Bismillâhirrahmanirrahîm!
KÜRESEL Sumud Filosu sebebiyle dünya İsrail’in korsan, terörist, kanla beslenen bir yapı olduğunu yakından gördü. Filistin’deki soykırım ve açlık ablukasını kırıp Gazze’ye insanî yardım ulaştırmaktan başka bir amacı olmayan ve dünyanın farklı yerlerinden katılan aktivistleri bile yasa dışı olarak uluslararası sularda tutukladı; kötü muameleler yaptı. Üzerlerinde tırnak makası dâhil, hiçbir savunma aracı olmayan barış gönüllülerine terörist(!) gibi davrandı.
Dünya, İsrail’in Filistin halkına reva gördüğü ekmek, su, sağlık, elektrik gibi her insan için en tabiî olan ihtiyaçlarından mahrum etme girişimini canlı olarak izledi. Filistin’in 77 yıldan beri acımasız bir çetenin elinde hayattan koparılmak istendiğine şahit oldu. Bu, insanlığın vicdanını kanattığı için; toprakları işgal edilerek yokluğa mahkûm edilen Filistin’in özgürleşmesine destek verdiler. Bu insanî çalışmaya bile düşmanca tavır aldılar.
Erbakan Hoca, 42 yıllık siyasi hayatında Siyonist tehlikeye karşı insanlığı uyarmıştı. Çünkü bildikleri vardı. Cevat Rifat Atilhan, yüzbaşı olarak Filistin ve Suriye cephelerinde bulunmuş, Siyonist tehlikenin büyüklüğünü yakından görmüştü. Atilhan, yaşadıklarını Eşref Edib’in Sebil-ür Reşad’ında; Necip Fazıl’ın haftalık Büyük Doğu gazetesinde yayınlamıştı.
Muhterem Erbakan, Siyonizm gerçeğini hem bu yayınlardan; hem de Sayın Atilhan’ın Ey Türk! Düşmanını Tanı, İğneli Fıçı, İslâm’ı Saran Tehlike Siyonizm, Dünya İstilâcıları, Gizli Devlet ve Fesat Programı gibi eserlerini okuyarak yakından tanımıştı. “Üstün ırk”; “Arz-ı Mev’ud” sapık inançlarını da!
SUMUD BEREKETİ
SALDIRGAN, kan dökmeyi ilke edinen, sömürgeci, işgalci İsrail’in varlığı bütün dünyayı tehdit ediyor. Dünya korsan, Siyonist, terörist bir avuç çeteye teslim edilemez. ABD ve Batılı ülkeler sömürgeci zihniyetlerini sürdürebilmek için Orta Doğu’da tüm İslâm dünyasını huzursuz eden İsrail gibi terörist bir yapının varlığını çıkarları için “vazgeçilmez” görüyorlar. Türkiye ve İslâm dünyasının güçlenip kendilerine rakip haline gelmesini istemiyorlar.
Gazze’de çok sert kayaya çarptıklarını gördüler. Siyonist İsrail’in Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir; “Gazze’yi işgal etsek de HAMAS’ı yenemeyiz.” (14 Eylül 2025) itirafında bulundu. Filistinli mücahitler İsrail ve Amerika’nın “yenilmez olmadığını” ortaya koydu. İran’ın, ABD’nin Katar’daki askerî üslerini bombalaması; Tel Aviv’in stratejik yerlerini vurmaya başlamasıyla Trump hemen “barış”a sarılmıştı. Sumud’un başarısında da yine “barış”a sarıldı.
Filistin’de yapılan aç bırakma, soykırım uygulama benzeri acımasızlıklar yöneticiler dışında, dünya halklarını ayağa kaldırdı. İnsanî yardım için Gazze’ye giden Küresel Sumud Filosu’na yapılanlar bütün dünyanın vicdanını kanattı. Dünya İsrail’in gerçek yüzünü gördü. Filistin’e destek için İspanya’da 400 bin; Hollanda’da 250 bin kişi İsrail’i protesto etti. Dünyanın pek çok yerinde benzeri protestolar oldu.
Zulmün şiddeti karşısında dünya hızla uyandı. İnsanlığın özgürlük sevdasını gördük. Kimse baskı, zorbalık, işgal, soykırım altında yaşamak istemiyordu. Özgür dünyada İsrail gibi hastalıklı bir yapının yeri olamazdı. İşgalciler geldikleri yere gönderilmelidir.
“KARARLILIK” KAZANDI
KÜRESEL Sumud Filosu’nun ablukayı kırıp Gazze’ye ulaşmasıyla birlikte yepyeni süreç başladı. Kalıcı ateşkes ve barış yapıldı. Refah Sınır Kapısı yeniden açılacak. Esirler serbest bırakılacak. Tutuklananlar salıverilecek. İsrail’in tutuklayıp alıkoyduğu Türkiye milletvekilleri Bakû üzerinden İstanbul’a ulaştı. İsrail’in elindeki 18 vatandaşımız da dün geldiler. Bilelim ki, Filistin mücadelesi bitmiş değildir. Karşımızda İsrail gibi bir çete; Trump gibi bazı İslâm ülkelerini haraca bağlayan bir Başkan var.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, filoda bulunan, İsrail’in tutuklayıp alıkoyduğu üç milletvekilinin İstanbul’a gönderilmesi üzerine yapılan karşılama törenindeki konuşmasında; millet olarak teyakkuz halinde ve temkinli davranmamız gerektiğinin gerekçesini şöyle açıkladı: “Anlaşma yapıldı, barış sağlandı. Karşıda sınırları olmayan bir İsrail var. Savaş suçlusu ve tutuklama kararı bulunan Netenyahu var. Olup bitene temkinli yaklaşmalıyız.”
İnsanlık da uyanık olmalı. Sumud’un Gazze yürüyüşünde yakından gördük: İsrail, 46 ülkeden katılan bütün aktivistlere kötü muamele yaptı. İnsanî yardım için yola çıkan tüm delegasyonu “terörist” olarak gördü. Siyonist İsrail’in Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, aktivistlerin üzerine yürüyerek “teröristler” diyerek hakaret etti. Tüm dünyada işgalci ve terörist İsrail konusunda “ortak bir bilinç” oluşturulmalıdır.
Sayın Arıkan’ın İsrail’e de söyleyecekleri vardı: “İsrail bu hadsizliğe devam edecek olursa, (filoya katılan Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca’yı göstererek) bundan sonra Mehmet ağabeyimizi değil; donanmamızı göndermemiz gerekecek.”