Milli Gazete Manşet Haberi
Hindistan işgali altında bulunan Cammu Keşmir’de bir buçuk aydır devam eden gösterilerde Hint askerinin kullandığı pellet silahlarının yüzlerce kişiyi kör etmesine gelen tepkiler üzerine silahın kullanımına sınır getirildi. Hindistan ordusu tarafından Keşmir Hizbul Mücahidin komutanı Burhan Vani’nin 8 Temmuz’da şehit edilmesinden sonra Keşmir’in Müslüman halkına uygulanan şiddet eylemlerinde 71 kişi hayatını kaybetti , 500’ü ağır olmak üzere 7 bin 500 civarında insan yaralandı.
32 GÜN İÇİNDE 1,3 MİLYON PELLET KULLANILDI
Cammu Keşmir merkez polis gücünden yapılan açıklamada, Wani’nin öldürülmesinin ardından başlayan protestoculara karşı kullanılan pellet silahları hakkında, 32 gün içinde 1,3 milyon pellet kullanıldığı açıklandı. Keşimirli bir doktor yaptığı açıklamada, “Pelletler 2010 yılındaki gösterilerde de kullanılmıştı. Ben pek çok pellet yaralanması olan insan gördüm ama bu kez sayı çok fazla. Pelit yaralanması geçiren kişilerin çoğu görme yetisini kaybediyor yada ömür boyu yaralı olarak kalıyor” dedi.
“CENAZELERİNİZİ YAKIN” BASKISI
8 Temmuz’da Burhan Vani’nin Hindistan güçleri tarafından pusuya düşürülerek şehit edilmesinin ardından Vani’nin cenazesini barışçıl bir şekilde mezarlığa götüren halkın üzerine ağır silahlarla ateş açılması sonucunda 34 sivil Müslüman daha şehit edildi.
CENAZELERİN BAŞINDA ŞEHİT OLDULAR
MEZARLIKLARA gidip birinci cenaze merasiminde şehit edilen 34 kişinin naaşlarını defnetmek isteyen halk, yaylım ateşine tutuldu; bu katliamda 40 kişi daha hayatını kaybetti. İşgalci Hindistan’ın Müslüman halka yaptığı baskı ise akıllara durgunluk verecek cinsten:
CENAZELERİNİZİ GÖMMENİZE İZİN VERMEYECEĞİZ GİDİP YAKIN…
Son olarak Cammu Keşmir Muttahidi Meclisi Ulema lideri Mirvaiz Ömer Faruk da gözaltına alındı. Mirvaiz ile birlikte Muhammed Yasin Malik, Seyit Ali Geylani, Zafer Ekber Butt, Muhtar Ahmed Vaza, Masarrat Alam Butt, Bilal Sıddıki ve Muhammed Ahmed Şah gibi bölgenin kanaat önderleri de gözaltına alındı. Hepsinin akıbetinden şüphe ediliyor. Çünkü Hindistan’ın şimdiye kadar binlerce Müslüman’ı faili meçhul cinayetlerle katlettiği ifade ediliyor.
KERRY, ZULMÜN MERKEZİNDE
ZALİM HİNDİSTAN BAŞBAKANI Narendra Modi, DÜN ABD DIŞİŞLERİ BAKANI KERRY’İ AĞIRLADI...
Keşmir’de onlarca insanın gözlerini kaybetmesine sebep olan ‘pellet’ silahların kullanımına kısıtlama geldi. Resmi yapılan açıklamada pellet silahlarının tamamen yasaklanmayacağı ancak çok nadir durumlarda kullanılacağı belirtildi. Cammu Keşmir İçişleri Bakanı Rajnath Singh, muhalefet liderleri ve Başbakan Narendra Modi ile görüştü. Keşmir’deki çatışmalarda ölen protestocular ve polisler için “bizim bir parçamızdı” diyen Modi yaşanan şiddet olaylarından “derin endişe ve acı” duyduğunu söyledi. Hindistan Ordusu tarafından Keşmir Hizbul Mücahidin komutanı Burhan Wani’nin 8 Temmuz’da şehit edilmesinden sonra Keşmir’in Müslüman halkına uygulanan şiddet eylemlerinde 71 kişi hayatını kaybetti, 500’ü ağır olmak üzere 7 bin 500 civarında insan yaralandı.
İKİYÜZ GENÇ GÖZLERİNİ TAMAMEN KAYBETTİ
Hindistan’ın işgal polisleri tarafından gösterileri bastırmak için kullanılan pellet silahları yüzünden ise şu ana kadar yaklaşık 200 genç gözlerini tamamen kaybetmiş durumda. 40 gündür ilan edilmiş olan sokağa çıkma yasağı ile protestocuları eylemlerinden vazgeçirmek mümkün olmadı. Keşmir Vadisi’nde birçok insan Hint polisinin kullandığı pellet silahlarından sıçrayan küçük parçacıklardan dolayı gözlerinden yaralandı.
Pellet yaralanmalarının yarıdan fazlası ise malesef 15 yaş altı çocuklarda meydana geldi. Wani’nin öldürülmesinin ardından çıkan olaylarda bir buçuk ay içinde yaklaşık 71 kişi çıkan gösterilerde Hint polisi tarafından öldürüldü.
Srinagar Shri Mihrace Singh hastanesi doktorları bölgedeki Hint güçlerinin Keşmirli protestoculara karşı kullandığı pellet silahlarının yaraladığı en az 445 kişiyi tedavi ettiklerini açıkladı. Hastaların çoğunun gözü için “çoklu yapısal hasar” raporu verildi.
2016 YILI KEŞMİR’DE YAŞAYANLAR İÇİN ÖLÜ GÖZ YILI OLDU
Pellet silah yaralanması yüzünden hastaneye gelen 8 yaşındaki bir çocuğu tedavi eden doktorlardan biri olan Afroz Han, “Muhtemelen 70-80 yıl yaşayacak bu çocuk, ömür boyu pellet silahından sıçrayan mermi parçacıkları yüzünden bir gözü görmeyecek” dedi.
1 ayda 1,3 MİLYON PELLET KULLANILDI
Cammu Keşmir merkez polis gücünden yapılan açıklamada, Wani’nin öldürülmesinin ardından başlayan protestoculara karşı kullanılan pellet silahları hakkında 32 gün içinde 1,3 milyon pellet kullanıldığı açıklandı. Keşimirli bir doktor yaptığı açıklamada, “Pelletler 2010 yılındaki gösterilerde de kullanılmıştı. Ben pek çok pellet yaralanması olan insan gördüm ama bu kez sayı çok fazla. Pelet yaralanması geçiren kişilerin çoğu görme yetisini kaybediyor yada ömür boyu yaralı olarak kalıyor” dedi. Hindistan Komünist Partisi lideri Kavita Krishnan, “Keşmir’de sivillere yönelik pellet silahı kullanılması insanlık dışı ve kabul edilemez. Gerçek bir demokraside bu şeyler asla olmamalı” dedi.
BURHAN VANİ ŞEHİT EDİLDİ
Hindistan’ın işgali altında bulunan Cammu Keşmir bölgesinde sivil halka yönelik öldürme, şiddet ve gözaltı olaylarının son zamanlarda arttığı gözleniyor ve bölgenin önde gelen kanaat önderlerinden Mirvaiz Ömer Faruk hâlâ gözaltında tutuluyor. Geçen iki ay içinde rejim tarafından sivillerin öldürülmesi eylemleri, gerilimi gitgide tırmandırmaya başladı.
8 Temmuz’da Cemaat-i İslamiye’ye mensup Hizbu’l-Mücahidin örgütünün üst düzey komutanlarından Burhan Vani’nin Hindistan güçleri tarafından pusuya düşürülerek şehit edilmesi, olayların kıvılcımını oluşturdu. Hindistan timleri tarafından suikast sonucu şehit edilen Vani, toplumun her kesimi tarafından sevilen ve takdir toplayan bir kişiydi. İyi eğitimli, tanınmış ve toplumda saygınlığı olan bir öğretmenin oğlu olan Vani, herkesin derdiyle ilgilenen bir kanaat önderiydi. Sosyal medyayı çok iyi kullanan birisi olmasından dolayı Hizbu’l-Mücahidin örgütünün medya işlerinden sorumluydu. Hindistan’ın bölgede gerçekleştirmiş olduğu insan hakları ihlallerini anında dünya medyasına duyuruyordu. Hindistan Vani’yi engellemek için seferber oldu ama başaramadı. Sonunda Vani, Hindistan’ın bölgedeki özel operasyon ekibi tarafından pusuya düşürülerek şehit edildi.
SİVİL HALKIN ÜZERİNE ATEŞ AÇILDI
Vani’nin ailesi, arkadaşları ve sevenleri cenazeyi barışçıl bir şekilde mezarlığa götürüp İslami usullere göre defnedeceklerini bildirdiğinde arbede çıktı. Hindu askerleri halkın dağılmasını istedi, ancak bu istek yerine getirilmeyince sivil halkın üzerine ağır silahlarla ateş açıldı. Açılan ateş sonucunda 34 sivil Müslüman öldürüldü, yüzlerce kişi yaralandı.
Vani’nin naaşı o gün (10 Temmuz) defnedilemedi. Gece yarısı bir kısım akraba ve arkadaşı Hindu askerlerini atlatarak mezarlığa gitti ve Vani’nin naaşını gizlice gömebildiler, ancak geride yüzlerce yaralı ve 34 kişinin daha naaşı bulunuyordu. Bu kişilerin her biri toprağa gömülecekti ve her birinin akrabaları ve sevenleri de cenaze merasimine katılacaktı. İşte bu, Hindu rejiminin başını ağrıtan en önemli sorun oldu.
Acı üstüne acı yaşayan Müslümanlar, naaşları defnetmek için rejim güçlerinden randevu talep etti. Ancak Hindu yöneticiler naaşların gömülmesi yerine yakılmasını isteyince, Müslüman liderler ve halk bunun asla kabul edilemeyeceğini dile getirdiler. Sorun çıkmadan, barışçıl yollarla, sadece ölülerinin defnedilmesine izin verilmesinde ısrarcı oldular. Bu isteği kabul etmeyen Srinagar’daki Hindu güvenlik yetkilisinin Müslüman topluluğu tehdit ettiği bildirildi.
Bölgede sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Keşmirli Müslümanlar cenazelerini gömmek için kararlı olduklarını ve başka çarelerinin olmadığını her ne kadar Hindu güçlerinin komutanına anlattıysalar da olumlu netice alınamadı. Rejiminin yasaklamasına rağmen halk, inancı gereği cenazeleri gömmek için kortej oluşturdu.
Vani’nin öldürülmesi Cammu Keşmir’de yaşayan Müslüman halk nezdinde üzüntüyle karşılandı. Hindu güçlerine karşı şiddete başvurmayan halk, cenaze için büyük kitleler halinde başkent Srinagar’a geldi. Cenazeye katılımın yarım milyonu aştığı belirtildi. Cenaze korteji boyunca halk, rejim ve güvenlik güçleri aleyhine slogan atarak pankartlar taşıdı. Güvenlik güçlerinin kalabalıktan korktuğu ve kendilerine yönelik saldırı ihtimali üzerine takviye kuvvet istediği belirtildi. Cenaze kortejine izin vermeyen Hindistan güçlerine karşı sözlü olarak itiraz eden halkın talepleri kabul edilmedi.
YENİ BİR KATLİAM DAHA YAŞANDI
Vani’nin cenazesini takip eden haftalar boyunca ülke Müslümanlara yönelik katliamlara ve nefret olaylarına sahne olmaya devam etti. Halk mezarlıklara gidip birinci cenazede öldürülen 34 kişinin naaşlarını defnetmek isterken, Hindu askerler mezarlıkların bulunduğu yol üzerine pusu kurarak, halkı ikaz etmeden yaylım ateşine tuttu. Yeni bir katliam daha yaşandı. Bu katliamda da 40 kişi öldü ve çıkan arbedede her iki taraftan çok sayıda kişi yaralandı. Vani’nin cenazesinde olduğu gibi, 34 Müslümanın naaşının toprağa verilemeden bir başka trajediyle karşılaşılması, halk arasında şaşkınlığa neden oldu. Bir hafta içinde Keşmir 74 kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına sahne oldu. Öldürülenlerin birçoğu ya evlerinin önüne ya da yakınındaki boş bir alana gömüldü. Hindu ordusunun Srinagar’da gerçekleştirdiği katliamların durdurulması için, Cammu Keşmir genelinde, 26 Ağustos günü barışçıl bir “Özgürlük Yürüyüşü” çağrısı yapıldı. Bu çağrı, bölgenin önde gelen alimlerinden, kanaat önderi, Cammu Keşmir Muttahidi Meclisi Ulema (JKMMU) lideri Mirvaiz Ömer Faruk tarafından duyuruldu.
BARIŞÇIL GÖSTERİ ÇAĞRISI YAPAN MİRVAİZ GÖZALTINA ALINDI
Bölge için barışçıl gösteri çağrısı yapan Mirvaiz, Hindu güçleri tarafından evine düzenlenen baskınla gözaltına alınarak önce başkent Srinagar’daki Nigeen karakoluna, daha sonra ise bilinmeyen bir yere götürüldü. Hâlâ Hindu güçlerinin elinde bulunan Mirvaiz’in infaz edilmesinden endişe ediliyor. Mirvaiz ile birlikte Muhammed Yasin Malik, Seyit Ali Geylani, Zafer Ekber Butt, Muhtar Ahmed Vaza, Masarrat Alam Butt, Bilal Sıddıki ve Muhammed Ahmed Şah gibi bölgenin kanaat önderleri de gözaltına alındı. Hepsinin akıbetinden şüphe ediliyor. Çünkü Hindistan’ın şimdiye kadar binlerce Müslümanı faili meçhul cinayetlerle katlettiği ifade ediliyor.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.