Hazine’deki para zengine gidecek

İktidarın “faizle mücadele” diyerek başlattığı ekonomik hamleler, faizi yaygınlaştırma hamlelerine dönüştü. Ekonomik krizden üreterek değil yine faizci politikalarla çıkmayı hedefleyen iktidar bu çerçevede “ Kur Korumalı Mevduat” sistemi getirdi. Sisteme yönelik talebin düşük olmasından kaynaklı çeşitli adımlar atan hükümet, geçtiğimiz gün bir değişiklik daha yaptı. Resmi Gazete’de yayınlanan yeni değişikliklere göre Merkez Bankası, bankaların mevduat hesabına uygulayacağı azami faiz oranını belirlemeye yetkili kılındı.

“SİSTEMİN ALTINA KOYULMUŞ BOMBA GİBİ”

Prof. Dr. Osman Altuğ, “Serbest pazar ekonomisinde devlet tarafından fiyatlara müdahale edilmez, emir komuta ekonomisi uygulanmaz. Faizlere de devlet müdahale etmez. Piyasa belirler ve tek bir kanun vardır: arz ve talep. Siz arz talep kanununa muhalefet ederseniz, yerçekimi kanununa muhalefet etmiş gibi yere düşersiniz. Bugün yaşananlar özellikle banka sisteminin altına koyulmuş bomba gibi. Bir yandan serbest piyasa diyorlar bir yandan çeşitli müdahale ediyorlar. O zaman da akla şu soru geliyor: Bankacılık sistemini devletleştiriliyor musun?” dedi.

“REKABET OLUŞTURMANIN MANASI NEDİR?”

Resmi Gazete’de yayınlanan Merkez Bankası’na mevduat hesaplarında azami faiz belirleme konusuna değinen Altuğ, “Merkez Bankası’nın zaten böyle bir yetkisi var. Dövize endeksli bir mevduat oluşturuldu. Bir yandan serbest pazar diyorsun bir yandan müdahale ediyorsun. Bir de her kurum kendi faizini belirliyor. Diğer konuda da yabancı sermaye sanki kuyrukla geliyor da, ‘Dövizi banka bozmasın Merkez Bankası bozsun’ diyorsun. Merkez Bankası ile bankalar arasında rekabet oluşturmanın manası nedir?” diye konuştu.

“HER ŞEYDE ADALETSİZLİK VAR”

Tüm bu gelişmelerin vatandaşa elbette külfet oluşturacağını belirten Altuğ, “Hazine’deki para vatandaşın parası değil. O artık parası olanın parası. Bizler para vereceğiz, Hazine’deki para da, parası olana gidecek. Her şeyde adaletsizlik var. Hiçbir şeyde adalet yok ki, dağılımda adalet olsun…” ifadelerini kullandı.