Harakiri ha?

Abone Ol

Çok kısa kaldı haber portallarında intihar eden Japon

mühendis. Sabah namazını kıldığımda gördüm, kahvaltıyı yapıp geldiğimde saat

06.30 da kaldırılmıştı. Öyle ya millet kendi başına gelenleri kalkıp

sorgulayabilirdi. Haber şu idi: Yalova da, İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü

inşaatındaki halatın kopmasını gururuna yediremeyen Japon mühendis R. Kishi

intihar etti. İddiaya göre, Kishi yi intihara götüren süreç şöyle gelişti:

Gebze-Orhangazi-İzmir otoyol projesinin İzmit Körfezi Geçiş Köprüsü inşaatında

iki yakayı bir araya getiren, Catwalk (Kedi Yolu) kablosu olarak bilinen

halat Cumartesi günü koptu. Kaza nedeniyle Körfez de gemi trafiği durduruldu.

Bu olaydan kendisini sorumlu tutan Japon Mühendis Kishi

bunalıma girdi. Dün gece boyunca uyumayan Kishi, Altınova ilçesindeki

mezarlığın girişinde bileklerini ve boynunu kestikten sonra bıçağı karnına

saplayarak harakiri yaptı. Sabah saatlerinde mezarlık girişinde bir erkek

cesedi gören vatandaşlar, durumu polise bildirdi. İhbar üzerine olay yerine

gelen ekipler, cesedin İstanbul-Bursa-İzmir Otoyol Projesi kapsamında yapımı

devam eden asma köprünün inşaatında görev yapan Japon mühendis Kishi ye (51)

ait olduğunu belirledi.

Bizde otobanlar, viyadükler, tren yolları yanlış yapılır,

malzemeden çalınır, ehemmiyet verilmeden döşenir, cinayet gibi kazalar olur,

onlarca insan ölür ama kimse intihar etmez.

Bozuk asansörler boşluğa düşer, onlarca can akşam evine

değil mezarlığa gider, batasıca inşaatlar mühürlenir sahipleri vicdan azabından

sokağa çıkamaz hatta canına bile kıyar sanırız.

Öyle olmaz bu koca kaba kalın kafalı adamlar kokmuş

paralarına yaslanarak bir de efelenirler.

Bakan çıkar, Memnun olduk, kan paralarını ödediler der.

Harcına kan katılmış kirli inşaat, ardında bıraktığı

ölülere bakmadan insanları biçe çiğneye yükselir

Tersanelerde robotların yapacağı denemelerde canlı

gariban insanlar kullanılır filikalar devrilir patronlar fiyakalarından bir şey

kaybetmez.

Görgüsüz zenginler basıp gaza insan ezerler, kanları

çirkin arabalarına sıçrar oto temizlikçisine koşup kanları ve ellerini yıkarlar

ama yüreklerini temizleyemezler.

Kömür ocaklarında olması gereken yaşam odası na

harcayacak paraya kıyamayan cellâtlar, çok çocukların babasına, ellerinin

kınası solmamış kadınların kocalarına gönül rahatlığı ile kıyarlar.

Müteahhitler her depremde değil insanları, şehirleri de

öldürürler, kumdan çimentodan çalarak.

Dahası başka ülkelerin yolsuzluğa karışmış yöneticileri

ya intihar eder ya istifa eder, bizse alışık olduğumuz bir filmi izleriz sadece,

şaşırmayarak bile.

Sonra Japon mühendise öyle bir şaşarız ki, Enayi burayı

kendi ülkesi mi sandı ki, kalkıp canına kıydı diye.