Hızla gelişecek kalbimiz*

Abone Ol

İki dilim var

ikisi de tutuk

İşte böyle. Ben bir şiir yazmalıydım

Zulme ve tiranlığa karşı kalemi elime almalıydım

Ben düşünürken daha çöktü tiranlar

Ve şaşırdı olduğu yerde

Kıpırdadı olduğu yerde son put

Bu bir cezadır sanki şairin üşengeçliğine **

Modern insanın gelişimini ölçmek için araç olarak maddeyi

seçmesinden beri dünyanın dengesi bozuldu. İnsan bozuldu, zaman bozuldu.  Düzeni işleten akıl, insana hizmeti değil de

meta ya hizmeti esas alır oldu. İnsanın kıymeti elindeki makinelerin

güçlülüğüne ve üstünlüğüne bağlı hale geldi. Hızla insani olanı, fıtri olanı

kaybedip yerine her şey için bir karşılık belirlendi. Karşılıksız bir tas su

bile içecek yer neredeyse kalmadı. Su gibi aziz ol diyecek ne dualı bir dil,

ne de o azizliğe gidecek bir genç kaldı. Her şey eskide kaldı. Haliyle eskide

kalan ne varsa onlar bir masalın büyülü parçası haline geldi. İnsanoğlunun

elinde tutacağı somut bir gerçeklik kalmadı. Çünkü zaman insanı öğüten bir

değirmen gibi işlemeye başladı.

Herkes halinden doğal olarak rahatsızlık duyuyor, yeniye

olan rağbetini artırdıkça tuhaf bir şekilde eski özlemi de artıyor. Bir çelişki

yumağı halinde zihni ve dünyası. Hem her şey teknolojik olsun, son moda olsun

istiyor hem de otantik öğeler barındırsın istiyor. Ki her tarafa döşediği sensörlü

ledlerle aydınlanma sağlarken bir yandan da gaz lambası, şamdanlık vb. ile de

özlem gideriyor. Zihin dünyasını da benzer şekilde dizayn ediyor. Konformist

bir hayatı inşa eden dindar, muhafazakâr kitle aynı zamanda bunaldıkça sıklıkla

alet ettiği din ile kendi ahlaksızlığına kalkan oluşturmaktan da geri durmuyor.

İstek ve arzularını tatmin ederken bireyselliğini kutsayan modern insan, karar

verirken olabildiğine laubali davranıyor. Toplu mesajlarla verilen yöne ram olan modernin en büyük açmazı en çok

kullanılan irade kavramı ile olan sınavını iradesizliği ile kaybetmesidir.

Bireysel ve toplumsal ahlakı menfaatlerinin önüne pas pas yapanlar için tek

çıkış yolu istikrar çıkmazında duvara toslamaktan başka bir şey olmuyor. Her

defasında yara bere içinde aldatılıp, aldatanlara inanarak ahmaklığını

perçinleyen muhafazakâr zevat ancak haz ve hızın, ego ve kibrin müptelası

olarak, zihin fesadı yaşamaktadırlar. İnsanlığı ve merhameti kaybettiklerinin

farkında olmasalar da fildişi kulelerinin çatırdadığını hissediyorlar ve panik

halinde sağa sola saldırıyorlar. Ne yazık ki bu yıkımın herkesi kasıp

kavurmaması için çıkıştan önceki son uyarı eşiğini bugün yaşıyoruz.

Zaman, derlenip toparlanma her şeyi aslına çevirme ve

normalleşme zamanıdır. Zaman, selim bir kalple hareket edip, sevgi ve merhameti

yaygınlaştırma yeniden yüreklerde kardeşlik tesis etme zamanıdır. Zaman, aşk

ile göz bağlayıcıların, belamların kurduğu yalan düzenini yıkmak, yeniden

mazlumların ayağa kalkacağı bir düzeni yerleştirme günüdür. Bütün zamaneye

yetecek kadar sevgiyi, ilgiyi, merhameti taşıyacak kalbi harekete geçirip,

hızla sevgi köprüleri kurma günüdür. Merhameti bir sosyal yardım olarak hane

hane taşıma günüdür. Emniyet duygusunu ve adaleti bütün topluma yaymak ve Hakça

paylaşmak günüdür. Nefreti eşiklerden söküp atma yerine şefkati yerleştirme

günüdür. Gün karar günüdür. Ya hızla kalbimizi geliştirip insanlığımızı

kemalata ulaştıracağız ya da modern zamanlarının yalnızlık ve ilgisizlik

çarkları içinde kaybolup gideceğiz. Sevgili dostum, kalbi olanın kahrı olmaz.

Yeniden başlamak için sıra sende, kalk ve güzel bir başlangıç yap. Kalbinden

başka salim bir yer yok, onu dinle. Hoşça bakın zatınıza

---

*Turgut Uyar dan

**Kamil Eşfak Berki, (Enstantaneler, Çocuğun Miracı) 

Taş Gemi

Mevcut gerçeklikle kavga ederek bir şeyi

değiştiremezsiniz. Bir şeyleri değiştirmek için eski modeli köhneleştirecek

yeni bir model yaratmanız gerekir.  (Buckminster Fuller)

Bize Kadar

1- Duyulacak bütün sözler duyuldu. Gün karar günü

Kalbini dinle.

2- Bugün vereceğin karar kibri büyüten değil, kardeşçe

sarmalayan Hak tan yana bir karar olmalı.

3- Bugün vereceğin karar çok önemli, bugün Süleyman

sensin.

4- Çıkan sonuç ne olursa olsun olanda hayır var

diyerek, bıraktığın yerden koşmaya devam et.

5- Yeniden yelkenleri aşkla doldur. Çünkü yeniden

başlayanların yardımcısıdır Allah.

6- Zihinlerine zehir dolmuş adamların, gönlünü

bulandırmasına izin verme.

7- İşleyen insan ışıldar, çalış ve yeniden yorul. Yeniden

doğrul ve yorul.

8- Sefer zaferden üstündür. En büyük zafer, elle tutulur

bir kul olmaktır 

Dağarcık

yalnız hüznü vardır kalbi olanın/ hüzün öylece orta

yerdedir (İlhami Çiçek)

***

Aforizma belki bilmek demek değildir ama bilmek

çabasıdır, ona en azından bir başlangıç önermesine verilen değeri vermek

gerekir. Şu da yeteri kadar açık değil mi: Aforizma modern insanın kullandığı

bir ağrı kesicidir. Hiç olmanın ağrısını dindirir. Sonra ağrı yine başlar.

(Sinek Isırıklarının-Müellifi, Barış Bıçakçı)