İsrail’in İran’a saldırıları ile başlayan ve Amerika’nın saldırıları ile devam eden “İran’daki yönetimi değiştirme” çalışmalarının “başarısızlıkla sonuçlandığı” söylenebilir!
Zira varılan ateşkes anlaşması sonunda İran’daki yönetimde bir değişiklik söz konusu değil!
Hiç kimse ABD Başkanı Trump tarafından yapılan açıklamalara bakarak bu saldırılardan İsrail ve ABD ittifakının başarıyla çıktığını söyleyemez!
Tamam, İran saldırılardan dolayı hayli zarar gördü!
Ama aynı şekilde İsrail de İran tarafından atılan füzelerle perişan bir hale düştü!
İran füzelerinden kaçan İsrailliler şimdi Güney Kıbrıs’ı ikinci vatan ilan etmek üzereler!
Bu saldırıların temel amacı neydi?
İran’daki mevcut yönetimi devirmek ve onların yerine İsrail yanlısı bir yönetim oluşturmaktı değil mi?
Peki, bu sağlanabildi mi?
Böyle bir beklenti içine girenler avuçlarını yaladılar!
Yani Ortadoğu’da Büyük İsrail projesinin bir kez daha suya düştüğü açıkça görüldü.
İsrail ve ABD’nin diğer iddiası neydi?
İran’ın nükleer silah üretmek üzere olduğu ve bunun mutlaka önüne geçilmesi gerektiğiydi!
Bu iddianın aslı var mıydı?
UAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu), İran’ın nükleer silah geliştirdiğine dair bir işaret görülmediğini ilan etti!
İsrail ve ABD, her zaman olduğu gibi yine yalandan medet umar bir halde olduklarını göz önüne serdiler.
Zaten İsrailliler ile Amerikalılar, mevcut yönetimlerine bu nedenle isyan ediyor ve yalan yanlış beyanlarla yapılan saldırılar yüzünden birçok insanın hayatından olduğunu dile getiriyorlar.
İsrail’de Netanyahu yönetiminden, ABD’de de Başkan Trump yönetiminden yakınmalar bu nedenle ayyuka çıkıyor.
İran’da yönetimi değiştireceğiz diye yola çıkıp hiçbir şeyi değiştiremeyenler şimdi kazanmış oldukları zaferden(!) söz ediyorlar.
Teslim alacaklarını sandıkları bir yönetim karşısında ateşkese evet demek zorunda kalanların hangi zaferi kazandıkları elbette tartışma konusu olacaktır.
Kuşkusuz bundan sonra bölge yeniden yapılanacaktır.
Ancak bunun Netanyahu-Trump ikilisinin arzusu doğrultusunda olmayacağı aşikârdır!