İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 5

Abone Ol

Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…

Üçüncü yazımızda “İstanbul” derken, “Kudüs” derken, “Mekke” derken ne demek istediğimizi açıkladık ve insanlık âleminin bir bütün olarak bunu beklediğini ifade ettik...

Dördüncü yazımızda “insanlığın merkezi mesabesinde olan (İstanbul-Kudüs-Mekke merkezli) bu bölgede sorunlar ve sıkıntılar varsa bütünü dünyada sorunlar vardır” dedik; “bize göre çare ve çözümü de sadece bu bölgede bulunmakta” dedik ve o çözümleri de bu vesileyle bir kere daha açıkça ifade ettik: “Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Dünya Düzeni, Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası...”

Tevafuk diyelim, üçüncü yazımızın gazetemizde yayımlandığı gün İstanbul’da bir toplantı yapıldı ve bu toplantıda ülkemizdeki en yüce makamda bulunan kişi bir konuşma yaptı. “İstanbul” derken, -Adil Düzen çalışanları olarak bizler- işte bu sözlerin önce söylenmesini, sonra da günü geldiğinde dünya çapında uygulamaya geçilmesini kastediyoruz... Bu sözler önceki gün (11.11.2023) İstanbul’daki bir toplantıda söylendi; söyleyen de Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş... Söylenen sözler ve öneriler şöyle: “Ümit ediyoruz ki en kısa zamanda bu zalim, despot rejimi, Netanyahu ve çetesini durduracak adımlar uluslararası camia tarafından atılabilir. Ama bundan daha önemlisi yeryüzünde artık hakkı, adaleti, insanlığı, insafı, vicdanı söyleyebilecek ve bunu da bir sistem olarak dünyaya teklif edecek sözün sahibi olanlar olarak Türkiye'ye söz sırası gelmiştir. Bundan sonra en güçlü şekilde bunu söyleyeceğiz. Lafın artık para etmediği, dünyada 120 ülke 'Bu yaptığınız insanlık suçudur.' diye ayağa kalkıyor. Ama sözün bir tesiri yok. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu şimdiye kadarki çok sayıda kararda olduğu gibi yine Siyonist rejimin aleyhine kararlar alıyor. Ama oradaki bir dayısı ( ABD), arkasına yaslandığı dayısı veto ettiği için bu kararlar uygulanamıyor. Dolayısıyla artık sözün değil başta dünya sistemini değiştirecek yeni bir küresel siyasi mimarinin ortaya konulması ve böylece yeniden mazlum insanların da ortada hak sahibi olabileceği bir dünya sisteminin kurulabilmesi gerekir. Bunun için de yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğunun altını çizmek isterim.”

Bu vesileyle asıl yapılması gerekeni bir kere daha hatırlatalım…

54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Başbakanı Necmettin Erbakan’ın İstanbul’da kurduğu D-8 başlangıç idi, bunun devamı gerekmekte, o da önce D-20, sonra, D-60 ve en sonunda D-160 çapında kurumsallaşmadır; TBMM bunu yapmalıdır…

Son yıllarda her vesileyle ve her yerde hep diyorum ki; “sadece seksen milyon Türkiye vatandaşı değil, sekiz milyar insanlık âlemi işte bu çare ve çözümleri bekliyor…”

Neden tüm dünya, neden insanlık âlemi?

Çok değil, bundan 10-15 yıl öncesine kadar televizyonlar ne söylerse ve ne gösterirse onu doğru biliyorduk. Çoğunluğun sesi azınlığı bastırıyordu. Televizyonlardan önce de radyoların dediği kadar olaylara vakıf oluyorduk. Onun öncesinde de sadece gazete ve mecmuaların yazdıkları insanlığı bilgilendiriyordu. Çok daha gerilere gidersek; kulaktan kulağa yayılan havadisler ile gelen ve mütevatirleşen bilgiler tarihin ajansına kayıt olarak geçiyordu.

2023 yılında durum değişti, “ GAZZE” bu durumu değiştirdi. Gazze olayı, bundan önce Filistin ve benzeri yerlerdeki olaylardan farklı olarak sosyal medya ve iletişim çeşitlenmesi ile tüm insanlığın hem şahit hem de ortak olduğu bir durumdur; etkileri ve sonuçları açısından da aynı iletişim hızında değişkenlik ve hızlılık gösterecektir...

Tarihin bu anı katliamların anasıdır. İnsanlığın medeniyet ve sistem olarak en güzel halinden bozulma sürecinin zirvesi, “esfeli safilin” yani en aşağı olma sürecinin en dip mertebesidir. Gazze’de katliamlar olurken cadılar bayramı gibi pagan inancında ölüm tanrısından sakınmak için takılan maskenin anlamına dahi vakıf olamayan topluluklar için durum pek farklı değildir. Hep beraber ne halde olduğunu dahi idrak edemeyenler için çöle kar yağsa bile anormal görmeyip hiç şaşırmayanlar durumundadır bir kısım insanlık!

(Devamı var)