Geçtiğimiz günlerde 28 Şubat mağdurlarının haklarının iadesi konusunda kamuoyu oluşturan Memur-Sen Konfederasyonu, postmodern darbenin 24’üncü yıldönümünde bir mesaj yayımladı. Konfederasyon tarafından yapılan açıklamada, mağdurların haklarının iadesi için bugüne kadar yeterli adımların atılmadığının altı çizilerek, o dönem baskı altında karar alan mahkemelerin kararlarının da yok sayılması talep edildi.
Ekonomi başta olmak üzere Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın attığı adımların bazı çevreleri rahatsız ettiğinin kaydedildiği açıklamada, “Bu süreçte, müesses nizamın taşeronlarının, aslında, talan siyasetine son verenlere, bunun da ötesinde “talan bu düzenin doğal soncudur” diyerek, başka bir yol, başka bir dünya mümkündür fikrini kuvveden fiile çıkaranlara karşı ne kadar tahammülsüz olduklarını gösterdi” ifadeleri kullanıldı.
UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ
Açıklamada, baskı sürecinde yapılanlar hatırlatılarak, “O dönemde ikna odaları kuranları, üniversite kapılarına turnike koyduranları, başörtülü kızlarımıza şiddet uygulayanları ve cuntanın yanında ve emrinde hazır olda durup milli iradeye, demokrasiye ve hürriyete yönelik taciz suçlarına ortak olanları unutmadık, unutmayacağız da. 28 Şubat fiilleri ve failleriyle birlikte; millet yönüyle hak-hukuk-adalet kavramlarını ayaklar altına alma hadsizliğinin, devlete bakan tarafta ise bütçe imkânlarını talan etme yolsuzluğunun “ana eylem” olarak benimsendiği vesayet terörü iklimini benimsemiş ve hakim kılmıştır” denildi.
ERBAKAN, DÜZENLERİNİ BOZDU
Ekonomi başta olmak üzere Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın attığı adımların bazı çevreleri rahatsız ettiğinin kaydedildiği açıklamada, “Bu süreçte, müesses nizamın taşeronlarının, aslında, talan siyasetine son verenlere, bunun da ötesinde “talan bu düzenin doğal soncudur” diyerek, başka bir yol, başka bir dünya mümkündür fikrini kuvveden fiile çıkaranlara karşı ne kadar tahammülsüz olduklarını gösterdi. Direnen adam Prof. Necmettin Erbakan başbakanlığında kurulan 54. Hükümet’in oluşturduğu düzenekle, sistemin kaçaklarını bulup, borç faiz denkleminden beslenen bezirgan ekonomisine darbe indirdiğini ve nihayet battı diyerek komprador sermayeye peşkeş çekilmeye hazırlanan KİT’leri kara geçirdiğini bir kere daha hatırlamak gerekiyor. Müesses nizama göre bu politikalar büyük suçtur ve suç ne kadar büyükse ceza da bir o kadar büyüktür. Nihayet, o kara kışın oluşturduğu iklimin açtığı yaralar hâlâ sızlamaktadır” ifadeleri kullanıldı.
ZARARLARI HALEN TAZMİN EDİLMEDİ?
O dönemde irtica kılıfı altında yapılanlara ilişkin de gerekli adımların halen atılmadığı belirtilerek, “Öte taraftan, irtica söylemiyle kılıfladıkları gerekçelerle ihraç edilenlerin, istifaya zorlananların göreve yeniden başlamalarına, açıkta geçen süreleri çalışmış gibi sayılmalarına, başörtülü olarak görev yapmalarına yönelik her biri takdiri hak eden düzenlemeler yapıldı. Güne ve yarına dair sorunlar giderildi, ne var ki, geçmişteki kayıplar giderilmedi, vesayet döneminin verdiği zararlar tazmin edilmedi” denildi.
DÖNEMİN MAHKEME KARARLARI YOK SAYILMALI
Açıklamada, baskı döneminde mahkemeler tarafından alınan kararların da yok hükmünde sayılması gerektiğine değinilerek, “İrtica söylemiyle açılan ve cunta karşısında hazır olda duran hakimlerin verdikleri mahkeme kararlarının da yok hükmünde sayılması gerekir. Zira söz konusu mahkeme kararları, ‘millet adına’ değil ‘esareti altında oldukları vesayet adına’ verildi. İdarenin vesayet altında olduğunu, yürütmeye yönelik vesayet uygulandığını kabul edip yargı alanında bu vesayetin olmadığını düşünmek, kabul etmek, 28 Şubat’ı küçültmek, darbe gerçeğini küçümsemek olur. 28 Şubat’ın mağdurlarının haklarını tahkim, hukukunu tanzim ve zararlarını tazmin etme iradesi; adaletin gereğidir, medeniyetin gereğidir, inancın, izanın, ahlakın ve hukukun gereğidir. Ve bu irade, 28 Şubat’ın faillerini mahkûm etme iradesinden daha az önemli değildir” diye çağrıda da bulunuldu.
MAĞDURLARIN HAKLARINI İHYA EDİN
Memur-Sen’in mağdurların haklarının takip edileceğine ilişkin de “Memur-Sen ailesi olarak diyoruz ki, adaletsizliği bitirecek, adaletin varlığını hissettirecek, vesayet mağdurlarının, 28 Şubat mazlumlarının hukukunu inşa edecek, haklarını ihya, itibarlarını iade, zararlarını tazmin edecek kararlar, kararnameler, kanunlar yürürlüğe koymak ‘mazlum ve mağdurlara karşı borcumuz’ ve ‘tarihe ve geleceğe karşı ortak sorumluluğumuzdur’ ifadeleri, açıklamanın son bölümünde yer aldı.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.