Halk Ülke Devlet

Abone Ol

* halk ülke devlet olarak Türkiye’yi korumak, yaşatmak, yüceltmek, güçlü mutlu kılmak istiyorsak; millî kimlik ve kültüre bağlı, evrensel insan haklarına riayetli ve saygılı âdil bir rejim kurmamız, kurulması için çalışmamız gerekir.

* Evrensel insan haklarının temel maddesi “Din, inanç, ibadet, inandığı gibi yaşamak hürriyetidir.”

* Bu hürriyet ülkemizde, en az İngiltere’de olduğu kadar geniş olmalıdır.

* Laikçilik (laisizm) bu hürriyetin en büyük düşmanıdır.

* Laikçilik ve laiklik evrensel bir insan hakkı ve değeri değildir.

* İnsan haklarıyla ilgili hiçbir sözleşme ve metinde laiklik yer almamaktadır.

* İnsan haklarının ve demokrasinin beşiği olan İngiltere’de laiklik yoktur. Orada din-devlet birliği vardır.

* Orada hükümdar hem devletin, hem de millî Anglikan kilisesinin başıdır.

* Gerçek cumhuriyet rejimi fazilet temeli üzerine kuruludur.

* Fazilet üzerine kurulu olmayan rejimin adı cumhuriyet de olsa, o gerçek cumhuriyet değildir, muz patates lahana karnıbahar cumhuriyetidir.

* Laikliğin, cumhuriyetin ve demokrasinin olmazsa olmaz şartı olduğu iddiası yalandır.

* Avrupa’da en fazla insan hakkı, hürriyet, demokrasi, adalet, temizlik, şeffaflık olan ülkeler laik olmayan krallıklardır.

* Egemen azınlıkların vesayet sistemi, laikliği bahane ederek, çoğunluğu oluşturan Sünnî Müslümanları ezmiş, onlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapmıştır.

* Türkiye’deki dominant ideoloji, millî kültürümüze, millî kimliğimize, evrensel insan haklarına aykırıdır.

* Hiçbir demokrat medenî ülkede resmî ideoloji baskısı ve faşizmi yoktur.

* M. Kemal Paşanın ölümünden sonra egemen azınlıklar ve bilhassa Dönmeler tarafından üretilmiş Kemalizm ideolojisi en kısa zamanda özelleştirilmelidir.

* İnanan inansın, inanmayan inanmasın. İnanmıyorsun diye kimseye baskı ve eziyet yapılmasın.

* Agresif ve zalim İslam düşmanları, Kemalizmi ve laikçiliği kullanarak Müslüman çoğunluğun temel insan haklarını ve hürriyetlerini vahim şekilde ihlal etmişlerdir.

* Şapka yüzünden nice adamı asmışlardır.

* Ceza Kanununa koydukları 163’üncü madde ile, suçsuz mâsum Müslümanları ağır ceza mahkemelerinde yargılamışlar, ağır hapis cezalarına çarptırmışlar, sürgünlere göndermişlerdir.

* Ezan-ı Muhammedî okumayı bile yasak etmişler, okuyanlara cani muamelesi yapmışlardır.

* Din alimi ve hizmetlisi yetiştiren İslam medreselerini kapatmışlardır.

* Ayasofya’yı camilikten çıkartmışlardır.

* Tasavvuf tarikatlarını, tekkeleri kapatmışlar, zikrullahı yasaklamışlardır.

* Evkaf-ı İslamiyeye el koymuşlardır.

* On bin camiyi, mescidi, medrese tekke ve imaret binasını, taş mektebi yıkmışlar, satmışlar, harap etmişler veya kiraya vermişlerdir.

* Tarihî İslam kabristanlarını düzlemişlerdir.

* Bir tek, Üsküdar Bülbülderesindeki kendi Dönmeler mezarlığına dokunmamışlardır.

* Müslüman halka, çocuklarına din ve Kur’an eğitimi verme hakkını tanımamışlardır.

* En vahimi, Hilafet-i islamiyeyi ilga edip, son Halifeyi yurt dışına kovmuşlardır.

* Onların laikliği, Fransadaki laiklik değildi, Sovyetler Birliğinin, Stalinin laikliğiydi.

* Laiklik olmazsa cumhuriyet olmaz, laiklik olmazsa demokrasi ve insan hakları olmaz konvansiyonel yalanlarına artık kesinlikle son verilmelidir.

* Bizdeki laiklik uygulaması, cumhuriyetin demokrasinin insan haklarının millî kimlik ve kültürün önündeki en büyük engeldir.

* Laik bir rejime sahip olmayan İngiltere’den, Japonya’dan ibret alalım.

* Her türlü faşizme sırt çevirelim.

* Yakın tarihimizin âdil ve objektif tahlilini ve tenkidini yapalım.

* Şarlatanlıkları, demagojiyi bırakalım.

* Yalanları terk edelim.

Birtakım şahısları putlaştırmayalım.