Zengin kaynaklara sahip olan ülkemizde Batı nın çok büyük çıkarları bulunmaktadır. Sudan ın neredeyse her köşesinde petrol rezervleri bulunmaktadır. Bu nedenle Batı, Sudan la çok fazla ilgilenmekte ve ülkeyi karıştırmak için her yolu denemektedir. Fakat Sudan halkı, inşallah Batı nın oyununu bozacak adımları atarak refaha doğru koşacaktır. Varılan bu anlaşma adil olmayan bir çok madde içermektedir. Yaklaşık 50 yıl süren bu savaşta biz 2 milyon vatandaşımızı kaybettik. Ekonomik bakımdan ağır kayıplar verdik. Sadece bu savaş dolayısıyla milyarlarca dolar kaybımız oldu. Ülke bir adım ileri gidemedi. Halkın yaşamında da herhangi bir gelişme olmadı. Kaynaklarımızı, ülkenin parçalanmasını önlemek ve istikrarı sağlamak için savaş dolayısıyla tükettik. Dolayısıyla, menfi maddeler içermesine rağmen biz bu anlaşmayı getirisinin götürüsünden daha fazla olduğunu düşünerek kabul ettik.
SÖYLEŞİ: HÜSEYİN ALTINALAN
Yıllarca sömürgeci İngilizlerin tahakkümü altında kalan, İngilizlerin kendi tekstilcilerine gemilerle taşıdığı pamuğun dışında, her türlü ziraatin yasaklandığı ve 1980 li yıllarda açlıktan ölen vatandaşları ile dünya gündemine oturan ülke Sudan. Bağımsızlığını kazanmasının ardından, bereketli Nil e rağmen iç savaş dolayısıyla halkını doyuramayan bir ülke. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından düzenlenen toplantılara katılmak üzere ülkemize gelen Sudan ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Swar ez Zeheb, ülkesindeki açlık ve sefaletin nedenlerini dolayısıyla iç savaşı, isyancılarla yapılan anlaşmayı ve dünyada yaşanan gelişmeleri gazetemize değerlendirdi. Sudan ın güneyindeki isyancılarla varılan anlaşmayı değerlendirir misiniz? Güneydeki iç savaş 1950 li yıllarda başladı. Bazı dönemlerde bu bölgenin durumunda düzelme olduysa da hükümet gruplarıyla isyancılar arasında çatışmalar uzun süre devam etti. Nihayet Ocak ayında Sudan Devlet Başkanı Yardımcısı Ali Osman Taha ile Sudan Halk Kurtuluş Cephesi Lideri John Garang arasında Kenya nın başkenti Nairobi de bir barış anlaşması imzalandı. Varılan bu anlaşma adil olmayan bir çok madde içermektedir. Yaklaşık 50 yıl süren bu savaşta biz 2 milyon vatandaşımızı kaybettik. Ekonomik bakımdan ağır kayıplar verdik. Sadece bu savaş dolayısıyla milyarlarca dolar kaybımız oldu. Ülke bir adım ileri gidemedi. Halkın yaşamında da herhangi bir gelişme olmadı. Kaynaklarımızı, ülkenin parçalanmasını önlemek ve istikrarı sağlamak için savaş dolayısıyla tükettik. Dolayısıyla, menfi maddeler içermesine rağmen biz bu anlaşmayı getirisinin götürüsünden daha fazla olduğunu düşünerek kabul ettik. Yani bu anlaşmayı cazip kılan yön kanlı savaşı bitirmesi idi. Sudan aslında bir çok alanda zengin bir ülke. Yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin yanı sıra eğitimli, deneyimli, bilgili insanlara sahip. Sudan da eğitime geçmişten bu yana önem verilmiştir. Mesela, Hartum Üniversitesi, 1902 yılında kuruldu. Şu anda Sudan da 40 ın üzerinde üniversite bulunmaktadır. Bütün bunları, Sudan ın önemli insan kaynaklarına sahip olduğuna dikkat çekmek için anlattım. Anlaşmanın sizce en problemli yönü nedir? 6 yıl süren geçiş döneminin ardından yapılacak referandumun sonucuna göre ya Sudan ile birlikte kalma ya da otonom bölge kurma hakkı verilecek olması anlaşmanın en menfi maddesini oluşturmaktadır. 50 yıl savaştık, milyonlarca insan kaybettik ve milyarlarca dolar harcadık. Hiçbir gelişme olmadan böyle bir sonuca varılmış olması bizim için hiç de adil değil. Daha iyi gelişmeler olmalıydı. Açıklamalarınızın seyrine bakıldığında, olumsuz maddeler içermesine rağmen bu anlaşmayı onayladığınız görülüyor. Peki, siz iktidarda olsaydınız, bu anlaşmayı onaylar mıydınız? Belki ben bu olumsuz maddelerin yumuşatılması ya da lehimize çevirebilmek için gayret ederdim. Ancak, bu da çok zor olurdu. Zira, Amerikan Parlamentosu nda anlaşmayı kabul etmememiz durumunda, Sudan ın cezalandırılması yönünde bir madde kabul edildiğini biliyoruz. Batılı ülkeler, Sudan ı niçin rahat bırakmıyor? Zengin kaynaklara sahip olan ülkemizde Batı nın çok büyük çıkarları bulunmaktadır. Sudan ın neredeyse her köşesinde petrol rezervleri bulunmaktadır. Bu nedenle Batı, Sudan la çok fazla ilgilenmekte ve ülkeyi karıştırmak için her yolu denemektedir. Fakat Sudan halkı, inşallah Batı nın oyununu bozacak adımları atarak refaha doğru koşacaktır. Batı Darfur sorununu çıkarı için kullandı Hartum yönetimini, bu anlaşmayı imzalamaya zorlamak için Darfur sorununu da Batı mı çıkardı? Darfur krizi de John Garang tarafından 6 yıl önce çıkarıldı. Garang, Sudan ordusunun gücünü başka bir bölgeye kanalize etmek amacıyla Batı dan da ( Darfur) cephe açarak mevcut yönetimi iki yönden sıkıştırmaya çalıştı. Garang, Darfur da yaklaşık 40 ayrı siyasi yapılanmadan istifade etti. Darfur sorunu aslına bakılırsa çok küçük bir sorun. Darfur da aşağı yukarı 15 aşiret bulunuyor. Bunların tümü Arapça konuşuyor. Hayvancılık ile ziraatçiler arasında sorun çıktı. Batı problemi büyüterek çıkarı için kullandı. Darfur da çözüme ulaşmak nasıl mümkün olabilir? Öncelikle tarafların birbirini çok iyi anlaması gerekiyor. Diyalog ile bu sorunun üstesinden gelinebilir. NATOİslamı düşman ilan etti Batı nın ve özellikle Amerika nın İsrail e yönelik ?korumacı politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Batı Avrupa ve Amerika, İsrail in Araplara karşı korunması çerçevesinde politika belirliyor. Batı Avrupa ülkelerinin tümü NATO üyesidir. Bilindiği gibi, Sovyetler Birliği nin çöküşüyle birlikte Kuzey Atlantik Asamblesi (NATO) da İslam ı düşman olarak ilan etmiştir. İran ın böyle giderse İsrail için büyük bir tehlike olacağını düşünen Avrupa ve ABD, İran a karşı ortak bir tutum belirlemeye başladı. Irak ta olduğu gibi Suriye ye karşı da saldırabilmeye imkan tanıyacak bahaneler bulmaya devam ediyorlar. "Sizin orada hala ajanlarınız var" şeklinde iddialarda bulunuyorlar. ABD Başkanı George Bush ve ekibi İran ı da nükleer silaha sahip olmaya çalışmakla suçlayarak sıkıştırıyor. Kısacası Avrupa ve ABD nin Suriye ve İran a yönelik bu tür politika izlemesi İsrail in korunmasına dönük siyasetten kaynaklanıyor. Sizce İran a saldırabilirler mi? Kesinlikle bunu yapamazlar. Amerikan ordusu şu anda Irak ta çok zor duruma düşmüş durumda. Sudan ın geleceğini nasıl görüyorsunuz? Artık Sudan gelişmeye başladı. Petrolümüzü kullanmaya başladık. Önümüzdeki yıllarda petrol üretimimizi bir milyon varile çıkarmak istiyoruz. Alt yapı çalışmaları yapılıyor. Bu nedenle, Türk işadamlarını Sudan a çağırıyorum. Sudan da Yatırımcı Teşvik Yasası ile yatırımcılar her türlü garanti verilerek korunuyor. İşadamlarına, teknik ekipmanlarını gümrüksüz ve vergisiz olarak Sudan a getirebilecek dilediğinde de geri götürecek imkanlar kanuni olarak tanındı. Yabancı girişimcileri teşvik yasaları, bunlarla da sınırlı değil. İşadamları, sermayelerini aynı şekilde geri çekebiliyor. Kredi, arazi, hammadde ve işgücünün bol olduğu ülkemizde, tek eksiğimiz sermayedir. Sudan da tarım ve sanayi arazisi olarak kullanılabilecek geniş araziler bulunmaktadır. Tarıma elverişli alanların yanı sıra hammadde, su ve işgücü konusunda sıkıntı yaşanmamaktadır. Bu nedenle Türk işadamlarını Sudan da yatırım yapmaya çağırıyorum.
Anlaşma şartları Özerklik: Güney altı yıl özerk olup sonra bağımsızlık için halkoylamasına gidecek Ordu: Altı yıl sonra güney Sudan‘dan ayrılmazsa iki tarafın orduları 39 bin kişilik bir birim halinde birleştirilecek Petrol: Gelir yüzde 50‘şer paylaşılacak Görevler: Hükümet lehinde 70‘e 30 oranında paylaşılacak. Son görüşmelerde güneyin doğal servetlerinin, özellikle de petrol kaynaklarının paylaşımı konusunda da anlaşma sağlandı. Buna göre petrol kaynaklarını işletecek firmalardan alınacak devlet hissesi güneydeki geçici yönetimle merkezi yönetim arasında yüzde 50 nispetinde paylaşılacak. Ancak alınacak pay güneyin kalkınması amacına yönelik projelerin finanse edilmesinde kullanılacak. Bu paylaşım uygulaması geçiş döneminin sonuna kadar devam edecek. Sudan halen günde 350 bin varil petrol üretiyor. Ulusal servetlerin paylaşımı sadece petrol gelirlerine mahsus değil. Diğer gelirler ve alınacak vergiler de yine bölgeyle ilgili projelerin hayata geçirilmesi ve bölgenin kalkındırılması amacıyla kullanılmak üzere paylaşılacak.
Genel Bilgiler RESMİ ADI : SUDAN CUMHURİYETİ RESMİ DİLİ: Arapça YÜZÖLÇÜMÜ: 2,505,810 km2 NÜFUS: 39.148.162 MİLYON NÜFUS ARTIŞI: %2.64 (2004) BAŞKENTİ: HARTUM ÖNEMLİ ŞEHİRLER: A‘ali an Nil, Al Bahr al Ahmar, Al Buhayrat, Al Jazirah, Al Khartum, Gharb Darfur, Gharb Kurdufan, Janub Darfur, Janub Kurdufan, Junqali, Kassala, Nahr an Nil, Shamal Bahr al Ghazal, Shamal Darfur, Shamal Kurdufan, Sharq al Istiwa‘iyah, Sinnar, Warab PARA BİRİMİ/PARİTESİ: SUDAN DİNARI ,1$=260.938 SUDAN DİNARI (2003) DİN: Müslüman %70 (kuzeyde), animist %25, Hristiyan %5 (daha çok güneyde ve başkent Hartum‘da)
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.