Abdurrahman Dilipak, bugünkü “Montrö – Lozan derken” başlıklı köşe yazısında şu görüşlerini dile getirdi:
Bakın, İstanbul Sözleşmesi’nden çekildik, ama arkada CEDAW var. CEDAW’ın ek protokollerinin yorumu ile uluslararası hukuk açısından eski statü aynen devam ettirilebilir. Onun gibi, siz Montrö’yü delerken, biri Lozan üzerinden yeni bir tartışma başlatabilir. Lozan’ı zafer diye gösterenler, Lozan’daki Boğazlar rejiminin Türkiye’nin egemen haklarını sadece denizde değil, sahil şeridinde de sınırlandırdığını bilmeleri gerek.
Ha! Montrö, Lozan’ın yerine ikame edilir mi? Montrö işlevsiz kalırsa Lozan’a dönülmez. Lozan da tartışma konusu olur. Yani domino etkisi ile bunlar daha başka süreçleri de tetikler.
“Madem bu tartışmayı başlattık, bunun geri dönüşü yok” diyen Dilipak, şunları yazdı:
Eğer bu işi burada bırakacak olursanız, fincancı dükkânına giren fil gibi ortalığı dağıtır, sonra da çıkar gideriz derseniz, yarın bu faturayı başka bir şekilde ödemek zorunda kalabiliriz.
Ruslar sıcak denizlere çıkmak için Hazar Basra koridorunu kullanmak istiyor. ABD ise daha büyük tonajlı gemilerle, sınırsız süre Karadeniz’de kalmak istiyor. Bulgaristan’da kara ve deniz üssü kurmak, Ukrayna ve Belarus üzerinden Bulgaristan’dan Polonya’ya, oradan Baltıklara daha güvenli bir bariyer kurmak istiyor.
Burada çok önemli başka bir nokta var. Rusya, Batı Karadeniz’de deniz ve kara üssü kurarken, Doğu Karadeniz’de de Gürcistan ve Ermenistan’ı AB ve NATO’ya dahil ederek, NATO sınırlarını İran’a dayandırmak istiyor. Yani Karadeniz üzerinden Hazar ve Kafkas koridorunu kontrol ederek, Afganistan’dan yukarı Fergana’ya doğru ilerleyerek Çin ve Rusya’yı Hazar’ın ve Kafkasya’nın ötesine hapsetmek istiyor.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Yahya - Bugüne kadar yapılan bütün icraatlar fincancı dükkânına giren fil örneği gibi oldu buda öyle olur siyonizm türkü söyleterek kendine hizmet ettiriyor
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.