Son günlerin hüznünü ta yüreklerimizde hissettiğimiz ramazan, birkaç gün sonra ömrü yetenlerimizle yeniden buluşmak üzere ayrılacak.
Ramazanı Şerif'in bu yıl ki son Cuma Hutbesi yayınlandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 7 Mayıs tarihli Cuma Hutbesi'nin konusu "Kadir Gecesi: Bin Aydan Hayırlı Gece" oldu.
Cuma namazını eda edecek müslümanlar camilerde bu hutbeyi dinleyecek.
BİN AYDAN HAYIRLI GECE KADİR GECESİ
MUHTEREM MÜSLÜMANLAR!
Zaman hızla akıp giderken hüznü de sevinci de bir arada yaşıyoruz; Rabbimizin af ve mağfiretine, engin rahmetine susayan gönüllerimize bir lütuf olarak gelen şifa ayı Ramazan’ın son günlerine yaklaşıyoruz. Salgınla buruk geçen günlerimizde bir inşirah ve huzur vesilesi olacak Kadir Gecesi’ne kavuşmayı heyecanla bekliyoruz. Yarın inşallah Kadir Gecesi’ni idrak edeceğiz. Bizleri bugünlere ulaştıran Yüce Rabbimize hamd ü senalar olsun. Kadir Gecemiz mübarek olsun.
AZİZ MÜSLÜMANLAR!
Cenâb-ı Hak, bütün insanlığı şirkin, zulmün ve cehaletin karanlıklarından İslam’ın aydınlığına eriştirmek ve ruhen olgunlaştırmak için Kur’an-ı Kerim’i indirmiştir. Kur’an ile bağı güçlü olan her şeyin değerini yüceltmiş, onu okuyup anlama ve yaşama gayretinde olanın ömrüne bereket vadetmiştir. Kur’an’ın indirildiği ay, on bir ayın sultanı, indirildiği gece de bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi olmuştur.
DEĞERLİ MÜMİNLER!
Kadir Gecesi, Yüce Rabbimizin yeryüzüne “es-Selâm” ismiyle tecelli ettiği, mümin gönüllere huzur ve esenlik vadettiği gecedir. Kadir Gecesi, lütuf ve izzeti, feyiz ve bereketi bol olan manevi bir fırsat gecesidir. Nitekim Cenâb-ı Hak, Kadir Sûresi’nde şöyle buyurmaktadır: “Biz Kur’an’ı, Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede, Rablerinin izniyle her iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”[1]
AZİZ MÜMİNLER!
O halde geliniz, Kur’an’ın indirildiği Kadir Gecesi’nde hayat kitabımız Kur’an’la irtibatımızı gözden geçirelim. Yaratılış gayemizi tefekkür edip Rabbimizle kulluk ahdimizi tazeleyelim. İbadet ve taatle, zikir ve tesbihle, tevbe ve istiğfarla bu mübarek geceyi ihya edelim. Salgından ve her türlü maddi ve manevi hastalıktan şifa bulmak için Rabbimize yalvaralım. Sevgili Peygamberimizin bu gece yapılmasını tavsiye ettiği şu duayı dilimizden düşürmeyelim: “Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle!”[2]
[1] Kadir, 97/1-5.
[2] Tirmizî, Deavât, 84.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Mert - Ta sin mim
Bunlar apaçık kitabın ayetleridir.
İman eden bir topluluk için Musa ile Firavun’un haberlerinden bir kısmını gerçek olarak sana anlatacağız. Kuşkusuz Firavun ülkesinde ululuk taslamış,( ayrımcılık yaparak) halkını guruplara ayırmıştı. Onlardan bir kısmının (İsrailoğulları) erkek çocuklarını öldürüyor, kadınlarını ise sağ bırakarak güçsüz düşürmek istiyordu. Hiç şüphesiz o bozgunculardandı.
Biz de istiyorduk ki güçsüz düşürülenlere lütfedelim, onları önderler yapalım; ve onları (Firavun’un mülküne) varisler kılmak istiyorduk. Onları yeryüzünde yerleştirmek, Firavun’a, Haman’a ve askerlerine sakındıkları şeyi onların eliyle başlarına getirmek (istiyorduk).
(Kasas suresi, 1-6)
Serdal Tekin Üstün - Biz zaten bu hutbeyi yıllardır dinliyoruz zaten kadir süresinde rabbimiz anlatıyor ne kadar değerli olduğunu....diyanet itikâfı anlatsın camilere baskın yapmanın ne kadar vebal olduğunu Allahın gazabını hatırlatsınlar
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.