Hamas'sız masa?!.

Abone Ol

Ebu Ümâme radıyallahu anh, Rasûlullah’ın sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Ümmetimden bir topluluk daima hak üzere olacak ve düşmanlarına kesin bir şekilde üstün gelecektir. Allah’ın emri gelinceye dek şiddetli geçim sıkıntısına düşmeleri durumu hariç muhalefet edenlerin muhalefeti onlara zarar vermeyecektir.” “Ya Rasûlallah! Onlar nerededirler?” dediler. O sallallahu aleyhi ve sellem, “Onlar, Beyti’l-Makdis’te ve Beyti’l-Makdis’in etrafındadırlar” buyurdu. (Ahmed bin Hanbel, Müsned, 36/657, no: 22320)

Masada Siyonistler olacak, HAMAS olmayacaksa andlaşma/barış/adalet nasıl olabilecek?

Düşmanlığı, mel’unluğu, bozgunculuğu, dönekliği Kur’an’da bildirilen bir kavmin/Siyonistlerin sözlerine/andlaşmalarına güvenmek, nakle de akla da aykırı değil midir?

Şanlı direnişiyle, erdemli/örnek olan bir topluma, hiçbir beşeri/seküler/laik düzen yakışmaz; dışardan kabul de ettirilemez. Filistin ancak HAMAS’la temsil edildiğinde özgürleşir, bağımsızlığına kavuşur. Siyonistlerin Abbas’la bir sorunu var mı?

Maddeten enkaza dönüşen, manen ise şehidlerin/adakların, bebeklerin mübarek kanlarıyla yeşeren Gazze’nin, maddi imarı kadar, manevi imara ihtiyacı var; bu da ancak tevhid/adalet/temelinde/sadece Hakk’a bağlı İslam düzeninin inşası, ihyası, tesisi ile mümkündür… Aksi takdirde zulüm olur...

"FİRAVUN" SİYASETİ EGEMEN binlerce yıl önce Mısır’daki Firavun: Kavmini; bölerek, aklını çelerek yönetiyor ve zulmüne karşı kendisine/düzenine karşı adalet/tevhid/özgürlük mücadelesine öncülük eden ıslahatçı Hz. Musa'yı (as), mevcut dini/düzeni değiştirmek, bozgunculuk yapmakla/teröristlikle suçlayarak, öldürmek istemişti. (Mümin/26)... Günümüzün Firavunları (Netanyahu, Trump) ve kuklaları da aynı yöntemleri, hem de fazlasıyla uyguluyor ve Gazze'de, Yemen'de direnenlere, itiraz edenlere "terörist" diyorlar… İnsanlık vicdanı yüklü Sumud Filosu yolcularına "terörist" muamelesi yapıyorlar. Ve saflar ikiye ayrılıyor, yine... Tağut/Firavun/zulüm safında olanlar ve Musa (as)’ın tevhid/adalet, özgürlük safında olanlar… İşbirlikçi/gardiyan yöneticiler ile "din satan bel'am"lar hangi saftalar(?!) Eleniyor, ayıklanıyor, seçiliyor, kendimize ve birbirimize de şahitler oluyoruz… Sonunda; zalimler, bozguncular değil, adalet, özgürlük safında olanlar kazanacak… Firavun'un cesedi İngiltere'de/"British Museum"da, ibretlik duruyor… Ruhu da cehennemde...

Gerçektir ki, siyasi güç/iktidar da, ekonomik güç/zenginlik de insanı azgınlaştırır. (Alak/6-7). Ya, iki güç aynı şahısta birleşirse (Trump vb.) o zaman, ilahlık, rablık taslamaya başlamaz mı? Firavun da öyle diyordu: "Sizin en büyük Rabbiniz benim!" (Naziat/24) Hem Netanyahu hem de Trump tağutlaşarak/azgınlaşarak, dünyaya düzen(?!) vermeye çabalamıyor mu, çılgınca/cinnet hâlinde!?

MANZARAMIZ Adem (as)’ın bütün çocukları olarak, tek vücut/beden gibiyiz; ne yazık ki, bedenimizin üst kısmı, insanlık düşmanı Siyonistlerce felce uğratılmış, başımız da büyülenmiştir… Bunu fark eden/henüz felç olmamış/vicdanı körelmemiş kimlikler de, kendi başını/gövdesini kurtarmak için, ortak düşman Siyonistlere karşı AYAKLANMA/KIYAM çabasında... Bu savaşın sonunda, elbette “insanlık” kazanacak; Siyonistler de, saklanacak ağaç/kaçacak delik arayacak, müjdesiyle heyecanlanıyor ve bekliyoruz...

Azgın Siyonist çetenin; yarın ülkemizin cumhurbaşkanlığı sarayını hedef almayacağından emin miyiz?

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ! Siyonist saldırıların size, ülkemize gelmeyeceğinden emin misiniz? Lütfen, Siyonist azgınlığından, hem ülkemizi hem de zatınızı koruyun… Ülkemiz, “kriptolar cumhuriyeti” değil.

İnsanlığın başının belası Siyonistlerin en büyük düşmanının “İslam” ve Müslümanlar olduğu gerçeği, günümüzde daha çok anlaşılıyor... Siyonizm; sapkın, ırkçı bir ifsad/zulüm ideolojisi ve projesi iken, İslam ise hayatın her alanını hikmetle düzenleyen/herkes için, özgün ve evrensel bir “adalet/ıslahat ve imar” düzeni/projesi teklifini/seçeneğini sunar. (Nahl/90, Hadid/25, Hud/61…) Bu projede, tüm farklı kimlikler, temel haklarıyla bir arada barış içinde yaşayabilirler. Siyonistler bu nedenle, İslam’ın hem yanlış tanıtılmasına hem de hükümlerinin uygulanmasının yasaklanmasına öncülük ederler. Yeryüzündeki “hak-batıl” mücadelesi, İslam ile Siyonizm mücadelesi olarak görünmektedir. Sonunda, “şeytani” projeler çökecek; “Rahmani” proje/ İslam, yeniden adaletle gelecektir… Zulüm, ebedi değil…

 Zamanımızda uygulaması, örneği olmayan biricik “adalet/ıslahat ve imar” projesi İslam’ın karşıtı “ifsad”/bozgunculuk odaklı Siyonist zulmün karanlığı, yerini, İslam’ın aydınlığına terke gebe görünüyor; önümüzde güneş var, inşaallah... Toprak, yeniden, İslam güneşini doğuracak…

Ana rahmi Gazze olan mübarek topraktan, “İslam güneşi/medeniyeti “yeniden doğuyor, İnşaallah… Vesselam.