İki uçağın iç atmosferini de bizzat bilen o dostumuz anlattı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun uçağı. “Seçkin konuklar…” Danışmanlar, temsilciler, muhabirler vs. “Erdoğan Vesayeti” diye Cumhurbaşkanını eleştiriyorlar.
Cumhurbaşkanı’nın uçağındaki “Muadil seçkinler” de Başbakan Davutoğlu’nu çekiştiriyorlar. “Mutlak itaat yok, başkaldıracak, itibarsızlaştırılsın, değiştirilsin…”
*
“Bu iş böyle gitmez” diye ekledi O dostumuz.
İktidar
partisinden milletvekili adayı olan bir başka isim ise daha ileri gitti:
“Türkiye’yi yakın vadede krize sürükleyebilecek tek kişi Ahmet Hoca’dır.”
*
Nasıl diye sorduk: “Bir takım akademik çevreler ile ‘Çarşı karışsın’ diye bekleyenlerin dolduruşuna gelinmemeli. Atamayla gelinen yerde liderlik ispatı sevdasına kimse düşmemeli. Herkesin yönetmesine yetecek kadar büyük bir Türkiye var.” İlginç geldi bize. Sonra ekledi:
“Baksanıza adama en sonunda, “Başbakan ayrı telden çalarsa olmaz. Senkronize yönetmeliyiz” dedirttiler.
Peki olan nedir Başbakan’ı Meclis’te, meydanda, salonlarda dinliyoruz. Her konuşmasında en az 5 kez, “Cumhurbaşkanımız” diyor. Saray da işleri hal yoluna koymuş gibi. İki isim de halinden memnun gibi.
Herkes “Etrafındakilere” dikkat ederse sorun kalmaz.
MİLLİ GAZETE, TÜSİAD’I ONURLANDIRACAK!
O kadar çok şeyler yaşadı ki bu ülke. Darbeler gördü, asılan başbakanlar gördü. Sermayenin kimlerle iş tuttuğunu gördü. Ama 28 Şubat’ta gördüğünü, belki de hiçbir zaman unutmayacak.
Hocamızın dişi, tırnağıyla, meşru oylarla kurduğu Hükümetine karşı Beşli Çete’nin yanı sıra sermayenin tavrını çok iyi görmüştük. Ama gün geldi, devran değişti.
Ve bu aralar Ankara büromuza ilginç davetler gelmeye başladı. TÜSİAD, Ankara’daki YİK toplantısı kokteyline ilk kez Milli Gazete Ankara’yı da “Katılımınızdan onur duyacağız” diye davet etti. Hem de Başkan Cansen Başaran-Symes ve YİK Başkanı Tuncay Özilhan adına.
Temsilcimiz Mustafa Yılmaz’la birlikte, patronlarının katılacağız bakalım!
ARKA BAHÇEDE, AT KOŞTURTMADI!
Bu kadar yıllık gazeteciyim. Bu kadar haber, dosya, röportaj, manşet, kulis… Bir yazı kaleme alıp, millet aleyhine trilyonluk et ihalesini iptal ettiremedim. “Bakan düşüremedim”
Hoş alanım da değildi. Ama Sadettin İnan bunu başardı.
Ulaştırma, Çalışma ve Tarımda uzman gazeteci kimdir dense, tartışmasız Sadettin’in ismini söyler piyasa. Tarım Eski Bakanı Mehdi Eker, Milli Gazete’de Sadettin’in yaptığı haberleri için tam 12 dava açtı. Hepsini kaybetti. Yüce Türk yargısı dedi ki, “Sadettin 12-Bakan:0”
Sonunda Bakanlık da gitti elden. Artık arka bahçedeki çiftlikte at koşturulamayacak. Bir gazeteci için elbette büyük başarı. Yalnız bi Dakka! Çok merak ediyorum. Bundan sonra bizim Müdür, ne yazacak, manşet haberleri nereden çıkaracak
GENÇ BAKANIN CV’Sİ NEDEN EKSİK
Başbakan Davutoğlu dahil, bütün bakanların yarım sayfa cv’leri tek tek sıralanmış.
Ancak Başbakanlığın sitesine, kabinenin en genç, özgeçmişi de en az diğer üyeler kadar olan Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın CV’si konmamış.
Merak ettim, acaba neden
ELÇİ’İNİN ÖLÜMÜNDEKİ SIR PERDESİ…
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi suikastının arkasındaki sır perdesi bir türlü çözülemedi.
Ancak ipucu; dün BBC Türkçe’ye konuşan PKK-KCK sözde Lideri Cemil Bayık’ın röportajında gizli. Röportaj Tahir Elçi’nin öldürülmesinden önce gerçekleştirilmiş.
İngiliz BBC’nin sorularını cevaplayan Bayık’ın sözleri, adeta yaşanacakların ipucunu veriyordu. Bayık, ‘Devlet kendi Kürtlerini yaratmaya çalışıyor’ diyerek yeni çözüm sürecinde masanın iki tarafındakileri şu cümlelerle ifade etmiş:
“Bir tarafı hükümettir, devlettir, bir tarafı Apodur, PKKdır ve Türkiyede demokrasi güçleridir, HDPdir. Bunun dışında herhangi bir muhatap olamaz. Kendi Kürtlerini yaratmaya çalışıyorlar, onlardan muhatap yaratacaklar, boş bir çabadır.”
ELÇİ, YENİ ÇÖZÜM SÜRECİNİN KİLİT ADAMI OLACAKTI!
Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere yeni çözüm sürecinde yeni isimler ortaya çıkacaktı. Tahir Elçi, CNN Türk’teki açıklamaları ve sonrasında gözaltına alınıp, serbest bırakıldı. Sürece bütünüyle bakılınca Tahir Elçi Yeni Çözüm Süreci’nin kilit adamı olarak HDP ve PKK’nın yanında masaya oturan biri olacaktı…