Yeni Akit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında sert ifadelerle eleştiri ve uyarılarda bulundu. “Buyurun 5-6G” başlıklı yazısında Dilipak, “Biz 5G’yi konuşurken, bundan 50 kat daha riskli 6G için birileri kolları sıvamış gözüküyor. 7G için ise ARGE çalışmaları başlatıldı bile. Ve tabi hepsi de “Yerli” ve “Milli”!? Dikkat şeytan sizi “Yerli ve Milli” ile de aldatmasın!” dedi.
“5G ve 6G’nin, 7G’nin size faziletlerini anlata anlata bitiremeyecekler.” diyen Abdurrahman Dilipak, “5G de fikir olarak bir Türk’e ait. Adı Prof. Dr. Erdal Arıkan. 5G hiç kullanılmamalı değil, herkese, her yerde, her zaman kullanılamaz. Ve kullanımı kayıt altına alınmalı ve riskleri konusunda kişi ve çevre bilgilendirilmeli ve muhtemel doğrudan ve dolaylı etkileri konusunda gerekli tedbirler alınmalı.” diye yazdı.
'ZOKAYI YUTMANIZ İÇİN OLTAYA YERLİ VE MİLLİ YEM TAKTILAR'
5-G 6-G’nin zararlı olduğunu yönünde görüşleri ve uyarılarını paylaşaran Dilipak, “eSIM uygulaması 5G-6G ile birlikte eş zamanlı yaygınlaştırılarak Türkiye’ye “çağ atlatma” hayalleri kuruluyor bir yandan. Tabi zokayı yutmamız için oltaya bir de “yerli ve milli” “yem” takmamız gerekiyordu. Taktık ve yuttuk. Eee artık oltaya takılan balık yem istemiyor! Boynumda haç yok, boynunda haç olanlara inananlara söylüyorum!? Biz bu işi becermek istiyorsak önceliklerimiz çok farklı olmalıydı. Türkiye’yi bilgi çöplüğüne, HW ve SW çöplüğüne döndürdük. Ucuz bir pazar olduk! Bir Pardus’u bile yüzümüze gözümüze bulaştırdık.” ifadelerini kullandı.
Dilipak’ın yazısı şöyle:
“Biz 5G’yi konuşurken, bundan 50 kat daha riskli 6G için birileri kolları sıvamış gözüküyor. 7G için ise ARGE çalışmaları başlatıldı bile. Ve tabi hepsi de “Yerli” ve “Milli”!? Dikkat şeytan sizi “Yerli ve Milli” ile de aldatmasın!
5G ve 6G’nin, 7G’nin size faziletlerini anlata anlata bitiremeyecekler. Yani, Kaab b. Züheyr’in Kaside-i Bürde’sinde dediği gibi “ağuyu altın tas içre sunacaklar” ve “bal da onun suç ortağı” olacak. Hep “Islah edici” koruyucu MASKESİ ile gelecekler, oysa onlar “Bozguncuların ta kendileri”dir. “Yeryüzünde bir cennet ve ölümsüz bir hayat” vadedecekler ama ölüm saçacaklar yeryüzüne. “İnsanları ve hayvanları öldürüp ekinleri talan edecekler”.
5G de fikir olarak bir Türk’e ait. Adı Prof. Dr. Erdal Arıkan. 5G hiç kullanılmamalı değil, herkese, her yerde, her zaman kullanılamaz. Ve kullanımı kayıt altına alınmalı ve riskleri konusunda kişi ve çevre bilgilendirilmeli ve muhtemel doğrudan ve dolaylı etkileri konusunda gerekli tedbirler alınmalı. Bir şey bilimsel olunca her zaman, her yerde, herkes zorunlu olarak o teknolojiyi kullanmak zorunda değildir. O zihniyet yarın domuz-koyun genlerinin sentezlenmesi ile klonlanan bir canlı türü olan Kimera’ları da meşrulaştırabilir.
Bu 5G çok yeni bir teknik. 2019’da “Kutupsal kodlama” ile mobil teknolojisi için standart haline geldi. Arıkan, bu çalışmasında 2013 yılında bilgi teorisinde kutupsal kodlama çalışmasını yayınladı ve bu çalışması ile IEEE WRG Baker Ödülünü aldı. 2017 Aralık ayında ise 2018 Richard W. Hamming Madalyasını aldı.
Amerika’nın sesi 12.6.2019’da şöyle bir haber yayınladı: “AB istihbarat birimleri, 5G teknolojisinin özellikle dinleme ve yer tespiti konusunda, istihbarat servislerini zayıflatacak bir kapasiteye sahip olduğu uyarısında bulundu. Fransız Le Monde gazetesinde yayınlanan raporda, 5G teknolojisinin terörle mücadele ve suçlu takibinde polisin elini zayıflatacağı belirtildi.” Sonunda birçok AB ülkesi Huwaei ile anlaşmalarını iptal ettiler. Bugün Türkiye’de aynı firma 5G altyapısını kuruyor! Evet, 5G teknolojisi başta Çin olmak üzere otonom ırkçılık için yeni bir çağ başlattı.
Prof. Dr. Sait Yılmaz’a göre asıl tehlike 6G. “6G bağımsız düşünen insanın sonu olacak”. TransHumanizm dönemi başlayacak. Çin’de ve İsrail’de başladığı gibi artık sadece insanlar değil, tüm canlılar tek tek kodlanmış ve yüz tanıma ile takipte. Hareketlerimizden sonra yaydığımız elektromanyetik dalgaların deşifre edilmesi ile düşüncelerimiz de kontrol altına alınacak. 6G, bizim beynimize çipleri sokan, her hareketimizi ve düşüncelerimizi kontrol eden teknoloji olacak. Tek dünya devletini kurmak isteyenlerin şirketleri 6G ile bizi kontrol edecek. Sonuç olarak, bağımsız düşünebilen son insan versiyonuyuz, beynine çip takılmış “İnsan 2.0” özgür olmayacak. İşlemediğimiz suçlar için hapse gireceğiz. Şimdi bir geçiş aşamasındayız. COVID-19 nüfus azaltması yönünde yeni ve esaslı bir denemeydi.” eSIM uygulaması 5G-6G ile birlikte eş zamanlı yaygınlaştırılarak Türkiye’ye “çağ atlatma” hayalleri kuruluyor bir yandan. Tabi zokayı yutmamız için oltaya bir de “yerli ve milli” “yem” takmamız gerekiyordu. Taktık ve yuttuk. Eee artık oltaya takılan balık yem istemiyor!
2020 sonunda o zamanki Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “Yerli 5G teknolojisi altyapısı kurmadan 5G’ye geçmeyeceğiz. Bakanlık olarak bizler de tüm politika ve stratejilerimizi buna göre şekillendiriyoruz” diyordu. Kompenent üretemiyoruz. İşi yapan Huawei. “Ortak yapım” deyince yerli ve milli oluyor. Asıl bu iş know how kime ait. Neyse..
Dünyada 5G ve bağlantılı teknolojilerle ilgili çok ciddi bir savaş yaşanıyor ama biz bu savaşla ilgilenmiyoruz. Starlink, Humanoid, NeuraLink bizi ilgilendirmiyor sanki. Bakın, “Big Data ile eğitilen yapay zekâ algoritmaları eğitim, sağlık, finans, ekonomi savaş gibi tüm alanlarda yıkıcı dönüşümlere neden olacak.”
Bunu ben söylemiyorum, batılılar söylüyorlar. Boynumda haç yok, boynunda haç olanlara inananlara söylüyorum!? Biz bu işi becermek istiyorsak önceliklerimiz çok farklı olmalıydı. Türkiye’yi bilgi çöplüğüne, HW ve SW çöplüğüne döndürdük. Ucuz bir pazar olduk! Bir Pardus’u bile yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Hiçbir şey yapılmıyor değil, tüketici, pazar, kullanıcı olarak iyi bir piyasa söz konusu. Yazılımda da iyiyiz ama bundan yabancılar daha çok yararlanıyor. FİNTEK yazılımlarında çok çok iyiyiz ama, aması var işte!
2019 sonlarında meşhur ekonomist Nouriel Roubini Türkiye’deydi. “ ABD’nin, Çin hükümetinin 5G teknolojisi ile ABD vatandaşlarını takip edeceği konusunda endişesi var. 5G ağları cep telefonlarımızı yönlendiriyor. 5G teknolojisi ve ağları yakın gelecekte bütün alanlara yayılabilir” diyerek 5G’nin gelecekte nasıl tehditlere, risklere, güvenlik sorunlarına kapı aralayabileceğini anlatıyor ve “Küresel çapta kurulacak 5G ağını kim kontrol edecek, bütün dünyayı adeta bir atmosfer gibi saracak ‘bilgi-sfer’in patronu kim olacak? ” diyordu. Evet, 5G, Starlink, Humanoid, insansız otonom akıllı sistemler, nesnelerarası internet üzerinden nerelere kadar uzanabilirdi. Dünyada her gün 2.5 katrilyon bayt veri üretiliyor, insanlık tarihinde üretilen verilerin yüzde 90’ı son iki senede sağlandı. Peki, bu Bigdata’yı kim, niçin ve nasıl kullanıyor. Türkiye bu işin neresinde! 5G ile dünyada adeta bir ‘veri ve radyasyon tsunamisi’ yaşanacak. Çağımız aynı zamanda bir bütünleşik teknolojiler çağı. İç içe geçmiş teknolojiler bu dur durak bilmeyen veri akışını iyice hızlandıracak ve büyütecek. 2030’a kadar 5-6-7G ağı üzerinden en az 125 milyar cihazın birbiriyle konuşması söz konusu. Starlink, Neuralink ile birlikte insan ve hayvanlara takılacak Chip’lerle, bunlar da birer nesne olarak sisteme entegre olacaklar.
ABD ve AB istihbarat birimleri de 5G teknolojisinin kullanımına ilişkin uyarılarda bulunuyor. AB Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles Kerchove, Lüksemburg’da toplanan içişleri bakanlarına ‘5G Risk Çalışması Raporu’nu sundu. İngiltere’de, Huawei Siber Güvenlik Değerlendirme Merkezi İzleme Kurulu’nun (HCSEC) 2019’a ilişkin sonuç belgesi, ülkenin bu konudaki zafiyetine dikkat çekti. Ama ben bizimkilerden böyle bir kaygı ifadesi duymadım. Bu arada unutmamak gerekir ki, Çin firmaları, yurt içinde ve dışında istihbarat örgütü ile işbirliği yapmak, talimatlara uymak zorunda. ABD’de NSA, Çin üretimi elektronik aygıtlar üzerinde yapılan testlerde siber güvenliği tehlikeye atabilecek ve casusluk yapılmasına imkân verecek arka kapılar olduğu tespit etti..
Evet, “Bigdata ve yapay zekâ algoritmaları anlamsız veri yığınlarını anlamlı hale getirecek, veriler arasında saklı olan bağlantıları ortaya çıkaracak ve gelecek hakkında daha isabetli öngörülerde bulunmaya imkân tanıyacak”. Son söz Snowden’den: “İktidar kurumları olan internet tarayıcıları ve hizmet sunucularına kesinlikle güvenmeyin”. Benden söylemesi. Bilişim her zaman özgürlük getirmez, bazen bilişim teknolojisi siber diktatörlüklerin, siber savaşın aracı olabilir. Bu sistemleri yöneten siz değilseniz, sistemi yönetenler sizi de yönetmeye başlar. Selam ve dua ile.”
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(4)Ali - kurucusu olduğunuz akp ye oy verdiğiniz müddetçe ortaksınız şeytan sizi kandırmasın
Umut - Iyi'yi ve kötü'yü, dünya'yı ve ahiret'i yaratan Allah. Kur'an-ı Kerim ile insan hayatına düzen verip ve yol gösteren Allah. Kendi İLMİ'nide insanlığın öğrenimine, gelişmesine sunan Allah. Nasıl müslümana 5 vakit namaz farz ise, İLM öğrenmekde farz. Çünkü İLM Allah'ın. Müslümanlar Allah'ın İLMİ'ne sahip çıkıp, insanlığa daha hayırlı yenilikler icat etsinler. Ama yok! Kafa yormak yerine, komplo teorileri ile uğraşmak daha kolay. Mesela sokaklardaki "yüz tanımı yapan kameraları" devlet iyiyede kullanabilir, kötüyede. Suç 5G'de 6G'demi?
Abdullah Nazım - Bismillahirrahmanirahim. Allah'a hamd eder, Rasulüne salat ve selam ederiz. Elhamdulillah müslümanız. necmeddin Erbakan-rahmetullahi aleyh hocamız derdi ki. "Kim, ben mi siyonizme hizmet edeceğim. Sizi bu şarkıyla siyonizme hizmet ettirirler". Bu toplumun her kesimiini en son 2007 Temmuz ayında uyarmış ve "şahid ol yarab!" 3 kez diyerek görevini ifa etmişti rahmetullahi aleyh. b,z talutun ordusundaki su içenlerden daha beter olduk. işimiz çok ama çok zor. Reçete basirt. hakkıyla iman edeceğiz. safları sıklaştıracağız. zerre mesabesinde bile eğilmeyeceğiz, Allah' da bize yardım edecek.
Ahmet - sonuç! artık bilmek fayda etmiyor. bilen insanların gücü birleşmedikçe etkisiz olarak yaşayacaktır. zaten türk halkıda okuyan araştıran değil. kendisine söylenene inanan bir topluluk o yüzden cahil demek doğru olur. kendisine birşey dense tv de bir haber görse böyleymiş diyor. onu savunuyor ve yayıyor. sorgulama yok. haberi kim yaydı ona bile bakmıyor. bir bölümde var. tutucu kendi tuttuğu parti, tarikat, ırk neyse onun yaptığı herşeye tamam diyor. bu düşünce ancak bizi yönetenlerin iyi yada kötü işini kolaylaştırır. ne yapacağız. islam en iyi kılavuzdur. kuran ve sünnete sarılacağız...
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.