Günümüz insanının en büyük ihtiyacı şuur!
Lafa geldiği zaman kimse mangalda kül bırakmıyor ama iş
icraata geldiği zaman çoğumuz dökülüyoruz!
Ve içine düşülen şuursuzluk olanca çıplaklığı ile
karşımıza çıkıyor!
Mesela bu şuursuzluğun en çarpıcı örneklerinden birini
Fransız peşmerge haberi oluşturuyor!
Fransız peşmerge diye tanıtılan kişi Kürtlerin
özgürlüğü için savaştığını söylüyor ve bununla övünüyor!
Peşmergelerin arasında bu Fransız gibi savaşan Almanlar da
var, İngilizler de var, Amerikalılar da var!
Peşmergeler özünde Müslüman olan kardeşlerimiz!
Akılları sıra özgürlük savaşı veriyorlar!
Aralarındaki Fransızları, Almanları, İngilizleri ve
Amerikalıları nasıl izah ediyorlar acaba
Elin oğlunun babalarının hayrına onların yanında savaşa
katıldıklarını düşünmüyorlardır herhalde!
Umarız bugün yanlarındaymış gibi görünün bu savaşçıların
yarın kendilerine ne tür bedeller ödetmeye kalkışacaklarını hesaba
katıyorlardır!
Yine aynı şekilde IŞİD denilen örgütün içine bakıyoruz!
Aralarında yetmiş iki milletten adam var!
Fransız ı, Alman ı, İngiliz i, İtalyan ı, Amerikalısı
hepsi aynı çatı altındalar!
Yani elin oğlu yine gönüllü(!) olarak IŞİD saflarına
katılıp savaşıyor!
Bunlar niye gelip bizimle savaşıyorlar diye bir hesap
yapılması gerekmez mi
Yazı başlığımızda dediğimiz gibi günümüz insanının en
büyük ihtiyacı şuur!
Evet, en büyük ihtiyaç şuur!
Şuursuzluk alıp başını gitmiş, tavan yapmış durumda!
Bu kadar adam nasıl olup da bizimle birlikte savaşıyor
diye bir muhasebe yapan yok!
Niye bizim için can veriyor diyen de yok!
Oysa adamlar o kadar profesyoneller ki öldürecekleri
kişilere turuncu idam elbiselerini giydirmeyi bile ihmal etmiyorlar!
O turuncu elbiseleri bir de 11 Eylül sonrası Amerikalılar
öldürdükleri kişilere giydirmişlerdi!
Yani aynı senaristin yazdığı bir senaryoyu tekrar tekrar
seyrediyor gibiyiz!
Bu nedenle ille de şuur, ille de şuur diyoruz!
Şuur olmayınca rüzgâr önünde savrulan kuru yaprak
gibiyiz!