Hayatı kuşatan olumsuzlukların bir sarmala dönüştüğü günleri yaşıyoruz. Kirlilik salt bedensel olanı değil, ruhu ve kalbi de bütünüyle sarmış durumda. Yeni zaman bunun üzerine kurgulu. İyiyi, güzeli, hayırlıyı, adil olanı olumluluk adına ne varsa hemen her şeyin üstünü olumsuzluklar örtmüş durumda.
Müslümanların büyük mücadelesi giderek zorlaşıyor. Büyük emek ve çabalarla gelinen bir yerden yeniden başa dönülüyor.
Rüşvetin adı komisyon, faizin adı kâr oldu.
Siyasal mücadelede verilen mücadele giderek bir çıkmaza büründü. Geçmiş zamanın kirli, yanıltan ve yanılsatıcı siyasasından tam kurtulduk derken Müslümanlar adına siyasa yapanların, rüşvete, çirkinliğe büründüğü bir süreç. Batıcı düşüncenin ruhunda olanlar Müslümanlara da sindi.
Gösterişli olma, lüks arabalara binmek, lüks yerlerde tatil yapmak, lüks sünnetler, düğünler başını aldı gitti. Bunu artık seküler başörtülü kadınlar, imam hatipliler yapıyor. Sonu alınamayacak olan bu çirkinliğin kendilerini bağlamadığı bağlamayacağı bir gerçek.
Kimi zaman, Allah ın lütfu olan hallerden yakınır dururuz. Yokluktan, fazla mülkümüzün, iyi bir geçim içinde olmadığımızdan, arabalarımızın olmadığından, yatlarımızın, villalarımızın yakınırız. Oysa verilmeyenlerin bir lütuf olduğunu bilmeyiz. Olanları görüp, duyup yaşadıkça şükür ki Allah bize bunları vermemiş diyesi oluyoruz. Siyasanın çirkinliği, rüşvetin, soygunun, faizin, komisyonun çirkefi içinde olmadığımız için şükrediyoruz.
İyi ki siyasal çizgimizi değiştirmemişiz.
İyi ki iktidar olma hırsı içinde olmamışız.
İyi ki sekülerlerin çıkar kavgası içinde değiliz. Seküler sekülerdir, Müslüman ı, liberali, sosyal gerçekçisi, şusu ya da busu fark etmiyor.
İyi ki ihaleler peşinde koşmuyoruz.
İyi ki şunun bunun önünde el ovuşturup durmuyoruz.
İyi ki iktidar batağında olanların yanında değiliz.
İyi ki bu kirli kavganın içinde değiliz.
İyi ki idealimizden zerre sapmamışız.
İyi ki dava diyoruz, iyi ki düşünce diyoruz, iyi ki akide, inanç, diyoruz.
İyi ki medeniyetimizin soylu mücadelesi içinde yer almışız.
İyi ki abedeci, ab ci, İsrailci, Rusçu, Arapçı, Türkçü, Kürtçü şucu ya da bucu değiliz. Büyük davanın, büyük düşüncenin yolunda bir karınca olmayı yeğlemişiz.
İyi ki popüler kültürcü değiliz. Has edebiyatın ve düşüncenin müdavimiyiz, bu davanın yolcusuyuz.
İyi ki kimseye zincirle gönül bağımız yok, ayak bağımız yok, kirliliklerden uzağız. İyi ki büyük davaya baş koyanların yanındayız.
İyi ki kimsenin putlarına küfretmiyoruz. İyi ki kimsenin çıkarlarına bulaşmıyoruz. İyi ki kimsenin taşeronu, tetikçisi değiliz. İyi ki fahişe ruhlu değiliz.
İyi ki geçmişini inkâr edenlerden değiliz. İyi ki geçmişinden pişmanlık duyanlardan değiliz.
İyi ki zor olanı seçmişiz, çileli, zahmetli olanı.
İyi ki elimizdeki nimetin, rızkın kıymetini bilenlerdeniz. İyi ki zihnimizi, çabamızı, emeğimizi hak olandan, helal olandan yana kullanıyoruz.
İyi ki kimsenin kapı itliğini yapmıyoruz.
İyi ki, şerden, belâdan uzak duruyoruz.
İyi ki çapulcuların dalaşı içinde değiliz.
İyi ki edebiyata, sanata, düşünceye, has olana gönül vermişiz.
İyi ki kendimiz olma yolunda ilerliyoruz. İyi ki etrafımızda dalkavuklar yok. İyi ki biz başkalarıyla değil, bir şeyin daha iyi olması için birbirimizle çekişip duruyoruz, tartışıyoruz
İyi ki biz biziz, iyi davamızın eriyiz, kölesiyiz. İyi ki biz buradayız bir başka yerde değil.