İnsanlar bulunduğu ortam ve yaptıkları faaliyetlere göre
farklı olmak üzere günde ortalama 21 bin civarında nefes alıp verirler. Bu
akciğerlerimizin faaliyetidir. Akciğerlerin bu faaliyetini de organın altındaki
diyafram denilen kalın bir zar gibi görünen kuvvetli bir kas destekler.
Nefes alıp vermemiz oksijeni vücuda alabilmemiz içindir.
Çünkü her zerremizin oksijene ihtiyacı vardır. Oksijensiz ortamda yaşayan tek
hücre vardır, o da kanser hücresidir. Öyle ise nefes alıp vermemizin önemi
büyüktür.
Sportif faaliyetler bilhassa kurallarına uygun yürüyüş
vücudumuzun düzenli şekilde oksijen almasını bu da kan dolaşımını
kolaylaştırır. Hastalıkların tedavisinde spor ve egzersizin önemi büyüktür ve
bu tartışmasızdır.
Vücut oksijeni yeterli oranda almazsa vücutta oluşan ürik
asit kana karışır. Böyle bir kan da vücutta:
* Baş ağrısı
* Baş dönmesi
* Böbreklerde iltihap
* Kaslarda ağrılara sebebiyet verir.
* Damar sertliği oluşur.
* Alyuvarların ölümü söz konusu olur.
* Kalpte tekleme yapar. Bu da tümör oluşmasına sebebiyet
verir.
* Bütün bunlar vücudu yorgun düşürür ve depresyonları
harekete geçirir. Bundan dolayı yürümek ve bisiklete binmek hareketleri beyne
ve kalbe temiz kan ulaştırır. Aynı zamanda damarları kuvvetlendirir.
Nefes alıp-veren her varlık bununla he harfini çıkarır.
Bu da Allah demek olur. Bu ne muhteşem olaydır.
Uzmanlar ısrarla doğru ve yararlı nefes almak için
havadar ve özellikle ormanlık yerlerde yürümeyi ısrarla öneriyorlar. Çünkü
insan yürürken vücudun bir kısım organları hareket ediyor. Bunlar bir araya
geldiği zaman nefesimiz nizami nefes alıyor. Şayet yürüme imkânı yoksa temiz
havada, iyi havalandırılmış bir odada durmak da sağlıklı olmanın yolu olur.
Uzmanlardan bazılarının hastalara doğru nefes aldırarak
hastalıkları tedavi ettiği bilinen önemli hususlardandır. Burada soluk alırken
ciğerlere hava dolmasına, soluk verirken havanın dışarı atılmasına yarar
sağlayan diyaframı görmezden gelmemek gerekir.
Nefes alıp vermede diyaframdan sonra karın kaslarımızın
da önemli olduğunu bilmemiz sağlığımız için buradaki kaslarımızı da
çalıştırmamız çok faydalı olur. Bu iki organı çalıştırırken çoğu zaman farkında
bile olmayız. Meselâ nasıl olur bu çalıştırma derseniz işte cevabı: Çiçek
koklarken, oturup kalkarken, kıkır kıkır gülerken, herhangi bir şeyi üflerken
meselâ mumu yanarken söndürmek gibi sebeplerle karın kaslarımızı çalıştırırız.
Biraz önce örnek olarak verdiğimiz mumu yanarken bir üfleyişte söndürebilmemiz
karın kaslarının kuvvetli olması sayesindedir. Bu münasebetle karın kaslarının
çalıştırılmasında önemle üzerinde durmak gerekir. Namaz kılarkenki oturup
kalkma hareketlerimiz, merdiven çıkarken ve ıslık çalarken karın kaslarını
sıkmamız bu kasları çalıştırmada önemli bir hareket olur. Aynı zamanda bu
söylediğim husus bu hareketleri yaparken kullandığımız diz ve belimizin yükünü
de alır. Buradan hareketle şu hususa da dikkat çekebiliriz. Günlük hareketlerimizi
egzersiz olarak organlarımızın faydasında kullanmış oluruz. Karın kaslarımızın
kuvvetlenmesi demek dolayısıyla diyaframın da çalışması demek olur.
Karın kaslarımızı kuvvetlendirelim ki doğru nefes alıp
vermiş olalım. Bu şekilde sağlıklı yaşamak bedenimizde varsa hastalıkların
tedavisini sağlamak olur.