Ege ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin meşru varlığını görmezden gelerek, her fırsatta gerilim oluşturma peşinde koşan Yunanistan'ın tutumuna karşı Ankara diplomasiyi öncelediğini sürekli olarak dile getirdi.
Bu gelişme ışığında 25 Ocak'ta İstanbul'da başlayan istişare görüşmeleri, 16-17 Mart tarihlerinde Atina'da sürdürülmesi kararlaştırıldı.
Yunan basınından Kathimerini gazetesi Atina yönetiminin, Ankara'ya karşı zayıf tutumu nedeniyle eleştirildi.
"ORTAK ULUSAL ÇİZGİYE ULAŞAMADIK"
Yazıda, "Son Yunan-Türk krizi bize bir şey öğrettiyse, bu da Türkiye ile ilişkilerimizi nasıl yöneteceğimize dair ortak bir ulusal çizgiye henüz ulaşamamış olmamızdır." denildi.
Bununla birlikte Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı pozisyonunun "uluslararası hukuk tarafından güçlü bir şekilde desteklendiği" iddiası ortaya atıldı.
" FRANSA İLE İTTİFAKIN YOLUNU AÇTI"
"Yunanistan, bazı alanlarda diplomaside esnek olmalı" denilen yazıda, aynı zamanda "kırmızı çizgileri" söz konusu olduğunda "eğilmemesi" gerektiği kaydedilerek, şöyle denildi:
"Bu diplomasi, savunma yeteneklerimizin artması ve diğer bölgesel güçlerle ittifaklar kurulması ile tamamlanmalıdır. Bu gerçekliğimizle yaşamalıyız. Mevcut jeostratejik durum, bir dizi fırsat yarattı ve Fransa ile ittifakın yolunu açtı. Bu fırsatı görmezden gelmek büyük bir hata olur.
" İSRAİL'DEN ÖĞRENECEK ÇOK ŞEYİMİZ VAR!"
Yazının devamında şu ifadelere yer verildi:
Birkaç not daha:
Hükümet, Avrupa Birliği tarafından Türkiye'ye yaptırım uygulamak istedi. Bu çaba, başlangıcından beri bir mayın tarlasıydı ve keşif görüşmeleri devam ederken uygulamak imkansız. Daha gerçekçi bir hedef, diplomatik çabalarımıza ve "gri bölgeler" gibi Türk bakış açılarına odaklanmak olacaktır. AB-Türkiye ilişkilerini iyileştirmeye yönelik her türlü çabanın Ankara'nın bu iki konumu terk etmesine bağlı olduğuna dair bir öneri oluşturalım. Ayrıca, Avrupa Birliği'nin Türkiye ile ilişkilerindeki bu iyileşmenin bir parçası olarak Türkiye ile Libya arasında deniz bölgeleri ile ilgili mutabakatın sona ermesi de önemlidir.
Ulusal güvenliğimizin zamanlı bir faktörü, askeri gücümüzdür. Yunanistan, Türkiye'ye karşı yayılmacı iddialarda bulunmak için silahlanmıyor. Bir savunma sorunuyla karşı karşıyayız.
Yunanistan silahlı kuvvetlerinin temelde, yapısal olarak yeniden düzenlenmesini ve hedeflerimize en iyi hizmet eden silah sistemlerinin kapsamlı bir değerlendirmesini gerektirmektedir. Harcamaları yatırıma dönüştürmek için savunma sanayimize katkıda bulunmalı ve desteklemeliyiz. Bu konuda İsrail'den öğreneceğimiz çok şey var.

Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.