Haccın farz kılınmasındaki hikmetler (5)

Abone Ol

İnsan, hidayetini borçlu olduğu yüce Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin doğup büyüdüğü, mübarek ayaklarını bastığı, gözlerinin gördüğü, kendisine bu kutlu mirası bırakabilmek için binbir çeşit sıkıntıları çektiği yerleri, ancak hacca gittiği takdirde görebilir. Onun ve kutlu Sahabelerinin teneffüs ettiği havayı ciğerlerine çekebilir.

Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimizin doğup-büyüdüğü, vahyin indiği, İslâm Dininin doğup dünyaya yayıldığı, Hz. Peygamber ve Ashabının bin bir güçlük ve sıkıntılar içinde mücadeleler verdiği ve Hz. Adem (A.S.) dan beri bazı peygamberlerin uğrak yeri olmuş kutsal toprakları görmek, müminlerin maneviyatını yükseltir, dini duygularını güçlendirir, kuvvetlendirir, İslâm a bağlılıklarını artırır.

Haccın nostaljik boyutu, inanan bir kimsenin inanç kökleriyle bağlantısını tazelemesi bakımından önemlidir. Müslümanlık açısından düşünüldüğünde İslâm Peygamberinin ve arkadaşlarının tevhid ve adaleti hâkim kılma mücadelesi, bu süreçte yaşanmış acı tatlı anılar, âdeta bir film şeridi gibi bu kutsal mekânları ziyaret eden kişinin gözünün önünden geçer. Bu nostalji, inanan kişiye daha yoğun bir dinamizm kazandırır ve daha üst düzeyde bir sahiplenme şuuru verir.

Haccın lâhûtî boyutu, mahşeri andırmasıdır. Farklı dil, ırk, bölge ve kültürlere, sosyal konum ve ekonomik güce sahip insanların eşit statüde ve aynı renk ve tip elbiseler içinde toplanması, akın akın koşuşturması ve topluca ibadetler etmesi, bir bakıma âhirette yaratıcının huzurunda dirilişi ve toplanışı hatırlatır. Hac, mümini âhiretteki bu diriliş ve toplanmaya hazırlar, bu bilinci kazanmasında ona yardımcı olur.

Gerçekten de hac ibadetinde Müslüman, İslâm a gönül vermiş olmanın mutluluğunu ve hazzını daha yakından idrak eder, yeryüzündeki bütün Müslümanlarla birlikteliğin ve kardeşliğin kolektif şuuruna erer. Dünyanın çeşitli bölgelerinden âdeta her biri bir temsilci ve gözlemci sıfatıyla Mekke ye akın eden Müslümanlar, mîkât denilen belirli sınırlarda dünyayı, dünyevî farklılığı, hatta bencilliği ve ihtirasları temsil eden elbiselerini çıkarıp hepsini eşitleyen, birleştiren, onları dünya Müslümanlığının bir üyesi olmanın bilincine erdiren ihram elbiselerini giyerler. Artık "ben" yok, "biz" vardır. Müminler bir ufuktan diğerine akan beyazlar seli içinde yok olur, âdeta ölmeden önce ölümü ve âhiret hayatını yaşarlar.

Dünyanın dört bir tarafından gelen, renkleri, dilleri, ülkeleri ve kültürleri farklı, fakat hedef ve gayeleri aynı binlerce Müslümanın yılda bir defa biraraya gelip birbirleriyle tanışmaları birbirleriyle kaynaşmaları ve görüşmeleri sağlanmış olur. Bu durum Müslümanların birbiriyle irtibat kurmalarına, birbirlerinin dertlerinden haberdar olmalarına ve birbirlerinin dert ve problemlerine çözüm üretmelerine, hatta ticari bağlantılar kurmalarına imkan sağlar.

Hac ibadetiyle Müslüman, Yüce ALLAH Teâlâ nın kendisine lütfettiği sağlık, yetenek, mal ve mülk gibi dünyevi nimetlerin şükrünü eda etmiş olur.

"Muhterem okuyucularım! Şu anda Hac da bulunmaktayım. Bütün Müslümanlara ve size dua etmekteyim. Siz de bize dua edin. Bana şu telefonla ulaşabilirsiniz: 00966 544 363 072"