Bismillâhirrahmanirrahîm;
G20 ülkelerinin 9-10 Eylül’de Hindistan’da yaptıkları, “Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek” temalı “zirve”den sonra “küresel ısınma ve iklim krizi” yeni boyutlar kazandı. Dünya müstekbirleri, “küresel ısınma”yı kabul eden ülkelerin parlamentolarında “İklim Yasası”nı onaylamalarını istiyor. İklimdeki değişiklikler ve küresel ısınma herkesin fark edeceği kadar açık. Siyonist odaklar bunu kendi dünya egemenliklerine “araç” olarak kullanıyorlar.
Siyonistlerin 5.780 yıl öncesine dayanan Arz-ı Mev’ûd idealleri var. Muharref Tevrat’a göre, Allah Kenan diyarını Yahudilere vaat etmiştir. Bu, onların inancıdır! Yahudiler, 1897’de Basel’de yaptıkları kongrede, 100 yılda İsrail devletini kurup Arz-ı Mev’ûd’a ulaşmayı planladılar. Birinci hedeflerine ulaştıkları halde; Erbakan Hoca Siyonizm’in bütün planlarını deşifre ettiğinden, Arz-ı Mev’ûd hedeflerinde bugün için 26 sene geciktiler. Siyonistlerin çaba ve şirretliğinin sebebi bu!
Siyonistler amaçlarına ulaşmak için, başta ekonomi olmak üzere gıda, sağlık, medya, siyaset, eğitim, kültür gibi her etkili alanda kontrolü ellerinde tutmak istiyor. Basel sürecinden sonra yaşananları hatırlayacak olursak bu planın işleyiş seyri daha bariz şekilde zihinlerde canlanır. Küçüklüğümüzde, ABD okul öğrencilerine süt tozu içirirdi. Zeytinyağını itibarsızlaştırıp gıdada tohumların genleriyle oynadı. Nüfus planlaması, kısırlaştırma çalışmaları yaptı.
Virüs dönemini birlikte yaşadık. Koronavirüsün daha ilâcı, aşısı bulunmamışken, virüs teşhisi konulan herkese 8 ayrı ilâç verdiler. Eşcinsellik modalaştırıldı. LGBT sapkınlıkları teşvik edildi.
İNSANLIK TEHLİKEDE
SİYONİSTLER sinsi emellerine ulaşabilmek için aklınıza gelen her şeyi mubah görüyorlar. Böcekleri kullanarak yapıldığı söylenen yapay eti teşvik ediyorlar. İnsanları buna zorlamak için, çok su içiyorlar, diye Avustralya’da develeri; küresel ısınmayı artırıyor diye inekleri yok etmeye çalışıyorlar. Yapılanların hiçbirinin bilimsel izahı yok. İşi o noktaya götürdüler ki, Oscar ödülü verilecek aktörün LGBT’yi destekleyen filmlerde oynaması şartını getirdiler.
Küresel elitler dünya nüfusunu azaltmaya, insanları köleleştirmeye çalışıyorlar. Karbon salınımı üzerinden insanların özgürlük alanlarını kısıtlamak, inançlarını yok etmek istiyorlar. İnsanların beyinlerine çip yerleştirilmesi, aileyi yıkma planları çok konuşuldu. “Toplumsal cinsiyet eşitliği” söylemini sebepsiz mi sanıyorsunuz? Ahlâkî yozlaşmanın her çeşidini teşvik ediyorlar. Tehlike, Türkiye ve dünyayı kuşatma noktasında.
Erbakan Hoca, 14 sene önce bugün geldiğimiz noktayı, ESAM konferanslarında hatırlatmıştı. Rand Corporation’a yansıyan bilgilerle, yeni dönemde uygulayacaklarını, “1. Ilımlı Müslümanlık oluşturmak, 2. İslâm dünyasını darmadağınık etmek, 3. Müslüman ülkelerdeki işbirlikçilerini artırmak, 4. Polis Devleti Yol Haritası” olarak anlattı. Her insanı kontrollerinde tutacaklarını belirtti. 20. Haçlı Seferiyle “Osmanlı’nın yıkılışını tamamlamak istediklerini” söyledi.
İkiz Kuleler’in yıkılmasından sonra, Başkan Bush’un, “Bu bir Haçlı Seferidir. Tanrı beni bu iş için görevlendirdi” sözü çoğumuzun hafızalarındadır. İslâm dünyası olarak biz de, Siyonizm’in etkili olduğu alanlarda, küresel ve kurumsal birlikteliğimizi sağlayarak, onlardan daha etkili duruma gelmek zorundayız.
BİRLİK OLALIM
İKLİM ve küresel ısınma konusu bütün insanlığı ilgilendiriyor. Bu konuda Türkiye olarak kenetlenerek İslâm dünyasına “ağabeylik” yapmak zorundayız. Projenin hedefi İslâm’ı yok etmektir. Unutmayın! 2 milyarlık İslâm âlemi çok güçlüdür. Çok büyük imkânlara sahiptir. Bizi zayıf gösteren İslâm âleminin küresel kurumsallaşmayı sağlayamamış olmasıdır. İslâm ülkeleri, içlerindeki işbirlikçi yöneticileri iyi tanımalıdır.
Bilgi yoluyla tuzağı görmek; tehlikenin önüne geçmeyi sağlar. Bugün konuşulan iklim konusu bir anda ortaya çıkmadı. Önce işin alt yapısı oluşturuldu. 1968’de, küresel derin güçlerin öncülerinden Siyonist Rockfeller’in fonladığı Roma Kulübü kuruldu. Kulüp, 52 ülkeden 100 kişiyle oluştu ve Bilderberg gibi küresel kuruluşlarla birlikte çalıştı. İklim konusunun içinde Rockfeller gibi Siyonistlerin bulunması tehlikenin boyutunu göstermiyor mu?
1971’de, Siyonist Jay Forester, rapor özelliği taşıyan “Büyümenin Sınırları” başlıklı bir makale yazdı. Bugün konuşulan “küresel ısınma ve iklim krizi” konusu bu makalenin içeriğiyle ilerlemektedir. Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Klaus Schwab da, “dünyanın daha bütünleşik bir yapıya kavuşturulmasını” söyleyerek, “daha yeşil bir dünya için iklim ve karbon salınımının kontrol altına alınması gerektiği”ni anlattı.
Dünyayı kana bulayan, işgal ve savaşları körükleyen sömürgecilerin planları ortadadır. Özellikle İslâm dünyası Siyonizm’in kullandığı ekonomi, siyaset, medya, sağlık, teknoloji, eğitim, kültür gibi alanlarda onlardan çok çalışmak zorundadır. Şeytanın hilesi zayıftır. Kudret ve kuvvet sahibi ancak Allah’tır.