İki soru

Abone Ol

Soru 1- Aşağıdaki şiir kime aittir

Kör dünyanın göbeğine

Hak yol İslâm yazacağız.

Kuşların göz bebeğine

Hak yol İslâm yazacağız.

Yola, ağaca, pınara

Esen yele, yağan kara

Yağmur yüklü bulutlara

Hak yol İslâm yazacağız.

Koç burcuna, yay burcuna

Bebeklerin avucuna

Minarelerin ucuna

Hak yol İslâm yazacağız.

Bucak bucak, köşe köşe

Kara taşa, kor-ateşe

Yıldıza, aya, güneşe

Hak yol İslâm yazacağız.

Askerlerin miğferine

Kağnıların tekerine

Buda´nın tunç heykeline

Hak yol İslâm yazacağız.

Her kapının eşiğine

Her sofranın kaşığına

Balaların beşiğine

Hak yol İslâm yazacağız.

Herkes duyacak, bilecek

Saklanmaz gayrı bu gerçek

Yaprak yaprak, çiçek çiçek

Hak yol İslâm yazacağız.

Soru 2- Aşağıdaki kime aittir

Sarı saçlarına deli gönlümü

Bağlamışım, çözülmüyor Mihriban.

Ayrılıktan zor belleme ölümü

Görmeyince sezilmiyor Mihriban.

Yâr deyince, kalem elden düşüyor

Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor

Lâmbada titreyen alev üşüyor

Aşk, kâğıda yazılmıyor Mihriban.

Önce naz, sonra söz ve sonra hile...

Sevilen, seveni düşürür dile

Seneler, asırlar değişse bile

Eski töre bozulmuyor Mihriban.

Tabiplerde ilâç yoktur yarama

Aşk deyince ötesini arama

Her nesnenin bir bitimi var ama

Aşka hudut çizilmiyor Mihriban.

Boşa bağlanmamış bülbül, gülüne

Kar koysan köz olur aşkın külüne...

Şaştım kara bahtın tahammülüne

Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban.

Tarife sığmıyor aşkın anlamı

Ancak çeken bilir bu derdi, gamı

Bir kördüğüm baştan sona tamamı...

Çözemedim... Çözülmüyor Mihriban.

Cevap, iki şiirde merhum Abdürrahim Karakoç a aittir.

Birinci şiir 27 Mayıs 1960 darbesinin hemen ardından

yazılmış.

Mihriban da 1960 yılında yazılmış.

07 Haziran 2012 günü Hakkın rahmetine kavuşan Karakoç un

vefatı üzerine Milli Gazete de 11/06/2012 tarihinde yazdığım makalemi Google

den ABDÜRRAHİM KARAKOÇ TAMAM DEDİ  şeklinde ararsanız okuyabilirsiniz.

Yaşı ellinin üzerinde olan milyonlarca insanımız bu

birinci şiirden bir kaç mısraı bilirler.

1970-1980 arasında Türkiye de İstiklal Marşından sonra en

fazla besteli olarak okunan şiirdir.

Özellikle Milli Nizam ve Milli Selamet Partilerinin

meydan ve salon toplantılarında topluca okunurdu.

Parti programlarının dışında her şehir, kasaba ve

köylerde Hak Yol İslam ın iktidarı için ev toplantıları, salon toplantıları,

meydan mitingleri yapılırdı.

Ama şimdi bu şiiri bilen insanların sayısı azaldı.

İkinci şiiri ise bilmeye yoktur.

Sazının telleri, Göksu Nehri gibi bazen coşkun, bazen

durgun akan, nefesi bazen Torosların havası gibi  temiz ve sert, bazen Göksu vadisi havası gibi

ılık ve yumuşak çıkan, insanın gönlünde ılık ılık havalar estiren, Torosların

Türkmen beylerinden Musa Eroğlu, Mihriban şiirini bütün millete mal etti,

dillere nağme yaptı.

Bize ne oldu ki, bir zamanlar herkesin dilinin nağmesi

olan Hak Yol İslam Yazacağız şiirini unutturduk.