Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillah vessalatüvesselamü ala Resulillah.
Akla, mantığa ve matematiğe, yani ne rakama ne duyguya sığmayacak, en zor kabul edilecek vakıalardan birisi insanın kendi canına kıymasıdır.
İntihar, Allah katındaki en büyük suçlardan biridir.
İnsanın aklını yitirmedikçe asla kabul edemeyeceği bir felakettir.
Kıyamete yaklaştığımız bu zamanda, insanın kendi eliyle kendi canına kıymasının neredeyse “yasal hak” gibi görüldüğü ucube bir dönemde yaşıyoruz.
Allah-u Teâlâ akıllarımızı muhafaza buyursun.
Cinnet geçirmedikçe, aklını yitirmedikçe, başka bir alternatifi yokmuş gibi düşünerek intihar etmesi asla kabul edilebilir değildir.
Bazı sosyal, psikolojik ve dini sebepler var.
Eğer bunları iyi tahlil edersek, Allah’ın izniyle hem bu beladan uzak dururuz, hem de başkalarının böyle bir yanlışa sürüklenmesine karşı destek oluruz.
GENÇLERİN İNTİHARINA BAHANE OLAMAZ
Bu dünyada izah edilebilir hiçbir anlamlı sebebi olamaz.
Hiç ama hiç olamaz.
Ciltler dolusu gerekçe anlatacaktır.
Ama insanın ortak aklına sorulduğunda bu “incir çekirdeği kadar” bile bir sebep değildir.
Şeytan ve şeytanlaşmış çevreler, küçük sorunları büyütüp dağ haline getiriyor, sonra da insanın altında ezildiği bir vehim oluşturuyor.
SOSYAL SEBEPLERİN KÖKÜ: İNSANLIĞI KAYBETTİK
Biz, cemaat olma, aile olma, insan topluluğu oluşturma kabiliyetimizi yitirdik.
Aynı evde yaşayan bireyler bile artık kendi küçük adacıklarına çekilmiş durumda.
Cep telefonu mu daha yakın, ablası mı?
Cevap bellidir: “Cep telefonu.”
Çünkü o telefonu yastığının dibinde uyutuyor.
Ama öz kardeşiyle arasına ışık yılı mesafesi girmiş durumda.
İnsanlığımızı kaybettik kardeşlerim.
Bu kayıpla birlikte Müslümanlığımızın da ruhu kayboluyor.
Maneviyat çöktü; maddiyatımız bile elimizden gidiyor.
UYUŞTURUCU VE MODERN “UYUŞTURUCU” TÜRLERİ
Aklını kullanma kabiliyetini yok eder.
Ama sadece eroin, esrar, afyon değildir mesele.
Eğer bir şey aklı köreltiyorsa, ister madde olsun, ister müzik, dizi, telefon, oyun hepsi aynı kategoridedir.
Bir çeşit uyuşturucudur.
Bu yüzden aklımızı uyuşturan diziler, saatlerce ekran başında geçirilen vakitler, intiharın yollarını kısaltan tuzaklardır.
MEDYANIN VE EKRAN KÜLTÜRÜNÜN ZEHİRİ
Silah kullanmayı, öldürmeyi, intiharı nereden öğreniyorlar?
Medyadan!
Şeytanın dershanesi gibi.
Genç, 80 hafta boyunca kötülüğü izliyor, sonunda 10 dakikalık “iyilik” sahnesiyle kandırılıyor.
Saatlerce izlediğini kaydeder, dakikalık sahneyi değil.
Bu nedenle medya, nesillerin ruhunu zehirliyor.
Medyada intiharın, şiddetin, silahın “kahramanlık” gibi sunulması büyük bir vebaldir.
Bu vebalden ne medya kurtulabilir, ne onu denetlemeyen siyaset.
EKONOMİ, UYUŞTURUCU VE SİLAHA ERİŞİM
İntiharı kolaylaştıran sosyal sebeplerden biridir.
Bir çocuk 5 saniyede karar verir ve elinin altındaki silahla her şey biter.
Yıllarca medyadan aldığı eğitimle, o 5 saniyede hayatını bitirir.
PSİKOLOJİK SEBEPLERİN DERİNLİĞİ
1. ŞIMARTILARAK YETİŞTİRİLEN NESİL
Çok narin, her isteği anında yerine getirilen çocuk, stresle tanışmadan büyüyor.
Hayatın acısını tatmamış çocuk, ilk darbede yıkılıyor.
Bir kelimeye bile dayanamıyor.
Bu merhamet değil, şımartmadır.
Hayatı yerçekimsiz yaşatmak, çocuğu uzaya savurmaktır.
2. DEPRESYON VE PSİKİYATRİK RAHATSIZLIKLAR
Tıbbi tedavi gerektirir.
Bu noktada aile, utanmadan, gizlemeden uzmana başvurmalıdır.
Tedbir alınmazsa vebal büyüktür.
3. AŞIRI ÜZÜNTÜ VE KÜÇÜK SEBEPLERİN BÜYÜMESİ
Basit şeyler dünyanın sonu gibi algılanıyor.
Çünkü hayatın anlamı kaybolmuş.
Hayat, ebedi cennete hazırlık sürecidir.
Bunu unutan, dünyayı “tek sahne” sanır, perdesini kendi eliyle indirir.
4. GÜNAH VE PİŞMANLIKTAN KAYNAKLI UMUTSUZLUK
Oysa Allah Tevvab’dır, Gafur’dur, Rahim’dir.
100 kişiyi öldüreni bile affeden Rabbimiz, tövbe eden kulunu affetmez mi?
Şeytan iki kere kazandırır:
Önce günaha sokar, sonra “battın artık” diyerek intihara iter.
5. AİLE PARÇALANMASI VE HORLANMA
Hor görmeler,
“Sen zaten beceremezsin!” türü ifadeler,
Kişiyi değersizlik hissiyle büyütür.
Bu da bir tür psikolojik intihar tohumudur.
6. FEVRİLİK VE ANLIK DELİLİKLER
Bu, aklın değil şeytanın galibiyetidir.
Can senin değil ki!
Sen mi gittin pazardan can aldın?
Allah’ın emanetiyle oynanmaz.
7. “AŞK” UĞRUNA İNTİHAR TUZAĞI
Hayır!
Senin kıymetini bilmeyeni Allah senin hayatından çıkardı.
Şeytan seni iki kere kandırmasın.
Hem günaha soktu hem canını aldı.
Bu bir aşk değil, şeytanın tuzağıdır.
DİNÎ BAĞ KOPUNCA UMUT DA KOPAR
Allah’la bağlantısı, cennet umudu,Resûlullahsallallahu aleyhi ve sellem’le buluşma arzusu azaldıkça,yerine artistler, futbolcular, ekran yıldızları yerleşir.
Onlarda da hayal kırıklığı yaşandığında geriye boşluk kalır.
O boşlukta şeytan konuşur.
Dini hissiyatın zayıflaması çöküştür.
Ama din kuru sloganlarla değil, hayatın anlamını Kur’an ve sünnetle kavramakla güçlenir.
SABIR, İRADE VE UFUK
Sabır ve irade intihara karşı en güçlü kalkandır.
Müslüman, “Bu dünyanın sahibi Allah’tır.” der ve umudunu asla kaybetmez.
Son nefesinde bile elindeki fidanı dikmeye çalışan insan, Müslüman insandır.
Ufku büyük hedeflere hazırlamalıyız.
“Bir gün bu ümmetin şu noktasında olacağım” diyen genç, intihar etmez.
TEHLİKELİ BELİRTİLER: AİLELER DİKKAT ETSİN
· Ani karakter değişiklikleri: Gülerken birden saldırganlaşmak.
· Yemek düzeninin bozulması: Günlerce yememek.
· Uyku düzensizliği: Gecelerce uykusuz kalmak.
· Yalnızlaşma, odadan çıkmama, telefon bağımlılığı.
· “Ben olmasam ne olur?” gibi veda provaları.
· Ölümü öven cümleler: “Ne mutlu genç yaşta ölene.”
Hemen paniğe kapılmayın.
“Eşeğin aklına karpuz kabuğu getirmeyin.”
Yanlış alarm, doğru tedbirin önünü keser.
Mutlaka uzmanına danışın.
İNTİHARIN DİNÎ HÜKMÜ
Bazı âlimler, “İntihar, başkasını öldürmekten de büyük günahtır” demiştir.
Can Allah’ın emanetidir; kul emanete kıyamaz.
“Ölümü temenni etmeyi” bile yasaklamışken,intiharın haram olduğu açıktır.
NE YAPMALIYIZ?
· Bilimsel yardım alın: Psikiyatrist, psikolog, sosyal destek.
· Silah, ilaç, zehir uzaklaştırılmalı.
· Sosyal medya kontrol edilmeli.
· Yargılamak yerine sarılın:
“Sen değerlisin, Allah seni daha hayırlısına yönlendirir.”
· Spora, doğaya, seyahate yönlendirin.
· Haberlerden uzak tutun: Çünkü haberler çoğu kez insanı delirtir.
Bu asrın belası da insanın kendi canına kıymasıdır.
İnsanlık kaybıdır, din kaybıdır, vicdan kaybıdır.
Hepimiz bu belaya karşı bir şeyler yapmakla sorumluyuz.
Rabbimizden niyazımız:
Gençlerimizi, evlatlarımızı ve ümmet-i Muhammed’i bu fitneden muhafaza eyle.
Bizi sabırlı, dirayetli, umutlu kullarından eyle.
Ve sallallahu ve sellem ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihiecmaîn.