Irak işgali, Obama ve İsrail

Abone Ol

Kuzey Irak a yönelik kara harekatının başlangıcı ve bitişi daha çok tartışılır. Türk iç politikasında aslında harekatın başlangıcı konusunda bir fikir ayrılığı söz konusu değil. DTP hariç kara harekatına tüm siyasi partiler destek verdiler. Ne olduysa harekatın sona erdirilmesi ile oldu ve şiddetli tartışmalar gündeme geldi. Tartışmanın şiddetini artırması ise kırılganlıklara ve alınganlıklara yol açtı. Olayın bu boyutu ile ilgili birkaç kez görüşümüzü dile getirdik. Bu sebeple de tekrarına gerek duymuyorum. Ancak, olayın bir başka boyutuna dikkat çekmek istiyorum. Dikkat çekmek istediğim husus yakın zamanda İsrail e gidip gelen muhabir arkadaşımız Ramazan Kaya nın orada dinlediklerinden ibaret.

Önce olaya Barak Obama ile ilgili bölümden başlayalım..

Obama Irak ın işgaline karşı bir başkan aday adayı. Bu yüzen Amerikan askerlerinın Irak tan hemen çekilmesi gerektiğini savunuyor. Diyebiliriz ki seçim kampanyasının ağırlık noktasını bu husus oluşturuyor. Bu kampanya tesirli olmuş olacak ki, Obama Hilary Clinton u geride bırakmaya, yarışta arayı açmaya başlamıştı. Hatta, Türkiye nin Kuzey Irak a yönelik kara harekatı Obama nın Kuzey Irak a yönelik kampanyasını daha da etkili kılmış.

Bunun İsrail le ilgsisi ne diye sorulabilir..

Olmaz olur mu.. Amerikan ın Irak ı işgalinin bir hedefi bu ülke petrollerine el koymak ise ikincisi de İsrail in güvenliğini sağlama almaktır. Bu bakımdan Irak ın işgali hususunda Amerika daki Yahudi lobisinin önemli rolü vardır. Böyle olunca da Amerikan Başkanlık yarışında Irak ın işgaline karşı bir başkan aday adayının yarışta öne geçmesi İsrail i ve Amerika daki Yahudi lobisini ciddi biçimde rahatsız etmiştir. Bunun üzerine İsrail bir yetkiliyi hemen Amerika ya göndererek Türkiye nin kara harekatının durdurulması için başta Başkan Bush olmak üzere yöneticilerin harekete geçirilmesini istemişlerdir. İşte bu İsrailli yetkilinin Amerika daki görüşmeleri sonucunda Başkan Bush hemen Milli Savunma Bakanı nı kırık koluyla Türkiye ye göndermiş, ardından kendisi Türkiye nin kara harekatını en kısa zamanda durdurmasını istemiştir.Yani Türkiye ye karşı baskı uygulanmıştır.

Hemen belirteyim ki , "Kuzey Irak a yönelik kara harekatının başlangıcına da bitişine de biz karar verdik. Amerika nın baskısı söz konusu değil" diyen Başbakan ve Genelkurmay Başkanı nı yalanlama derdinde değilim. Bir başka ifade ile Baykal ve Bahçeli yi doğrulamak gibi bir gayretimde söz konusu değil.

Olayın bir  başka boyutunu, yani İsrail boyutuna dikkat çekmek istiyorum.. Çünkü, bölgemizdeki gelişmeleri  sadece Amerika ya bakarak değerlendirmenin yeteli olmayacağını hatırlatmak istiyorum..Irak ı işgal eden Amerika olmakla birlikte bu işgalin esas unsurlarından birinin İsrail olduğunu unutursak olaylara doğru teşhis koymamız zorlaşır, yani yanılma ihtimalimiz yüksek olur. İsrail ABD deki başkan adayları arasındaki yarışı bile yakından takip ediyor ve kendi politikalarına aykırı açıklamalar yapan bir adayın önünü kesmek için anında harekete geçiyor. Bunun için yukarıdaki olayı aktardım.Amerika eskiden beri İsrail ile yapışık ikizler gibidir. Ancak, Bush yönetiminde bu yapışık ikizlik adeta tek bir vücuda dönüşmüş durumda.Bunun sebebi de Evangelistlerle Siyonistlerin dayanışması ve birlikteliğidir.

Elbette bir İsrailli yetkiliden naklen aktarılan yukarıdaki gelişme gerçekten anında Bush u harekete geçirmeye, kırık kolu ile Milli Savunma Bakanı nı Ankara ya göndermeye yetmiş midir, bilemem.. Ama, görünen o ki, İsrail ve Yahudi lobisinin endişeleri Bush üzerinde etkili olmuştur. Bize göre kara harekatının sonlandırılmasını iç politika malzemesi yapmaktan  daha çok olayın bu boyutu daha önemlidir.