Hâmûşân'ın suskunları aslında fazlası ile konuşmakta?

Abone Ol

YENİÇERİ Ocağı Baş Halifesi Malkoç Mehmet Efendi.

Yenikapı Mevlevihanesi ni 1598 de kurmuşsunuz.

Dergâhınız, tekke mimarisi içinde Âsitane olarak

adlandırılan gruba girmekte, zamanla külliye halini almış.

Bir daha bu zarafet yakalanamamış, işte.

Cumhuriyet, kendisinden önceki koca bir medeniyet olan

Osmanlı yı yok sayarken, maziyi çiğneyip geçtik edalarını bırakmazken.

E, Osmanlı da farklı düşünmemiş, Selçuklu nun adını

ağzına pek almamış.

Görmezden gelmeyi iyi beceren bir millet olduğumuzdan mıdır,

Selçuklu kültürünü unutturmak için elden gelen arkaya bırakılmamış.

Mevlevi geleneği de, Konya dan sonra İstanbul da biraz

zor tutunmuş.

Cumhuriyetin yaptığı gibi tekke ve zaviyeleri kapatıp

kapısına kilit vurup baykuşların tünediği viraneler yapmasa da.

İntelijansiyası sevse de, Osmanlı resmi ideolojisi fazla

yakın durmamış.

Yenikapı Mevlevihanesinde; semahane, mescit, harem,

sebil, türbe ve 18 derviş hücresinden oluşan kompleks. Evliya Çelebi ise,

bağlık bir alanda kurulmuş semahane, imaret ve 70 derviş hücresinden oluşan

yapılar topluluğu olarak anlatır.

Kaldı mı şimdi Mevlevi ayinlerinden zevk alabilecek bir

kitle.

AVM lerin bütün zevkleri ezip geçtiği bir alışveriş

görgüsüzlüğünde.

Ye, iç, gez, gör, giysi mağazalarının faresi.

Bidon kafalı diyecek kadar terbiye sınırlarını aşmam

mümkün değil ama lahmacunların bu kadar sevildiği halk katmanlarında.

Eh biraz da dipçik darbeleri ile iyice cahil bırakılan

bir halkı artık tekke, zaviye ve türbelerin kapatıldığı 1925 yılı ile mi

savunursunuz ya da savaşların yoksul bıraktığı milletin karnını doyurmak tek

muradı iken, sema ayini lükstür mü dersiniz.

Yenikapı Mevlevihanesi, Şeyh Galib in, İsmail Dede Efendi

ve Itrî nin yetiştiği yer.

Hazirede yatanlar da mutlu bir musikiyi hâlâ terennüm

etmektedirler; Seyyid Mustafa Hafız Dede Paşa, eşi Şerife Zeynep Hanımefendi,

Seyyide Zekiye Su ad Hanım, Dervişe Hadice Şöhret Hanım, Vodinalı Neyzen Ahmed

Dede.

İstanbul daki ilk Mevlevihane, Galata Mevlevihanesi, 1491

de İskender Paşa tarafından yaptırılıp ilk şeyhi Semâi Mehmed Dede. Bir yüzyıl

sonra Halvetiyye tarikatına bağlanan bir zaviye olur ama sonra tekrar

Mevleviliğe geçer. Cumhuriyetle birlikte kapısına kilit vurulmakla kalınmaz

binaları kurumlarca paylaşılır. Şimdi müze olarak kullanılmakta ama semahanesi,

derviş odaları, kütübhanesi, sebil ve türbesi, çeşmesi, sarnıç, şadırvan,

çamaşırhane, hâmûşânı ayakta. İstanbul da Kasımpaşa, Üsküdar, Beşiktaş ta da

Mevlevihaneler açılmış.

Halet Efendi, 813 cilt kitabını, Galata

Mevlevihanesi ndeki kütüphaneye bağışlar, kitapların korunması, çalışanların

maaşları, Mevlevi dedelerin refahı için bütün arazi ve çiftlik gelirlerini

vakfeder. Bir yangında önemli zarar gören Mevlevihane için sadrazamlıktan

yardım isteyen şeyh, dervişlerin halen çadırda kaldığını, çadırların da

yıprandığını belirtir. Gelen cevap, yeni çadırlar verileceğini bildirir. 2.

Mahmut un kızı Adile Sultan önemli bir Mevlevi idi; acılı hayatını,

Mevlevihanenin bacılar dairesinden izlediği semanın ritmi ile dağıtmaya

çabalardı. Maddi olarak da ilgilenip buraya sarnıç, şadırvan, çamaşırhane

yaptırdı.

Hâmûşân dan ilham alıp Suskunlar romanı yazılsa da,

aslında başlarındaki taştan duvaklarla ne kadar güzellikler anlatmaktadırlar

hâlâ.