Dünya

Hamas’tan 7 Ekim için “Tarafsız Uluslararası Soruşturma” çağrısı

Hamas, 7 Ekim 2023’te gerçekleştirilen Aksa Tufanı Operasyonu’na ilişkin olarak “tarafsız ve bağımsız bir uluslararası soruşturma” çağrısında bulundu. “Bizim Anlatımız” başlığını taşıyan 42 sayfalık belgede, operasyonun hedefleri, İsrail ve Batı medyasında yer alan iddialar ile bu iddialara ilişkin Hamas’ın tutumu ayrıntılı biçimde ele alındı.

Abone Ol

Belgede, İsrail makamlarına ve uluslararası topluma iki yönlü bir çağrı yapıldı:

Hem 7 Ekim günü İsrailli sivillerin öldürüldüğü iddialarının, hem de İsrail’in özellikle Gazze’ye yönelik son savaşlarda işlediği suçların tarafsız, yansız ve uluslararası bir soruşturma ile incelenmesine izin verilmesi istendi.

“Küresel bir dezenformasyon mekanizması devreye sokuldu”

Hamas açıklamasında, 7 Ekim’in ilk anlarından itibaren İsrail’in olayları sistematik biçimde çarpıttığı savunuldu. Metinde, Gazze’ye yönelik ağır saldırılar ve kuşatmalar yürüten İsrail ordusunun Gazze Tümeni’ne karşı gerçekleştirilen meşru askerî operasyonun, sivillerin ve çocukların hedef alındığı bir “katliam anlatısına” dönüştürüldüğü ifade edildi.

Bu sürecin, Batı medyası ve Siyonist lobi gruplarının da dahil olduğu küresel bir dezenformasyon kampanyasıyla desteklendiği belirtildi.

“Sivilleri hedef almak ilke ve inancımızın parçası değildir”

Belgede ayrıca şu ifadelere yer verildi:

“İsrail’in direnişe karşı yaydığı iddiaları ve yalanları daha önce defalarca ele aldık. Bağımsız uluslararası soruşturmalar bu iddiaların asılsızlığını ortaya koyduktan sonra bunları tekrar etmeye gerek yoktur. Ancak İsrail yöneticileri bu yalanları utanmazca tekrarlamayı sürdürdüğü için bir kez daha vurguluyoruz: Sivilleri öldürmek dinimizin, ahlakımızın ve eğitimimizin bir parçası değildir; mümkün olan her durumda bundan kaçınırız.”

“40 bebeğin başının kesilmesi” iddiası çöktü

Aksa Tufanının ilk günlerinde İsrail medyasında, Filistinli direnişçilerin “40 bebeğin başını kestiği” yönünde iddialar yer aldı. Dönemin ABD Başkanı Joe Biden da bu yönde fotoğraflar gördüğünü öne sürmüş, İsrailli yetkililer bu iddiayı röportajlar ve resmi açıklamalarla yaymıştı.

Bu anlatı, başta İngiltere olmak üzere birçok Batılı medya kuruluşu tarafından da gündeme taşındı. Ancak kısa süre içinde iddiaların herhangi bir kanıta dayanmadığı ortaya çıktı. Hatta önde gelen İsrailli gazeteciler dahi, kafası kesilmiş bebeklere dair hiçbir somut delil bulunmadığını kamuoyuna açıkladı.

Cinsel saldırı iddiaları da doğrulanamadı

İbrani medyasında Hamas mensuplarının İsraillilere yönelik cinsel saldırılarda bulunduğu iddiaları da geniş yer buldu. Ancak Ocak 2025 itibarıyla İsrail polisi, 7 Ekim günü herhangi bir tecavüz olayının yaşandığını doğrulayamadı.

Birleşmiş Milletler Kadın ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddet Özel Raportörü Reem al-Salem, Kasım 2025’te yaptığı açıklamada,

“Bağımsız hiçbir soruşturma 7 Ekim’de tecavüzün gerçekleştiğini tespit etmedi” ifadelerini kullandı.

Al-Salem ayrıca, Filistinlilere yönelik cinsel şiddet suçlarında İsrailli faillerin soruşturulacağına inanmanın “naiflik” olacağını vurguladı.

Hannibal direktifi ve İsrail ateşi

El-Aksa Tufanı Operasyonu’ndan sonra İsrail medyasının kendisi dahi, saldırının hemen ardından öne sürülen iddiaların önemli bir bölümünü yalanladı. Bu süreçte, İsrail ordusunun esir alınmasını engellemek amacıyla uyguladığı “Hannibal Direktifi”ne dair ciddi kanıtlar ortaya çıktı.

İbrani basınında yer alan tanıklıklara göre, İsrail helikopterleri ve tankları 7 Ekim günü Hamas militanlarının girdiği yerleşim alanlarına ayrım gözetmeksizin ateş açtı. Bu saldırıların, önemli ölçüde İsrailli sivil kayıplarına yol açtığı belirtildi.

Operasyondan birkaç gün sonra hayatta kalan bir İsrailli, kamu yayıncısı KAN’a verdiği röportajda,

“Rehineler de dahil olmak üzere herkesi öldürdüler” ifadelerini kullandı.
İsrail askerlerinin sivil ölümlerinden sorumlu olup olmadığı sorulduğunda ise,
“Şüphesiz” yanıtını verdi.

İsrailli esirler de hava saldırılarında öldü

Gazze’de tutulan çok sayıda İsrailli esirin, İsrail ordusunun düzenlediği hava saldırılarında hayatını kaybettiği de İsrail ve uluslararası basında yer alan bilgiler arasında bulunuyor.