AKP’nin dış politikası, başlangıçtan itibaren facialarla dolu. Suriye de bunlardan biri.
Bugünlerde doğal olarak en sıcak gelişmelerin başında Suriye sorunu geliyor. Artık yaşanan gelişmeler, Suriye’nin iç mi, dış mı bir mesele olduğu konusu da zaten bize unutturuldu ve ülke olarak, burada yaşanan gelişmelere pürdikkat kesilmiş durumdayız.
Biliyorsunuz Esad, ülkeden ayrılır ayrılmaz, İsrail, Suriye’ye ait ağır silah ve güvenlik ünitelerinin bulunduğu üsleri, gizli silah depolarını, Akdeniz’de bulunan donanma gibi çok önemli askeri noktaları, 48 saatte 500’ün üzerinde gerçekleştirdiği hava saldırısıyla imha etti.
Bu da gösteriyor ki Esad’dan Suriye’deki yeni yönetime kalması gereken ağır silahlar, Siyonist rejim tarafından yok edilmiş oldu.
Şimdi gelelim, Suriye’nin askeri ünitelerinin imha edilmesiyle ilgili, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın önceki gün CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge programındaki şok eden sözlerine…
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın canlı yayındaki garip değerlendirmesi ne hikmetse matbuatımızın (basın) dikkatini çekmedi bile.
Programda Ahmet Hakan, Bakan Fidan’a Suriye’deki yeni yönetimin YPG terör örgütüyle mücadele edip edemeyeceğine dair ve askeri kapasitesiyle ilgili kritik sorular sorarken bir anda, “İsrail, Suriye’nin bütün askeri kapasitesini darmaduman etti” şeklinde soruya benzer bir yorumda bulundu…
Bakan Hakan Fidan, hemen araya girerek, “İsrail, onların (yeni yönetimi kastediyor) kapasitesini değil, önceki rejimin (Esad'ı kastediyor) kapasitesine dokundu. Daha fazla düzenli orduya ait silahların, teknik araçların olduğu üstleri yok etti. Bunların (yeni yönetim) hafif silahlarının kabiliyetine dair bir kayıp yok” şeklindeki şaşırtıcı bir yanıt verdi.
Nasıl yani şimdi anlamadık? Esad’dan geriye kalan ağır silahların hasara uğramadan veya yok edilmeden yeni yönetime geçmesi gerekmez miydi veya bu ağır silahların korunmasıyla ilgili neden önlem alınamadı?
Bir ülkede, rejim değiştiği zaman, o ülkeye ait olan askeri, ekonomik, sosyal, kültürel bütün birikimi yeni yönetim ret mi edecek? Böyle bir mantık dünyanın neresinde var Allah aşkına…
Ayrıca gangster İsrail rejiminin, Suriye’nin kara, hava ve deniz kuvvetlerine dair askeri ünitelerini yok etmesine normal bir durum gibi mi bakacağız?
Bakan Fidan’ın bu sözleri zaten normal karşılandığını gösteriyor; ancak bu yaklaşım çok tuhaf ve şaşırtıcı. Bunun kamuoyunun gözünden kaçması ise daha da tuhaf.
Ayrıca Suriye’de terör örgütleri cirit atarken yeni yönetim, hafif askeri teçhizatlarla burada nasıl bir başarı gösterebilecek?
Tankları, uçakları, savaş gemileri yok edilmiş bir Suriye, İsrail tarafından kanadı kırılmış bir kuşa döndürülmüş ve Siyonist rejim, bölgede ağır silahlarla kendisine tehdit olabilecek bir olasılığı daha ortadan kaldırmış oluyor böylece.
İsrailli hava korsanlar tarafından, yok etme harekatı yapılırken ne gariptir, Türkiye başta olmak üzere bölgedeki ülkelerden basit kınamalar haricinde ciddi bir tepki de gelmemişti.
Peki var sayalım ki Suriye’de yeni yönetim, hafif silahların her türlü envai çeşidine sahip olup ve yine bu teçhizatlarla ülkedeki YPG başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadelede başarılı olsa bile, İsrail’in güneydeki tecavüzlerine karşı nasıl bir savunma yapacak, bunu da anlamış değiliz.
Aslında Bakan Fidan’ın sözleri, hükümetin işgalci İsrail’e karşı Gazze için nasıl bir etkisizlik gösteriyorsa, bunun bir örneğini de Suriye’de resmen gösterilmiş olduğunu ortaya koyuyor.
İsrail’in Suriye’deki işgallerine karşı böyle bir kayıtsızlık, sadece Suriye açısından değil, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne de büyük bir tehdit.
Bu kadar güvenliksiz ve otoriteden uzak toprak parçasına karşı ciddi önlemler alınmalı.
Unutmayın, güneyimizde Saddam ile başlayan ve ABD’nin başını çektiği otoritesizleştirme eylemlerinden en çok ülkemiz zarar görüyor.
Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında İsrail’in ABD ile birlikte bölgeyi tehdit eden eylemleri sürerken Irak’ta yaşanan fiili parçalanmanın aynısı Suriye’de de gerçekleştirilmiş oldu.
Ve Türkiye'nin baş düşmanı ABD, bölgenin istikrarsızlaştırılması ve teröre verdiği destekle ülkemizin çepeçevre kuşatılma adımında yeni bir aşamaya daha geçmiş oluyor.
Şimdi bu noktada, Siyonist İsrail, Suriye’ye ait ağır silahları yok ederken, Bakan Fidan’ın çıkıp ekranlarda yeni yönetime ait hafif silah kapasitesinin imha edilmediğini söylemesi ne anlam ifade ediyor?
Çok şey anlam ifade ediyor; ama neyse…