Çiftçinin tarlada çalıştıktan sonra çift sürdüğü koşum malzemelerini atına yük etmemek için işi bıraktığı yere koyup gelmesi, traktörle tarlasını sürüyorsa traktörü tarlaya bırakıp gelmesi, Harman yerinde düğenini, yabasını, dirgenini, hamitlerini, kalburunu, gözerini bırakıp gelmesi ve hiç bekçi veya gözeticisi olmamasını sağlayan neydi.
Hâlâ bazı şehir ve köylerimizde insanların çok değerli ev malzemelerinin evin avlusunda açıkta durması, kapı önünde kalması ve hiçbir hırsızlık olayının olmaması ne ile açıklanabilir
Ben, Torosların eteğinde Arapça okumak için köyde kalırken bir haber duymuştum. Bu köy, Cumhuriyet kurulduğu günden bu yana hiçbir konuda mahkemeye müracaat etmemiş ve bundan dolayı o günün Kaymakamı o köyü ödüllendirmişti.
Özel Üniversitesi olan bir beyle 3-4 saati geçkin konuşmamız oldu. Konuşmamızın sonuna doğru İngiltere ye gittiğini, bir özel lisede araştırma yaptığını, okulun her türlü isteğe cevap verecek şekilde yapıldığını, bir derse de katıldığını, müdürle görüşürken çocuklar teneffüse çıkarken çantalarını niçin sırtlarına alarak teneffüse çıktıklarını anlayamadığını müdüre söylediğinde müdür bey "Maalesef hırsızlığı önleyemedik, herkes çantasını teneffüste sırtında taşır" diye cevap verdiğini anlatmıştı.
Bu okul öyle fakir çocukların gittiği okul değil. Dışardan gelenlere örnek olarak gösterilecek okulmuş.
İngiltere de yalnız Londra şehrine yirmi sekiz bin güvenlik kamerası yerleştirmişler, buna rağmen suç oranı çok yükseklerde devam ediyormuş.
Yakalanmaktan korkmayan adama güvenlik kamerası ne yapsın
Polise "Aradığın hırsız benim, gel beni yakala" diyen hapishaneyi bir sığınak gören bir insana bu mantıkla ne yapabilirsiniz ki
Fakir ülkelerin AIDS hastalığıyla mücadelesi için 22 milyar dolara ihtiyacı varmış. Bu da hastalığı önlemek için değil, hastaları tedavi için ve de hastanın çocuklarını korumak içinmiş.
Amerika da olduğu gibi Afrika da da dinini yaşayan Müslüman ailelerde bu tür hastalığa rastlanmazken, yanı başındaki Müslüman olmayanlarda yayıldığı ayan beyan görüldü.
Uyuşturucu, dinini hakkıyla yaşayan Müslümanlar arasında yayılmıyor, bu da görüldü.
İmam-Hatip ve Kur an kursu mezunlarından hırsız, terörist, gaspçı, görülmediği de bilindi ama birileri "Biz AIDS hastalığına katlanırız, teröristin kurşunuyla ölürüz, gaspçının paramızı çalmasına razıyız, tecavüzcünün baskınına da tahammül ederiz ama İslâm ın yükselişine, eski efendiliğimize kavuşmaya ve kölelikten kurtulmaya tahammül edemeyiz" mantığıyla hareket ediyor gibi.
Profesörlerimiz, ders verdiği sınıfta ve sınıf kapısında başörtülü kız takibiyle meşgul olduğundan, bekçilik görevinden araştırmaya zaman ayıramadığından ülkenin gelişmesi için hiçbir buluş yapamıyor ve dünya literatürüne adını yazdıramıyor.
Olsun. Bu başörtülülere kan kusturmak insanlığa hizmet edecek bir buluştan daha değerli inancında olanlar var bu ülkede.
Onlarca profesörümüz günlerce bir araya gelip yasağın devamı için tedbir toplantıları yapabiliyor.
Bunları okuduktan sonra sakın gücünü kuvvetini onlara kızarak zayıflatma. Hemen işe koyul ve İslâm dininin öğretimi için ne yapabileceğini düşün, etrafında gayret gösteren, güzel hizmetler yaptığına inandığın kişi veya kuruluşlara katıl.
En radikalinden en ılımlısına kadar bütün İslâmi hizmet gurupları eksikliklerine rağmen güzel hizmetler yapmaktadırlar.
Hatalarına yardım etmeden, hataları savunmadan, doğru bildiğiniz tarafından destek vermeye devam ediniz.
Herkes inancının gereğini yapar.