“İlim İlim Bilmektir, İlim Kendin Bilmektir…” - 9

Abone Ol

ÂSIFÂT - NÂŞİRÂT ile devam…

TOPLULUK

Topluluğun “Toprak” ve “Halk” yanında dört kutbu vardır. İkisi toprakla ilgilidir: “Ekonomi” ve “Yönetim”; ikisi de halkla ilgilidir: “İlim” ve “Din”.

İnsanın Hisleri, insanın ihtiyaçlarını tesbit eder. Hislerin içtimaileşmiş şekli olan “Din” de topluluk içinde ne yapılması gerektiğini tesbit eder.

İnsanın Fikirleri, nasıl yapılacağını tesbit eder. Fikirlerin içtimaileşmiş şekli olan “İlim” nasıl yapılacağını tesbit eder.

İnsanın İradesi, insanın ne zaman yapacağını belirler ve yapar. İradenin içtimaileşmiş şekli olan “Ekonomi” de işleri kimin yapacağına karar verir ve bunu “kredi” ile düzenler.

İnsanın Ünsiyeti yani sosyal yönsemesi ise elde ettiği ürünlerden insanın nasıl yararlanacağına karar verir. Ünsiyetin içtimaileşmiş şekli olan “Yönetim” ürünlerin bölüşümünü yapar, ürünlerin kimin olacağını düzenler.

Böylece “Topluluk” bir “Beden” hâline gelir. İlim ile Din geneldir, ortak ihtiyaçları belirler. Ekonomi ile Yönetim özeldir, kim yapacak ve kimin olacak hususlarını belirler. İlim kesin, Din zannidir. Ekonomi kesin, Yönetim zannidir. İlim, “Tanıma” ve “Dil”den oluşur. Din, “Yaşama” ve “Sanat”tan oluşur. Ekonomi, “Çalışma” ve “Teknik”ten oluşur. Siyaset, “Koruma” ve “ Hukuk”tan oluşur.

HİZMETLER

Hizmetlerin de dört kutbu vardır. “Nüfus” ve “Tapu Tescilleri” yanında; Nüfus ile ilgili “İlmi ve Ahlaki Eğitim”, Toprak ile ilgili “Mesleki ve Askeri Eğitim”.
Temel Ehliyet “İlmi Ehliyet”e dayanır. Geneldir ve kesindir. Ortak imtihanlarla belirlenir.
Ahlaki Ehliyet “Dini Eğitim”e dayanır. Bu da geneldir. Her hususta değerlendirilir. Ancak kişilerin takdirine bağlıdır ve zannidir.

Mesleki Eğitim özeldir. Her mesleğin ayrı eğitimi vardır. Kesindir. Çünkü eşyaya hükmediliyor. Askeri Eğitim de özeldir, sonuçları kesin değildir.

İlmi Eğitim “Basın” ve “Planlama”ya, Ahlaki Eğitim “Yayın” ve “Sağlık”a, Mesleki Eğitim “Ulaşım” ve “Bakım”a, Askeri Eğitim “Haberleşme” ve “Güvenlik”e dayanır. Topluluğun Yönetimi hizmetlere dayanarak oluşur.

Bu tasnifleri yaparak kuracağımız bakanlıklar artık sürekli olur, isteyen istediği gibi değiştiremez. Bu da gelişmeyi ve evrimi sağlar. Önce bu aşama geçilir, sonra bakanlık içi düzenlemelere sıra gelir. Her şey İLİM ile çözülmeye çalışılır.

HAYAT

Hayatın da “Doğum” ve “Ölüm” yanında dört rüknü vardır. Dışarıdan “Besin” alır ve onu düzenleyerek “Beden”i oluşturur, yaşlanınca parçalayarak “Dışarıya Atar”; BESİN ve ATIK. Diğeri ise “Güneş Enerjisi”ni alır ve onu kullanarak “Isı Enerjisi”ne çevirerek dışarıya atar; IŞIK ve ISI. Bu çok önemli bir olaydır. Bir göl düşünelim. O göle bir yerden su gelmesin. Gölün dibinde bir delik olsun. Su oradan devamlı kaçsın. Biz de o kaçan suyun sayesinde yaşayalım. Değirmen kurup işletelim. Testilere doldurup istediğimiz zaman kullanalım. Kâinat buna benzer. Güneş bir göldür. Işığı kaçan sudur. Bir gün güneşin ışığı tükenip sönecektir. Yeryüzü o ışığı yakalıyor ve yağmur hâline getiriyor. Bitkiler de yakılıp testileri dolduruyor. Biz o sayede yaşıyoruz. Gölde azalan suyu hesap ederek suyun ne zaman biteceğini bilebiliyoruz. Kâinatın on milyar yıla yakın ömrü kalmıştır. Göldeki suyun bataklığa inip yayılması gibi, Işık da bizden geçerek ısıya dönüşür. Hayat, ondan yararlanmadır. Besin genel ve kesindir. Atık da genel ancak belirsizdir. Nereye atıldığı bilinmemektedir. Işık özeldir. Çünkü her ışıktan yararlanılamıyor. Ancak Işık kesin, Isı zannidir. Besin, “Çiftleşme” ve “Avlanma”dan; Atık, “Çoğalma” ve “Darlık”tan; Işık, “Birleşme” ve “Avlanma”dan; Isı, “Farklılaşma” ve “Hastalık”tan oluşmaktadır. (Devamı var.)