İttifakların değişim algısı-1

Birkaç haftadır ittifaklar üzerinde konuşmaya çalışıyoruz. İttifaklar her ne kadar sistemin bir zorlaması da olsa; her ittifakı ortaya çıkaran temel motivasyonların olacağını unutmamak gerekiyor. Cumhur İttifakı üzerinde fazla söz söylemeye gerek yok, çünkü iktidar olmaları nedeniyle bu partileri ittifaka götüren temel motivasyonun iktidarı korumak olduğu aşikâr. Asıl üzerinde durulması gereken husus Millet İttifakı’nı birlikte hareket etmeye götüren temel motivasyondur. Burada hangi ittifakta olduğuna bağlı olarak olumlu-olumsuz farklı fikirler ortaya atılabilir ama hepsinin birleştiği yer değişimdir.

Cumhur İttifakı’nda yer alanlar ve Millet İttifakı dışında kalan muhalefet için bu değişim talebi olumsuzluğu ihtiva ederken Millet İttifakı değişime olumlu bir anlam yüklemektedir. Cumhur İttifakı iktidarla devleti özdeşleştirdiği için değişimin devletin bekası açısından sorunlar teşkil edeceğini ifade etmekteler. İktidara karşı olan blokları birbirine eklemleyerek tüm muhalefeti dış güçler ve terör odaklarıyla açıklamayı tercih ediyorlar. Çünkü bu şekilde bir yaklaşımla iktidar kendi icraatlarını savunmak yerine muhalefeti kendini savunmaya mecbur bırakıyor.

Diğer muhalefet ise Millet İttifakı’nın vaat ettiği yönetme şekli ve içeriğinden kaynaklı olumsuzluk atfetmekteler. Fakat yönetme noktasında farklı bir alternatif oluşturma yerine seçimlerde görünür kılınma telaşıyla hareket ediyorlar. Bu anlaşılır olmakla birlikte, üretilen siyasetin ama omurgası değişimi istenilen özneye değil de değişim talep eden özneye yönelik olması değişimin pratiğine uymuyor.

Buna karşın Millet İttifakı ülkenin geleceği için hem iktidar değişimini hem de sistem değişimini zaruri görmektedir. İttifakın oluşum sürecinde bu zaruretler dikkate alınarak sistem değişimi başlı başına seçim vaadi olarak sunulmuştur. İlkesel olarak bu ittifakın bütününde ülkenin geleceğine dönük huzur, refah ve barış içerisinde yaşamayı arzulayan bir değişim talebi söz konusu. Bunun yanında partilerin siyasetteki duruşlarına ve hacimlerine yansıyacak şekilde değişimi anlamlandırmalarını da yadırgamamak gerekiyor. Daha önceki yazılarımızda bahsettiğimiz gibi Millet İttifakı farklı fikirlerin, farklı siyasi görüşlerin ortak amaçlar etrafında buluşmasından oluşmuştur. Bundan dolayı her partinin değişime farklı içerikler yüklediğini tahmin edebiliyoruz. Bu yüzden değişim talebini bu farklılığı dikkate alarak değerlendirmekte fayda vardır.

Geçmiş seçimlerde ve kamuoyu araştırmalarında gördüğümüz kadarıyla ittifak içerisinde en fazla oyu alabilecek partinin değişimin içeriğinde bizzat iktidar olma amacının yattığını söyleyebiliriz. Bu bir parti için doğal bir amaçken, bu amacın getirdiği coşkunun ittifak bileşenlerinin de dikkate alınarak ortaya konması gerekir. Değişim talebinin ittifakın temel amacına aykırı olarak parmak sallama seanslarının tatminine kurban edilerek iktidar olma fırsatının kaçırılmaması bu süreçte hayati öneme sahiptir.

Oy potansiyeli yüksek olan diğer siyasi partinin değişim sonucunda oluşan yeni iktidar denkleminde kilit ve vazgeçilmez olmayı beklediğini düşünebiliriz. Aday belirleme sürecinde uygulanan stratejiler bu beklentinin bir yansıması olmuştur. Seçim öncesinde bu yansımaların devam etmesi değişim fırsatını, seçim sonrasında devam etmesi ise değişimin asli amacını olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden sağlıklı bir değişim isteniyorsa uzlaşma kültürünün taraflarca benimsenmesi önemlidir. Değişimin Millet İttifakı’nın diğer partileri açısından ne anlama geldiğini ise haftaya bırakalım.