Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimiz’e, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.
Gerçek; inkâr etmekle yok olmaz. Allah, insanları ve cinleri, varlığını bilsin tanısın ve sadece kendisine kullukta bulunsunlar diye yaratmıştır. Zariyat 56-58: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Ben onlardan rızık istemiyorum. Beni doyurmalarını da istemiyorum. Şüphesiz rızık veren, güç ve kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır.” İnsanın kul olarak yaratılmış olması, değişmeyen bir gerçektir. Varlıklar içinde eşref-i mahlûkat olarak yaratılmış olan insan, İslam’ı din ve düzen olarak yaşayarak şükreden bir kul mu olacak, yoksa batıl din ve düzenlere meylederek nankör; inkârcı, müşrik ve münafık bir zalim mi olacaktır? İnsan 2-3: “Gerçek şu ki; biz insanı katışık bir nutfeden yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık. Şüphesiz biz ona yolu; yani İslam’ı gösterdik. İster şükredici olsun ister nankör.” İnsanın dünya hayatının, imtihandan ibaret olması, temel bir gerçeğidir. Ölüm, bu gerçeğin önemli delillerinden birisidir. Dünya hayatı imtihan, ahiret hayatı, hesap verme, mükâfat ve ceza yeridir. Mülk 2: “O Allah; hanginizin daha güzel iş yapacağını imtihan etmek için ölümü ve hayatı yarattı. O güçlüdür, O’nun gücüne hiçbir güç erişemez ve tek bağışlayan da O’dur.”
ALLAH
Gökyüzüne baktığımızda, muazzam bir kâinat görmekteyiz. Bu kadar muazzam bir kâinatın kendi kendine olabileceğini söylemek imkânsızdır. Her eserin bir müessiri vardır. Bu kâinatı azametiyle yoktan var eden, yaratan, yaşatan, yöneten kemal sıfatları ile muttasıf Allah’tır.
Araf 54: “Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde, altı devirde yaratandır. Sonra arş üzerinde, sınırsız kudret ve iktidar makamında hükümranlığını kurandır. Gündüzü durmadan kovalayan geceyle bürüyen, güneşi, ayı ve yıldızları emrine; kurduğu düzen içinde, kanunlarına boyun eğdiren Allah’tır. Unutmayın, yaratmak da, plan da, düzen de, idare de O’na, sadece O'na aittir. Yaratan, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah ne yücedir.” Allah’ın yaratmasında en ufak bir eksiklik bulmak da mümkün değildir. Allah; kendi iradesiyle evreni yoktan var eden, ona belli bir düzen veren, gökleri ve yerleri ve ikisinde en küçüğünden en büyüğüne kadar canlıları yaratan, onlara hayat ve rızık veren, öldüren, diriltendir. Her şeye gücü yeten, bütün mülkün gerçek sahibi, emreden ve yasaklayandır. Allah’tan başka hak ilah yoktur. Kur’an baştan sona, bu hak ilahı anlatır.
KÂİNAT
Kâinat; yerler, gökler, güneş, yıldızlar, gezegenler ve bütün yaratıklar, Allah’ın yarattığı bütün varlık âleminin genel adıdır. Allah, bütün bu kâinatı kendi varlığının bilinmesi için yaratmıştır.
Lokman 10-11: “Allah gökleri, görebildiğiniz direkler koymadan, denge ve çekim kanununu işleterek yarattı. Sizi sarsmasın diye yeryüzüne ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar yerleştirdi. Ve orada her çeşit canlının üremesini sağlayıp yaygınlaştırdı. Biz gökten su indirdik ve orada her güzel çiftten nice bitkiler bitirdik. İşte bu, Allah’ın yaratmasıdır. O’ndan başkasının ne yarattığını bana bir gösterin bakalım. Hayır. Zalimler açık bir sapıklık içindedirler.” Kâinatın tek sahibi ve yaratanı sadece, hak ilah Allah’tır. Batıl ilahların yarattığı tekbir şey yoktur.
İNSAN
İnsan: Allah’ın azametinden ve yüceliğinden dolayı bu kâinatta yarattığı en şerefli ve hayatını cemiyet halinde yaşayan sosyal bir varlıktır. İnsan: Fert, toplum ve kurumsal olarak iyinin, güzelin, faydalının, adaletin ve doğrunun yaşanır hale gelmesi, kötünün, zararlının, zulmün ve yanlışın kaldırılması için bütün gücüyle çalışan canlı bir varlıktır. Allah ona akıl, iman, iradeli işlerde temyiz ve irade nimetlerini vermiş, verdiği bütün nimetleri İslam ile tamama erdirmiştir. İnsanın sınavı, Allah’a kulluk, ilahi mesajı bütün insanlığa ulaştıracak halifelik, yüklendiği emaneti menziline taşımak, yeryüzünü imar ve ıslah etmektendir. Bu kıymetli görevleri yapan her insan, dünya imtihanını kazanabilir. Ahzap 72-73: “Doğrusu biz emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar onu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korktular. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalim, çok bilgisizdir. Emanete hıyanet etmeleri yüzünden, Allah münafık erkeklerle münafık kadınları ve müşrik erkeklerle müşrik kadınları azap etsin; emaneti taşıyan mümin erkeklerle mümin kadınların da tövbelerini kabul etsin. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.”
İSLAM
Allah insana verdiği nimetlerini İslam ile tamamlamış ve razı olduğu hayat nizamı olarak da İslam’ı göndermiştir. Maide 3: “…Bugün size dininizi ikmal ettim, böylelikle size olan nimetimi tamamladım ve sizin için razı olduğum din olarak İslam'ı seçtim…” İslam, Allah’ın rızası olarak alternatifi olmayan tek hayat nizamıdır ve tek çaredir. Al-i İmran 85: “Kim, İslam'dan başka bir din ve düzen ararsa, bilsin ki kendisinden böyle bir din ve düzen asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.” İslam’ın iki temel kaynağı vardır. Bunlar Rabbimizin kitabı Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin Sünnetidir. Kur’an-ı Kerim, İslam’ın temel esaslarını beyan ederken Sünnet bu esaslara göre uygulamanın nasıl olacağını gösteren örnektir. Kur’an-ı Kerim ve yaşayan Kur’an olarak Hz. Muhammed Mustafa Efendimizin gönderilmesi, insanlık için büyük bir rahmettir. İslamca bir hayat için İslamca düşünmek gerekir. Zihin dünyasında İslam’a din ve düzen olarak inanmayanlar, İslam’ın adil düzenini hayata ikame etmek için cihat etmeyenler, gerçekten İslam’a teslim olmuş kimse olmazlar. Millî Görüş; İslam’a teslim olanların tuttuğu hak kapısıdır. Selam hidayete tabi olanlara…