Demokrasilerde iktidarı belirleyici tek güç halk iradesi olması gerekiyor. Tabii ki, tek başına sandık başına giderek halkın vereceği oylar ile yasama ve yürütmenin belirlenmiş olması da yeterli değildir... Halkın iradesi ile ortaya çıkan yasama ve yürütmenin değişmesi de yine halk tarafından gerçekleştirilmesi gerekir... Eğer halkın oluşturduğu yasama ve yürütme bir takım güç odakları tarafından halka rağmen değiştirilebiliyorsa o ülkede sistemde bir terslik var, işler kuralına uygun yürümüyor demektir.
Özellikle de halk iradesi ile ortaya çıkan durum karşısında birtakım arayışlara giriliyor, seçimlerden belli çevrelerin isteğine aykırı bir sonuç çıktığında seçmen iradesi fazlaca dikkate alınamıyorsa sandık, sergilenen oyunun bir parçası olmaktan ileri gidemez... Özellikle de halka güvenilmiyor, halkın yanılabileceği endişesi ile halk iradesine karşı bir takım emniyet sübapları oluşturuluyor, halka güven duyulmuyorsa yine o ülkede halk iradesinin tam olarak işlediğini söylemek yanlış olur... Özellikle de iç politikada tıkanıklıklar oluştuğunda bu problemlerin halkla birlikte çözüleceğini söylemek ne ölçüde inandırıcı olabilir
Bir yandan halka karşı güvensizlik belirtecek ve gizlemeye bile ihtiyaç duymayacaksanız, hatta bir takım endişelerinizi dile getirerek gerektiğinde özgürlüklerin bile sınırlandırılabileceğini belirterek, bir bakıma kendinizce kutsadığı bazı kavramları halka karşı korumaya kalkışmak gibi günümüz demokrasilerinde hiç rastlanmayan bir tavır geliştirecek ve bunu savunacaksınız, ardında da şartların lehinize geliştiğini düşündüğünüzde hemen halka sarılacaksınız, bir bakıma halkın hekemliğini gündeme getireceksiniz, böyle davrandığınızda nasıl inandırıcı olacaksınız
28 Şubat postmodern darbesi halkın belirlediği bir yapıya müdahale değil miydi O zaman bu müdahaleye şu ya da bu şekilde destek verenler, en azından sessiz kalanlar aradan belli bir süre geçtikten sonra tıkanan iç siyaseti halka giderek aşacaklarını söylerlerse buna inanmak mümkün olabilir mi
Aslında bir takım zorlamalarla halkın oluşturduğu tablo bozulmasa sanıyorum iç politikada bir tıkanma olmayacak... Ancak halk iradesine karşı daima şüpheyle bakan elitler halkı gerektiğinde başvurulacak bir araç gibi görmeye devam ettikleri sürece ne halk iradesinin tam olarak tecellisi söz konusu olabilir, ne de halkın belirleyiciliğinden ciddi olarak söz edilebilir.
Bugünkü AKPiktidarını 28 Şubat sürecine duyulan tepki sonucu olarak halkın çıkardığını düşünüyorsak, halkın kendince bir çözüm bulduğunu söylemek doğru olmaz mı Ama, bu çözüme rıza göstermeyenler bir takım zorlamalarla tabloyu değiştirmeye çalışınca ister istemez ortam geriliyor ve halkın bulduğu çözüm bir kenara itildiği için toplum çözümsüzlükle karşı karşıya geliyor. Halkın bulduğu çözüme rıza göstermeyenler sıkışınca ortaya çıkan gerilimde hiç bir dahli olmadığı halde halka dönüp "Gel sen ülkeyi şu gerilimden çıkart" diyorlar... İyi de siz halkın çözümüne rıza göstermiyor olduktan sonra iki de bir sanki halkın hakemliğine inanıyormuş gibi bir ikiyüzlülük sergilemeye ne gerek var
Söz gelimi işi sandıkta çözeceklerini, toplumda en geniş şekilde uzlaşmayı oluşturacaklarını söyleyenler önce halkın ortaya koyduğu iradeye, istek ve temayüllerine saygı duymalı değiller midir Halkın bulduğu çözümü bir kenara iteceksiniz, ondan sonra da meseleye halkla çözüm bulmaktan söz ederseniz ihtiyaç duyduğunuzda halk dalkavukluğu yapmış olmaz mısınız