Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, İsrail Meclisi'nin Batı Şeria topraklarını ilhak etme kararına tepki göstererek, "Bu karar aslında sadece Batı Şeria ile ilgili değil, Gazze'deki kırılganlığı artırması, belki yardımların girişini sekteye vurdurma potansiyeli taşıması, zaten orada açlıkla, enfeksiyonla, savaşla aylardır mücadele eden insanların üzerine bir yük daha binmesi anlamına geliyor." ifadesini kullandı.
"Bizler insani yardım kuruluşu olarak özellikle bu zamanlarda insani yardım ve insani hukuk savunuculuğunda durma yönündeyiz"
Yılmaz, Türk Kızılay Genel Merkezi'nde Suriye Arap Kızılayı Başkanı Hazem Bakleh ile bir araya geldiği görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İsrail Meclisi'nin Batı Şeria topraklarını ilhak etme kararına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Yılmaz, Türk Kızılayın gündeminin ilk sırasında Gazze ve Filistin olduğunun altını çizdi. Yılmaz, "Bizler insani yardım kuruluşu olarak özellikle bu zamanlarda insani yardım ve insani hukuk savunuculuğunda durma yönündeyiz. Bu karar aslında sadece Batı Şeria ile ilgili değil, Gazze'deki kırılganlığı artırması, belki yardımların girişini sekteye vurdurma potansiyeli taşıması, zaten orada açlıkla, enfeksiyonla, savaşla aylardır mücadele eden insanların üzerine bir yük daha binmesi anlamına geliyor." açıklamasını yaptı.
"O coğrafya daha zor günleri yaşamaya devam edecek gibi görünüyor"
Batı Şeria'yı ziyaret ettiğini, Gazze'de ve Batı Şeria tarafında Filistin Kızılayı ile görüştüklerini anımsatan Yılmaz, "Onlardan da aslında benzer bir tedirginliği o dönemde ciddi şekilde hissetmiştik. Yerleşimciler eliyle uygulanan birtakım politikaların şimdi Meclis'ten çıkması gibi bir şeyi görüyoruz. O coğrafya daha zor günleri yaşamaya devam edecek gibi görünüyor." dedi. Yılmaz, insani hukukun savunuculuğu anlamında en ön safta Kızılay-Kızılhaç Hareketi olarak yer almaya devam edeceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Orada yaşanan tüm acıları elbette Türk milleti de gönlünde hissediyor. Bizler, Türk milletinin oraya ulaştırmak istediği her türlü yardım için çalışmaya devam edeceğiz. Bir taraftan da dua edeceğiz. Bütün dünya aslında oradaki bu durumun sona ermesini, bir an önce çözüme kavuşmasını, insanların, çocukların, ailelerin insanca ve güvenli şekilde hayatına devam etmesini istiyor."