Suriye ve Irak’ta bu noktalara hangi hatalar yapılarak gelindi sorusunun cevaplarını birçok kere yazdık. Şimdi bunları en azından bu yazımızda tekrar ifade etmeyeceğim.
Bütün yanlışlara rağmen geçtiğimiz yıl yapılan Fırat Kalkanı sınırlarımızdaki terör yapılanmalarını bertaraf etmek adına doğru bir adımdı. Şimdi ise İdlib’te Rusya ve İran ile birlikte oluşturulmaya çalışılan çatışmasızlık bölgesi aynı Fırat Kalkanı’nda olduğu gibi doğru ve olması gereken bir adım olarak kendisini gösteriyor.
Sınırlarımızda haritaların yeniden çizilmesini hedefleyen, bunu yapmak için otuz yılı aşan bir süreden beri Türkiye’yi tehdit eden terör örgütü ile iş tutan bir ülkeden stratejik olanı bir yana sıradan bir müttefik bile olmaz. Ayrıca haklarında 15 Temmuz gibi bir felaketin yaşanmasına sebep oldukları iddiasıyla tutuklama kararı bulunanların iadesi ile ilgili kulağının üstüne yatmaya devam eden ABD ’nin bu tavrı kitabın orta yerinden konuşacak olursak olsa olsa düşmanlık gösterisinden başka bir şey değildir.
Konsoloslukta çalışan bir kişinin tutuklanmasına karşı vizelerin askıya alınması kararı ise, bu kişinin 15 Temmuz sürecinde önemli görevler üstlendiğine dair şüpheleri güçlendirmiştir.
Hemen ardından Türkiye’nin de ABD vatandaşları için vize başvurularını askıya alması hem mütekabiliyet açısından, hem de bu milletin onurunu korumak adına herkesin doğruluğunda ittifak etmesi gereken bir adımdır.
Bunun yanında Irak’ta yapılan referandumun oldubittiye getirilmesi sürecinde her zamanki duyarsız tavrını gösteren ABD’nin niyeti de, uygulamaları da, politikaları da, stratejileri de bu bölgeye Afganistan’da olduğu gibi kalıcı olarak yerleşmektir. Çin ve Rusya’yı engellemek adına Yakındoğu üzerinde oluşturmaya çalıştığı hegemonyasını güçlü kılmak için Ortadoğu üzerinden bu bölgeyi tamamen kuşatmaktır.
Biliyorsunuz, ABD’nin PYD’ye verdiği silah desteğinin amacı DAEŞ’e karşı mücadele etmek değildi. Kantonların birleştirilmesi ile Irak’ın kuzeyinin yakın gelecekte bütünleşmesi hedefinin BOP ile belirlenmiş bir yol haritası olduğu ortadaydı. Ankara, Tahran ve Moskova’nın Astana görüşmeleri üzerinden yakınlaşması sonrası, bu üç ülkenin ABD’nin yol haritasının önüne bir set koyma planı bölgedeki dengelerin ABD aleyhine bozulma ihtimalini ortaya çıkardı. İşte tansiyonun yükselmesinin başlıca sebebi aslında bu adımdır.
İnsan hayatı stratejik oyun teorileriyle, güç ve çıkar çatışmalarıyla kıyaslanmayacak ölçüde aziz ve önemlidir. Bu coğrafyada yaşanan kahredici oyunların son bulması için hiç değilse bundan sonra doğru işler yapılmalı ve gereken gayret gösterilmelidir. Birileri için istatistik olan şeyler aslında, ölüm, zulüm, kan, gözyaşı, yıkılan yuvalar, yerle bir olmuş şehirler ve katliamlar demektir. Bütün bu yaşananlara dur demek de herkesin omuzlarına yüklenen bir vebaldir.