Hayırlı Ramazanlar!

Abone Ol

Bir Ramazan ayı daha geldi. Bizleri bir Ramazan ayına daha kavuşturan Rabbimize şükrediyoruz ama Gazzeli kardeşlerimiz de aklımızdan çıkmıyor. Ramazan ayı yaklaşırken garip bir neşe kaplardı yüreğimizi ama bu defa Gazz’de katliam var. Neşe kim biz kim. Nasıl mutlu olalım, neye sevinelim. Her gün kardeşlerimiz katledilirken nasıl sahura kalkalım, oruçlarımızı nasıl açalım. Kardeşlerimiz açlık ve susuzluk çekerken biz nasıl iftar yapalım. Ne Ramazan ayının tadı kaldı, ne hayatımızın.

Bitmeyen bir acı bu. Dünyanın dört bir yanını sarmış bir yara. Rusya’da, Ukrayna’da, Amerika’da, Afrika’da, Afganistan’da, Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Irak’ta, Mısır’da, Suriye’de, Gazze’de. Bitmiyor. Bu ay nasipse 42 yaşımı bitireceğim ve kendimi bildim bileli bitmedi bu acı. Her dönem bir diyara ağladık. Biri bitti diğeri başladı. Hep kan, hep gözyaşı, hep acı. Bitmedi. Tıpkı takım elbiseli, güzel tıraşlı, bakımlı yöneticilerin keyfi gibi. Tıpkı lüks evlerde, pahalı makam araçları ile keyif içerisinde yaşayan yöneticilerin konforu gibi. Tıpkı mal, mülk, şan, şöhret sahibi ünlülerin, zenginlerin şatafatlı hayatı gibi. Bu dünyanın ne keyfi, ne konforu, ne acısı, ne de gözyaşı bitmedi gitti.

Büyük acılar üzerinden yapılmış devasa bir konfor anlaşması gibi sürüp gidiyor yaşam. Bir tarafta sefalet diğer tarafta sefahat var. Dünya haritasını önünüze aldığınızda sınırlarla belirlenmiş bir varlık ve yokluk görüyorsunuz. Teknoloji, modernite ilerledikçe insanlık geri gidiyor. Ülke yöneticileri sadece barıştan bahsediyor ama her ne sebeptense savaş hiç bitmiyor, bitmediği gibi artarak devam ediyor. Senaryosu yalanlardan oluşan büyük bir tiyatro oyununun içerisinde gibiyiz. Bu kadar yalan bir oyuna nasıl sığar anlamak mümkün değil.

Gerçekten çok yorulduk. Düşünmekten, konuşmaktan, yazmaktan, okumaktan, anlatmaktan yorulduk. Acı çekmekten, ağlamaktan, sızlamaktan yorulduk. Yalanlardan, oyunlardan, entrikalardan, vaatlerden, hikâyelerden yorulduk. Hayattan, yaşamdan, var olmaktan, nefes almaktan yorulduk. Yorulduk, bittik, tükendik.

Yine de bir şeyler yapmaktan başka çaremiz yok. Gazze için yardım toplamaya devam. Gece gündüz dua etmeye devam. Öğrenci bursu toplamaya, dağıtmaya devam. İhtiyaç sahiplerine el uzatmaya, onlar için gayret etmeye devam. Fakir fukarayı gözetmeye devam. Doğru bildiklerimizi haykırmaya devam. Kardeşlik hukukunu yüceltmeye devam. Savaşa karşı durmaya, barış için elimizden geleni yapmaya devam. Ramazan ayınız hayırlı mübarek olsun inşallah. İnşallah!