Bölgemizde yaşanan olaylar bize heyecan vermiyor.
Olayları başlatanların niyeti bilinmeden, olayların görünen tarafıyla
yetinenler büyük bir yanılgı içindedirler. Olayların oluş nedeni ve gerekçeleri
yanıltıcıdır. Başlangıçta iyi niyetli gibi görünen, fakat süreçte gelişenler
birbirinin tersi oluyor.
Arap-Amerikan Baharı sonuçta farklı bir düzleme doğru
seyretti. Arap Baharı olmaktan çıktı İsrail Baharı na dönüştü. Mısır, bu
süreçte en çok heyecan vereniydi. Fakat bu, ne yazık ki uzun sürmedi. Sürekli
vurgulamaya çalıştığımız şey şu: Heyecana kapılmadan, olayları dikkatle izlemek,
ardından bu durumlar lehe nasıl dönüştürülebilir, nasıl bir yol izlenmeli
olmalıydı Bu gibi durumların üzerinde durmak gerekirdi.
Mısır da Abede güdümlü askerler, bürokrasi ile olayların
dönüşüm sürecinde başı çeken Muhammed Baradey ve benzerlerine dikkat kesilmek
gerekiyordu. Sürecin salt bir yönüne bakmak yanıltıcı.
Mısır da özgürlük ve demokrasi ayaklanması dönemiyle,
darbe sonrası gelişmeler hemen hemen aynı. Hatta Müslüman kardeşlerin başını
çektiği direniş öncekinden daha güçlü ve dirençli. Oysa batılı egemenlerin
medyası ilk dönemi alabildiğini abartılı sunarken, bu yeni dönemi görmezlikten
geliyor. Demokrasi savaşı verir gibi görünen Batı şimdi kendine özgü demokratik
darbe ve askeri despotizmi gülümseyerek ve benimseyerek destekliyor. Üstelik özgürlük
ve demokrasi mücadelesi veren kitlelerin bir bölümü darbeci konumunda. Dahası
demokrasi ve özgürlük mücadelesi vermekte olan Müslüman kardeşlerin direnişi
terörizm olarak nitelemekte. Batı kimi kesimleri terörist, kimilerini de
bakışına göre demokrat olarak sunabiliyor. Batı bu, hep kendi lehine çarkı
çeviriyor.
Irak a demokrasi geldiğinden beri hemen her gün onlarca
insan ölüyor. Saddam dönemine rahmet okutuluyor. Tabii Irak artık eski Irak da
değil. Birbiriyle boğuşan, birbirini kanını akıtan, görünürde de demokrasi ile
iktidar olanlar bulunuyor.
Suriye konusunda hâlâ Abede den medet umma, kurtarıcı
olarak bekleme gafleti sürüyor. Ve artık Suriye ye müdahale etme zamanının
geldiğini açıkladı.
Zaten Suriye şu anda birkaç parçalı. Başlangıçta birlikte
verdikleri özgürlük ve demokrasi mücadelesinin tarafları birbiriyle çatışmaya
başladılar bile. Batılıların arzuladığı kıvama gelmiş bulunuyor. Bundan sonra,
Türkiye destekli Suriye operasyonunun sonuçları kesinlikle İsrail lehine. Kimi
taraflar artık İslâmî bir yönetim istemediklerini açıklıyorlar. Mısır da olduğu
gibi, Suriye nin başına bir Hıristiyan ın getirilmeyeceğini kim iddia edebilir
ki. Mısır da durum farklı mı ki Hıristiyan olmasa bile Sisi gibi bir
darbecinin onlardan ne farkı var. Kaldı ki Suriye de Beşar Esat ile gelecek
yeni yönetim nasıl bir fark olabilir Ya da Suriye nin özgürlük mücadelesini
verenler başarıya ulaşırlarsa yönetimi Müslümanlar mı oluşturacak
Bu büyük oyun her yönüyle büyük tezgâhlar içermekte.
Sonuçta olan da Müslümanlara olacak. Hem birbirilerinin canlarına kıymış
olacaklar, hem nefret ve düşmanlıkları artacak, bir daha asla bir araya da
gelemeyecekler.
Mısır ın yeni yönetimi darbe muştusunu ilkin İsrail e
bildiriyor. Kaldı ki Mısır da ayaklanma başladığı ilk günlerde Baradey açıkça
İsrail lehine açıklamalarda bulunmuştu. Seçimlerde halk kendisine ilgi
göstermedi, çok düşük oy aldı. Bunu karşın yeni dönemin en etkili isimlerden
biri.
Türkiye de büyük bir kapanın tuzağına düşmüş bulunuyor.
Başına aldı belâyı. Başlangıçta iyi niyetli bir yaklaşımla demokrasi ve
özgürlük talebinin öncüsü oldu. Şimdi ise tam bir sarmalın içinde.
Yeni ve karmaşık bir süreçteyiz. Kanlı bir dönem
yaşanıyor. Bölge eskisinden çok daha kötü durumda olacak. Enerjisi ve umudu
tükenmiş bir bölge insanı, birbiriyle savaşan kardeşler Çok küçük nedenlerle
kanlı bir döneme daha girmiş bulunacağız. Bu da en çok İsrail ve batılıların
işine geliyor.