Dünyada birbuçuk milyar Müslüman yaşıyor. En az bir milyarı yoksul; hem maddi yoksul hem de manevi yoksul! Müslümanlar en başında bilinç yoksulu. Gelin kendimizi bir hizaya çekelim. Diyeceksiniz ki insanlar ölürken hizaya çekmek mi kalır Kalır! Önce şu pasif direnişleri bir bırakalım. Müslümanlar ölürken pasif direniş ne işe yarar Evet, soruyorum ne işe yarar Protesto etmek ne işe yarar Bugüne kadar protesto edildi var mı bir sonuç Yok! Bugüne kadar kınandı var mı bir sonuç Yok! Bugüne kadar lanetlendi var mı bir sonuç Yok!
Önce yaşadığımız ülkeden başlayalım yani Türkiyeden. Türkiyede İslam olmayan bir rejim var. Halkının yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkenin yönetim biçimi İslam kaidelerine uygun olmadığı gibi günlük hayata empoze edilen ideolojisi de İslam dışıdır. Kendimizi kandırmayalım; bu ülkede günde beş vakit namaz kılan sayısı yüzde elliyi bulmaz. Sabah namazı kılan Müslüman sayısı yüzde otuzları geçeceğini sanmıyorum. Biz, yüzde doksan dokuzu Müslüman diyoruz ama Müslümanca yaşanmayan bir ülkede yaşıyoruz. Bunu aklımızın bir kenarında tutalım, komşu ülkelere bakalım.
Halkı ve yönetim biçimi İslam olan İranla aramıza mezhep farklılığı giriyor. Türkiye laik bir devlet olarak İranı zaten ciddi anlamda muhatap almadığı gibi biz Türkiyeli Müslümanlar olarak da mezhep farklılığından dolayı İranlıları Müslüman saymıyoruz. Irak, halkı Müslüman bir ülke. Diktatörlükle yönetiliyordu, ABD geldi; hem diktatörü hem de halkı katletti. Şimdi Irakta kukla bir yönetim var. Suriye, halkı Müslüman bir ülke, diktatörlükle yönetiliyor. Diktatör indirilmeye çalışıldı fakat bu sefer de İslam yönetim biçimi gelir korkusuyla Suriye kendi başına bırakıldı; diktatör öldürüyor, karşısındakiler öldürüyor. Suriye konusunda -lafla- vurup kıran Türkiye, yalnız bırakıldı. Gürcistan, halkı ırk olarak Türk ama dini anlamda İslam olduğu söylenemez, en azından Müslümanlar azınlıkta. Yönetim ve ideolojik anlamda Türkiyeye benzeyen bir devlet. Diğer komşularımız ise zaten Hıristiyan Batılı. Ermenistanın coğrafya olarak Türkiyenin kuzeydoğusunda olması Hıristiyan Batılı olmasını değiştirmiyor. Gelelim coğrafik açıdan uzakta olan Müslümanlara.
Arap ülkeleri ABDnin emrinde; bütün Arap yöneticiler ABDye göbek bağıyla bağlı. Arabistan yarımadasındaki bütün yöneticiler; kral, emir, sultan, veliaht hepsi ABDye göbek bağıyla bağlı. Bu nedenle halkların Müslüman olmasının bir önemi yok. Afrika ülkeleri içler acısı zaten. Afrika Müslümanları, hem yöneticileri hem de halk olarak dünyamızın en bilinçsiz Müslümanlarını oluşturuyor. Afganistanın Afrika ülkeleriyle bir farkı yok. Komşusu Pakistan, yönetim biçimi olarak Pakistan İslam Cumhuriyeti ama halkı yoksul bir ülke. Hindistan Müslümanları ise zaten etkisiz. Daha uzaklara bakalım; Endonezya aynen Türkiye gibi, bir fakla; Müslüman nüfus Türkiye nüfusunun iki katıdır. Malezya ise Arap ülkelerine benzer; ekonomisi iyi ama Batıya bağımlı.
Bütün bu bilgi ve yorumları niye söylüyoruz Şunun için; Müslümanlarda bilinç yok. Eğer bilinç olsaydı başta bu kadar çok devlet olmazdı, olsa bile en azından birlikte hareket edilirdi. İkinci önemli mesele ise; ekonomi. Hiç kusura bakmayalım Müslümanlar yardımsever değil. Eğer yardımsever olsaydı her yıl binlerce Müslüman haccediyor; demek ki Müslümanlarda para var; peki para var da niye bu kadar yoksul Müslüman var dünyada ve Türkiyede. Para var da niye bir avuç İsrailin sahip olduğu teknolojik güce sahip değil Müslümanlar Şimdi bu soruya hemen şu cevap verilecektir; İsrail yalnız değil, İsrailin arkasında koskoca ABD var. Bu doğru ama eksik! Koskoca birbuçuk milyar Müslüman niye bir ABD ya da onun kuklası İsrail kadar teknolojik güce sahip değil Aslında halkı Müslüman ülkelerde o teknoloji var. Peki, sorun ne Sorun bilinçsizlik! İki Müslüman bir araya gelemiyor. Düşünün, İsrail Gazzede Müslümanları öldürüyor. Türkiye Müslümanları İsrail vahşetini protesto ederken bile birbirine düşüyor. Denilecek ki aramızda Yahudi ya da Yahudi yanlısı var. Bu mümkün ve olabilir de. Hz. Peygamber zamanında da münafıklar vardı fakat Müslümanlar mücadelesinde birbirleriyle kavga etmiyorlardı. Hatta size daha acı bir gerçek söyleyelim; bugün Türkiyede en az on tane Müslüman cemaat var. Hiçbiri diğerini sevmiyor; oysa Allah bir, Peygamber bir, Kitap bir... Peki, bu ayrılıklar, bu ayrışmalar niye İslam evrensel bir din. İslamı doğru yaşamanın şekli tek bir tane değil. Benim algıladığım İslamla sizin algıladığınız İslam farklı olabilir ama önemli olan İslamın doğrularından ödün vermeden ben sizi siz de beni kardeş kabul edip ortak hareket etmemiz lazım. Ortak hareket ederken benim kişisel özelliklerimin ve yaşadığım coğrafya ve o coğrafyadaki kültürün bana verdiği farklılıkları siz kabul edeceksiniz; ben de aynı şekilde sizin benden farklı olan farklılıklarınızı kabul edeceğim. İşte bunu başardığımızda İsrail vahşetini de ortadan kaldırabiliriz. Yoksa beddua, lanet ve sloganlarla bir yere varamayız.
Önce bütün Müslümanlar birbirlerini Müslüman olarak kabul etmeli; sonra kendi yaşayış şekillerinden başlayarak olumlu anlamda yani daha Müslümanca bir hayat yaşamak için yaşam şekillerini değiştirmeli; sonra içinde yaşadığı ülkenin devlet rejimini ve ideolojisini değiştirmeli; bunlar olduğunda birbuçuk milyar Müslüman bilinçli bir şekilde aynı karara varır. İşte bütün bunlar başarıldığında İsrail haritadan silinecektir.