İftara yetişmek için acele etmeye gerek yoktur

Abone Ol

Bazen özel arabasıyla işinden dönen kişilerin Ramazanda iftara yetişmek için acele ettiğini görüyor, yahut duyuyoruz. Sanki iftara dakikası dakikasına yetişmek farz veya vacipmiş gibi acele ediliyor. Hâlbuki iftara dakikasında yetişmek sünnet bile değil, müstehaptır. 

Fıkıh kitaplarında orucun müstehapları anlatılırken Peygamber Efendimizin: “Üç şey peygamberlerin ahlakındandır; iftarı acele etmek, sahuru tehir etmek, namazda sağ eli sol elin üzerine koymak” dediği kaydedilir. Ama dikkat edilecek olursa Peygamberimiz burada “iftarı acele edin, sahuru tehir edin” demiyor, bunların peygamberlerin ahlakından olduğunu söylüyor. Dolayısıyla sahuru tehir etmek, iftarı acele etmek sünnet değil, müstehap (sevilen, sevimli bulunan şey) oluyor.

 

Öyleyse iftarı için özellikle özel otosuyla işinden dönen şoförün acele etmesi gerekmediği gibi yolcu taşıyan minibüs veya otobüs şoförlerinin de acele etmesi gerekmez. Gerçi daha iftar vakti gelmeden sofraya oturup iftar vaktini beklemekte sevap vardır, hatta midenin tamamen boşalması veya yemeklere psiko-sosyal olarak hazırlanması gibi dünyevi sevabı (faydası) da vardır. Ancak acele ederek kazalara sebep olmak da vardır. İftara zamanında yetişmenin sevabı kazada meydana gelecek zararları telafi edebilecek mi?

 

Bu konuyu yazarken bayram yolculuklarında meydana gelen kazalar da aklıma geldi. Burada da bir an önce sılaya kavuşmak için sürat söz konusu oluyor her halde. Ayrıca trafik yoğunluğu da başlıca sebeptir diyebiliriz. Hâlbuki bu trafik yoğunluğunu önlemek de mümkündür. Bu bir anlayıştan kaynaklanıyor. İlle de her iki bayramda yakın akrabayı, özellikle ana-babayı ziyaret etmek farzdır zannıyla oluyor. Evet, seferilik mesafeden daha yakında olan ana-babayı haftada bir defa ziyaret etmek bir kadının kocası üzerindeki hakkıdır. Bunu kullanmak istese koca ona mani olamaz, olması doğru değildir. Ancak seferilik mesafede, yani 90 kilometre ve daha uzaktaki ana-babayı senede bir defa ziyaret etmek yeterlidir. İki bayramdan birinde ziyaret etmek kâfidir. İlle de senede iki defa ziyaret etmek isteyen kişi birini bayramda, diğerini de altı ay sonra yapmak suretiyle dengeleyebilir. Böylece bayramlarda trafik yoğunluğu olmaz ve kazalar da o kadar çok görülmez. Dini bayramların iki ay arayla peş peşe gelmesinin başka bir hikmeti vardır ve ayrı bir yazının konusudur.

 

Tekrar edelim ki iftarlara dakikası dakikasına yetişmek farz değil, vacip, hatta sünnet bile değil sadece müstehaptır. Bir müstehap yapacağım derken kaza yapmayalım. Allah cümlemizi her türlü kaza ve belalardan muhafaza eylesin. Önümüzdeki Kadir gecesine ve arkasından da bayrama esenlik için kavuşmayı nasip eylesin