İsrail vuruyor, dünya bakıyor!..

Abone Ol

İsrail giderek savaşını yaygınlaştırıyor... Savaşını diyorum çünkü, bölgede Filistinliler dahil İsrail dışında hiçbir ülke savaş istemiyor... Kalıcı bir barışı sağlayabilmek için çaba gösteriliyor... Görünen o ki, Ortadoğu da kalıcı bir barışın sağlanması da İsrail in işine gelmiyor... İsrail sürekli savaştan, çatışmadan ve kan dökmeden yana. Çünkü İsrail şu anda işgal altında tuttuğu topraklarla yetinmek niyetinde değil... Onun arz-ı mev ud gibi bir hayali var... Bu hayale de barış yoluyla ulaşması mümkün değil. Bu bakımdan İsrail in sürekli olarak niçin çatışma istediğini ve çatışmaları körüklediğini doğru değerlendirmek gerekiyor.

Bu noktada üzerinde durulması gereken bir başka önemli nokta ise, İsrail sürekli olarak vuruyor, öldürüyor olmasına karşılık bu insanlık dramı ve vahşet karşısında dünyanın seyirci kalmayı tercih ediyor olmasıdır. Bu arada dünyayı da İslam Dünyası ve diğerleri olarak ikiye ayırdığımızda diğerlerinin seyirci kalarak İsrail"e destek vermelerini belki anlamak mümkün olabilir ama İslam Dünyası nın bu sessizliği, bu ilgisizliğini nasıl değerlendireceğiz Korkaklık mı Yoksa İslam Dünyası nı görünürde kendilerinden birileri yönetiyor olmakla birlikte onların hepsinin ipleri de ABD gibi, İngiltere gibi başka ülkelerin mi elinde Bunun da ötesinde dünya devleti peşinde bir takım uluslararası örgütler oluşturmuş olan Siyonist biraderler İslam Dünyası nı da böylesine ilgisizliğe sevk edecek bir güce mi sahip   Şahsen buna ihtimal vermiyorum, vermek istemiyorum... Çünkü yeryüzünde yenilmez güç kabul etmiyorum... Yeryüzündeki en büyük güç inancı uğruna ölümü göze alabilmiş olanlar olduğuna inanıyorum...

Bu bakımdan İslam Dünyası bu noktada kendisini yoklamalı, gözden geçirmeli zalimlerin karşısında bugün sesini çıkarmayanların yarın aynı zalimin zulmüne maruz kalacaklarını unutmamaları gerekiyor.

Son günlerde bölgede gelişen olayların boyutlarını izahta güçlük çekiyorum, kelimeleri yetersiz buluyorum... Zaten olaylarda tüm çıplaklığı ile gözler önünde gelişiyor. Öyle ise BM gibi, AB gibi kuruluşların harekete geçmesini beklemek yerine İslam Dünyası nın harekete geçmesi gerekiyor. Hem yarın değil şimdi... Çünkü, yarın çok geç olabilir.

Harekete geçecek de İslam Dünyası ne yapacak

Yapacak çok şey var... Bir defa Müslümanlar  maddi imkanlarını Filistinliler için harekete geçirmelidir. Onlar Filistin de hergün çocuk, kadın demeden can verirken bizler hiç olmazsa elimizdeki ekmeği ikiye bölüp paylaşmasını bilmeliyiz. Bunu yapamıyorsak bir takım çay sohbetlerinde ahkam kesmenin, nutuk atmanın bir anlamı olmaz... Kendi kendimizi kandırmaktan öte gidemez.

Bu noktada yıllar önce Rus işgaline karşı Afganistan ı savunan mücahit gruplarından bir yetikili ülkemize gelmişti. Bazı gençler cihat için Afganistan a gitmek istediklerini  söylediklerinde o mucahid, "Bizde şehit olmayı göze almış çok insan var... Bu bakımdan bizim insana değil maddi desteğe ihtiyacımız var" demişti... Bu değerlendirmeyi Filistinli kardeşlerimizin 60 yıldır verdikleri mücadeleye bakarak da tekrarlayabiliriz. Her Filisitnli çatışmanın içinde dünyaya gözlerini açıyor, çatışmanın içinde büyüyor ve şehadet şerbetini içmek onlar için en ileri hedef... Bu bakımdan bugün Filistin halkına maddi destek günüdür... Bugün bunu esirgeyenler, bir takım bahanelerle yardımlarını erteleyenler yarın pişman olabilirler... Ama son pişmanlık fayda etmeyebilir...