Huyun iyisi meziyettir

Abone Ol

Bilge bir zat a sormuşlar:

- Bir kimse tevbe ettiği zaman, tevbesinin kabul

olup-olmadığı bilinebilir mi

Bu Allah dostu şu cevabı verir:

- Hayır, kabul veya reddedildiği hakkında kesin bir hüküm

verilemez. Fakat kabul olunduğuna dâir bâzı alâmetler vardır:

1-         Tevbe

eden kişi, nefsinde günah işlemeye meyil bulunmadığını görür.

2-         Kalbinden

sıkıntının gittiğini görür. Allah ın inayetini hep yanında bulur. Hafiflediğini

hisseder.

3-         Doğru ve

güzel ahlâklı kişilerle düşer-kalkar. Kötü huylulardan uzak durur.

4-         Tamah

etmez. Az da olsa meşru kazancı ile iktifa eder. Az bir helâl kazanç onun

gözünde çoktur. Fakat yaptığı hayrat ve güzel ameller çok da olsa onun gözünde

azdır.

5-         Kalbi

daima Allah ın farz kıldığı şeylerle meşguldür.

6-         Dilini

kötü kelâmdan korur.

7-         Devamlı

tefekkür hâlindedir.

8-         Geçmişte

işlediği günahlardan dolayı dâima nedamet duyar.

Muhterem cemaat!

Geçmiş zamanın birinde daima fücur hâlinde (günah içinde)

olan Utbe isminde birisi varmış. Günahta çok ileride imiş bu adam. Bu adam bir

gün Hasan-ı Basri ismindeki büyük zatın ders verdiği yere girmiş. O sırada o

mecliste ders olarak Hadid Suresinin 16. ayeti veriliyormuş. Bu ayetin meali

şöyle:

İman edenlerin Allah ı ve Hakk tan ineni zikir için,

kalplerinin saygı ile yumuşaması zamanı hâlâ; gelmedi mi Onlar, daha önce

kendilerine kitap verilip de, üzerlerinden uzun zaman geçmiş, artık kalpleri

kararmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan birçoğu dinlerinden çıkmış

fâsıklardı.

Hasan-ı Basri bu âyeti şerh ettikten sonra duygulu bir

konuşma yaptı.

Bu konuşma üzerine içlerindeki bir genç şu soruyu sordu:

- Efendim, Allah benim gibi günahkar birini de af eder

mi

Hasan-ı Basri şu cevabı verdi:

- Evet delikanlı, eğer, bir daha dönmemek üzere kötü

huylarını terk eder ve Allah tan af dilersen seni de affeder.

Aynı soruyu Utbe de sordu. Cevap yine aynıydı. Utbe bu

cevabı alınca Allah a ellerini açıp şu üç maddede izah edebileceğimiz duâyı

yaptı.

1-         Allah ım,

eğer tevbemi kabul ederek günahlarımı af etti isen bana, anlama, öğrenme ve

öğrendiğimi muhafaza etme kabiliyeti ver.

2-         Allah ım,

bana öyle güzel bir ses ver ki, benim Kur an okuyuşumu duyan herkesin kalbinde

yumuşama olsun...

3-         Allah ım,

bana helâl rızık nasip et ve ummadığım yerden rızıklandır.

Muhterem cemaat!

Allah (c.c) onun bu duâsını kabul buyurdu:

Anlayış ve zekâsı arttı. Öğrendiklerini hiç unutmadı.

Okuduğu Kur an ı dinleyen herkes tevbe etti. Kötü huylarını bıraktı. Bu hâl ölümüne

kadar böyle devam etti.

İşte, sırf Allah için kötü huylardan vaz geçip ilâhi

ahlâk esaslarına uyanların hâli budur. Çünkü Allah, kötü huyları terk edip, iyi

huylarla beslenen, güzel amelleri işleyenlerin mükâfatını zâyi etmez.