Hicri yılbaşı 3

Abone Ol

Çünkü batıl düzenler, gerçekten Hakka inananlara hayat hakkı tanımak istemezler. Onlar gerektiğinde bütün zulüm mekanizmalarını inananların aleyhine çalıştırmaktan geri durmazlar. Çünkü, yarasanın ışıktan ürktüğü gibi, onlar da inananların gerçekleri ve mutlak doğruları gözleri önüne sermeleri ve böylece kendi menfaatlerinin ortadan kalkmasından, ilahlık davalarının sahteliğinin ortaya çıkmasından, sömürü çarklarının durmasından endişelenirler, korkarlar. Tarih boyunca inananlara zalim düzenler eliyle yapılan zulüm, baskı ve şiddetin asıl sebebi budur. Bugün yeryüzünün her bölgesinde Müslümanlar üzerindeki baskı ve terör bundan kaynaklanmaktadır.

Ayet-i kerimelerde belirtildiği üzere, Hz. İbrahim (A.S.) kendi kavmine ALLAHın dinini anlatmada hiçbir engel tanımamış, Nemrutun zorbalığına boyun eğmemiş, bir bir işkencelere maruz kalmasına rağmen yolundan dönmemiştir. Fakat Onun bütün gayretleri bir netice doğurmamış ve toplumunu küfür bataklığından çekip alamamıştır. Artık netice belli olmuştur; kavmi kendi doğrultusunda gitmektedir. Hz. İbrahim (A.S.) da tevhid üzere yoluna devam etmektedir. Hz. İbrahim (A.S.) kavminin kendisini ateşte yakma teşebbüsünün ardından ve kavminin iman etmesine imkan ve ihtimal kalmadığını anlayınca: "Doğrusu ben rabbimin emrettiği yere gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek." demiş sapıklık ve küfür diyarından uzak kalmak gayesiyle her şeyiyle yalnız ALLAHa kulluk edebilmek için Önce Filistine, ardından Mısıra göç edip, daha sonra da Kenan diyarına yerleşmişti. Hz. İbrahim (A.S.)la beraber Filistine kadar bu hicrete katılan Hz. Lut (A.S.), peygamberlik görevini yaparken kâfirlerin azgınlık ve ahlaksızlıkları karşısında Cenab-ı Haktan aldığı emirle bir gece vakti inananlarla birlikte yurdundan çıkmış, arkasına dönüp bakmadan gitmesi istenilen yere gitmişti. Hz. Şuayb (A.S.)a kavminin ileri gelen kibirlileri:

"Ey Şuayb! Kesinlikle seni ve seninle beraber iman edenleri memleketimizden çıkaracağız yahut dinimize döneceksiniz" demişler, Onu ve müminleri hicrete zorlamışlardı. Hz. Musa (A.S.), ALLAHın emriyle geceleyin Mısırdan yola çıkardığı Israiloğullarını göç ettirmeyi başarmış, peşlerine düşen Firavun ve ordusu ise denizde boğulmuştu.