziyaret, sözde ‘dinler arası diyalog’ adı altında yürütülen Siyonist bir projenin parçası olarak görülmelidir. ABD ve İsrail’in çıkarları söz konusu olduğunda Trump dünyanın geri kalanını ateşe vermekte tereddüt etmez.”
Türkiye ve dünyada beklenmedik, olağanüstü olaylar yaşanıyor. Amerika’nın var gücüyle desteklediği İsrail terörünün nerede duracağı belli değildir. İsrail, işgal sınırlarını hızla genişletiyor. Suriye Devlet Başkanı Şara, ABD’ye karşı “teslimiyetçi” bir tavır izlemektedir. Türkiye; İsrail, Suriye ve İznik üzerinden gelebilecek tuzaklara karşı teyakkuz halinde bulunmalıdır. “Teslimiyetçi” politikalar bağımsızlık ve güvenliğimize zarar verir.