KUR AN VE İLİM 760. hafta seminer çalışmamızdan
aktarıyorum `Biz araştırmacı kardeşlerimizin uygulamada iş yapmalarını, günde
beş saat işte/amelde , beş saat da ilimde çalışmalarını şart koşuyoruz. Uygulama
yapmazsanız bir şey anlamaz, başarılı olamazsınız. Başarıya ulaşmanın yolu
ilim ile amel in beraber yürümesinden geçer. İlim yapıp proje yapacak ve onu
uygulayacaksınız. Hatalar ortaya çıkacak, araştıracak ve yeniden proje
yapacaksınız. Böylece amel-ilim , amel-ilim olarak adım adım gideceksiniz.
İki ayağınızı birlikte kullanacaksınız. Bir adım ilim olacak, ikinci adım
amel olacaktır. Yürümek ancak böyle mümkündür. Tek ayağınız ne kadar uzun ve
sağlam olsa da tek ayakla yürüyemezsiniz ama çift ayağınız varsa, diğeri cüce
de olsa rahat rahat yürürsünüz. / Bunun için prensip olarak benimsediğimiz dört
kuralımız vardır: 1) Bir çözümü üretirken çözüm sürekli olmalıdır. Her zaman o
çözümü kullanabilmelisin. 2) Bir çözümü ürettiğin zaman o çözümden başkaları da
yararlanmalıdır. Sen de başkalarının çözümlerinden yararlanırsın. 3) Çözüme
çözüm. Senin işlerinin çözümünü sen yapacaksın. Başkalarının çözümlerinden
yararlanacaksın ama çözümü sen üreteceksin. 4) İlmî çözüm deneye dayanan
çözümdür. Amel ve ilim dönüşümlü çözüm olmalıdır. / Ben okudum, artık halkın
yaptığı basit işleri yapmam derseniz, o zaman çözüme katılmamış olursunuz. /
Kur an bunları yani böyle olanları, `ben okumuş adamım deyip büyüklenenleri
kınamaktadır. (s.8)
`Gelecekte ilim şu şekilde olacaktır. Kur an da geçen
kelimeler/kavramlar tasnif edilecektir. Kelimelerin getirdiği kavramlar
ortaya konacaktır. Bir kelimenin değişik kavramları olabilir. Bunlar müşterek
kelimelerdir. Böylece sistem oluşturulacaktır. Ondan sonra örnek olarak
sosyoloji kitabı yazılacaksa, birbirine tekabül eden kavramlar bulunacak,
böylece o ilim oluşmuş olacaktır.
`Bir insan Allah a teslim/müslim olur da namaz kılmazsa,
susuz kalan bitkiler gibi imanı kurur. Ama islâm olur da namaz kılar, zekât verir,
oruç tutar ve hacca giderse, kalbine iman girer. Namaza devam ettikçe bunlar
aklından çıkmaz. Ama terk eder de namaz kılmaz, zekât vermez ve oruç tutmazsa,
kongrelere katılmazsa reyb içine girer, şüpheye düşer ve imanı gider. Yani
amel ile takviye edilmeyen bir ilim kuru kelimelerden ibaret kalır. Kalpler
damgalanır. / Âyette geçen damgalanır ifadesi mühürlenir demektir. Mühürlenen
kapı açılmaz. Onların kalpleri de mühürlenir. Hareket etmedikleri yani ilimleri
ile amel etmedikleri için ilimleri de körelir... (s.9)
`Kur an da ilmetmek, fıkhetmek, zikretmek, fikretmek
kavramları geçmektedir. / İlmetmek bilgisayara konmuş dosyadır. Zikretmek demek
dosyayı çağırıp açmak demektir. Fikretmek dosyada olanları görüp üzerinde
düşünmek demektir. Fıkhetmek ise dosyaya yeni şeyler ilave etmektir. /İlmetmek
proje yapmaktır. Proje ilimdir. Onun okunması zikirdir. Uygulandıktan sonra
sonuçları görmek ve kontrol etmek fikirdir. Yeni proje yapma fıkıhtır. / Bizim
bir taraftan ilim yaparken diğer taraftan da amel etmemiz gerekmektedir.
İçtihadı başkaları için değil kendimiz için yapacağız. Başkaları isterlerse
bize uyarlar. (s.10)
`Ekonomide nihai mallar vardır. İnsanlar bunlardan
yararlanarak yaşarlar. Bir de ara mallar vardır. Bunlar üretim araçlarıdır.
Bunlara hayrat/hayır denmektedir. / İşte; Allah Adil (Ekonomik) Düzen
uygulayıcılarına hayratı vaat etmektedir. / Nitekim birinci Kur an
uygulamasından sonra müslimler zengin olmuşlar, işyerleri edinmişler, büyük
müesseseler kurmuşlardır. Bundan sonra da böyle olacaktır. İnsanlar Adil Düzen
İşletmeleri ile bugünkü sömürü sermayesinin yerine geçeceklerdir. Onların
karşılıksız doları değil, insanlığın çıkardığı altın para/dinar yeryüzüne hâkim
olacaktır. / İstanbul da bir kredileşme kooperatifi kurulacak, bu kooperatif
dinar diyebileceğimiz altın bono senedini çıkaracak ve kuyumculara kredi
olarak verecektir. Kuyumcular altın karşılığı bunu piyasaya sürecek ve kârsız
değiştireceklerdir. / İşte bu uygulama hayrat olacaktır. / Ayrıca sosyal
dayanışma meydana gelecek, çalışana kredi ile herkes iş yapacak,
mahsul/üretim bollaşacak, nihai mallar da çoğalacaktır. Çalış(a)mayanlara
yeryüzünün kirasından pay verilerek herkesin karnı doyacak, herkes refah içinde
olacaktır. / Demek ki proje hazırlanacak, biri çıkacak ve bu projeyi
benimseyecek, ADİL (EKONOMİK) DÜZEN işletmelerini yaygınlaştıracak ve
birlikte örnek işletme kuracaklardır (s.11; KUR AN VE İLİM 760. hafta
seminerimizden aktarı-YORUM ve ilmî-ahlâkî-iktisadî-siyasî-sosyal olarak yani
SOSYAL TUFAN a karşı gereğini yapmaya DAVET ediyorum Ve s-SELÂM Reşad/RNE)